7

610 118 61
                                    

"Sokakta karşıma çıkan insanları

kolundan tutup konuşmaya başlayasım var."


"BÖYLE BİR ŞEYİ benden saklamanı asla beklemezdim Irmak."

"Haklısın," dedi Irmak, gözyaşlarını silerek. O da kendinden günün birinde Cem'i aldatmayı beklemezdi ama hayat karşısına bir anda Atlas'ı çıkarmıştı ve ona karşı konulamaz bir şekilde çekilmişti, bunun önüne geçememişti. Yine de Cem, Atlas'la ilişkisini öğrenince onun tahmin ettiği kadar öfkelenmemişti. Bu açıkçası biraz garipti.

"Kim o kız Irmak?"

"Kız mı?" Irmak afallamıştı.

"Sarı saçlı kızdan bahsediyorum. Ayaküstü epey konuştunuz sanırım."

"O... o şeydi..." Irmak şaşkınlık ve rahatlamayla ona bakakalmıştı. Cem, Atlas'tan değil, Selin'den bahsediyordu! Irmak'ın sandığı gibi onu o gün parkta Atlas'la değil, beşinci kattaki tuvaletlerin orada Selin'le konuşurken görmüştü.

"Evet?"

"Benden ders notlarını istemişti. Malum, vizeler yaklaşıyor."

"Sen ne dedin peki?"

"Hiç işim olmayacağını söyledim. Derse gelip kendi notlarını kendin tutmalısın. Aynen böyle."

"En doğrusunu demişsin. Ama yine de, hayatında olup biten her şeyi bana söylediğini sanıyordum. Biliyorsun, bu hep böyleydi çünkü."

"Ah, hayır, Cem. Kızı tanımıyorum bile." Evet, bu belki de Cem'in tek kusuruydu. Irmak'ı hep kontrol altına almaya çalışıyormuş gibi davranıyordu ve bu bazen rahatsız edici olabiliyordu. Ama Irmak da bazen ona karşı meraklı davranıyordu, o nedenle sorun yoktu.

"Niçin ağladığını hala anlayamadım ama?"

"Şey... Bir anda senden bir şey saklamışım gibi hissettim ve bu beni huzursuz etti çünkü." Eh, bu bir parça doğruydu.

"Sen öyle diyorsan madem, öyle olsun." Cem gülümsedi. Samimi bir gülümsemeydi bu.

Irmak derin bir nefes aldı. Cem'in Atlas'ı öğrendiğini sanıp az daha her şeyi itiraf edecekti. "Tamam... Şimdi ne yapıyoruz?"

"Bana gidelim mi?" dedi Cem.

"Bilmem?"

"Evet. Burada yapılacak başka bir şey kalmadı sanırım."

"Aslına bakarsan bu AVM'ler beni de sıkıyor. Sinema, yemek, alışveriş, hep aynı şeyler."

"Filmi de pek beğenmedin sanırım?" dedi Cem, kaşının tekini kaldırarak.

İtiraf vakti gelmişti. "Yarıda çıkmamak için kendimi zor tuttum desem?"

Cem güldü. "Söyleseydin çıkardık," dedi.

"En iyisi eve gidip ayaklarımızı uzatmak ve DVD'ye benim seçeceğim bir film koymak sanırım," dedi Irmak.

"Hmmm... Eğer bana masaj yapmayı kabul edersen, tüm DVD koleksiyonum emrinde olacak."

Böylece Irmak son derece neşeliymiş gibi gülerek onun koluna girdi (hatta biraz abartmış, kahkaha bile atmıştı) ve yürümeye başladılar. O an, koluna girdiği erkek keşke Cem değil de Atlas olsaydı, diye düşündü, ama bunu aklına getirmenin bile yanlış olduğunu biliyordu. Cem'le göz göze geldiği her sefer, içinden yükselen sesleri duymazdan gelmeye çalışıyordu: Onu resmen aldatıyorsun... Onu resmen aldatıyorsun... Onu resmen aldatıyorsun.

Mürekkep Kokunu İçime Çektim (2017-2018, 19 Bölüm, Tamamlandı)Where stories live. Discover now