7 | Part 1

250 32 113
                                    

08.09.2022

Anıl Emre Daldal - M.


''Bulut?'' Karşımdaki onu görmeyi hiç beklemiyordum ve karşısında öylece kalakalmıştım. Onun yüzündeki ifadeye belli belirsiz bir gülümseme yerleşirken, ben dehşete düşmüş gibi ona bakmaya devam ediyordum.

''Bulut?'' dedi şaşkın bir sesle mutfağın kapısından bakan Gizem. ''Hoş geldin, de geleceğinden haberimiz yoktu.'' Gizem, bakışlarını bana çevirdiğinde Semih, ortamdaki gerginliği yok etmek adına söze girdi.

Ben, aniden içeri doğru gidip, eşyalarımı toplamaya başladığımda, Semih ve Gizem kolumdan tutup beni durdurmak istediler. ''Semih, keşke bilgim olsaydı. Gerek var mıydı ki buna? Bırakın lütfen, gitmek istiyorum.''

Semih, gözlerinde çözemediğim bir ifadeyle bana baktı ve içeriye gelmemi rica etti. Onu kırmamak adına teklifini kabul ettim ve elime aldığım çantamı hışımla koltuğa atıp, Semih'i takip ettim. Semih, arkasındaki kapıyı yavaşça kapatırken, kollarımı birbirine bağladım.

Otokontrolümü sağlamak zorundaydım. Ne olursa olsun, kim ne derse desin, sağ duyumu kaybetmemeli, sakin kalmalıydım. Çünkü biz, öfkelenince, gözü bir şey görmeyen, önüne gelene zarar veren, sevdiğini söyleyip, yapmadığını bırakmayan insanlardan çektiğimiz kadar kimseden çekmemiştik.

''Evet Semih, seni dinliyorum,'' dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak.

Anlayışla gözlerime baktı. ''Bak Güneş, biz kaç aydır tanışıyoruz seninle. Nasıl bir adam olduğumu az çok sezmişsindir diye düşünüyorum. Bana güvenmesen, Gizem'le olmama karşı çıkardın. Yanılıyor muyum?'' diye sorduğunda, derin bir nefes verdim ve onu başımla onayladım.

''Aynı yaşta olsak da ben seni küçük kız kardeşim gibi görüyorum, evet çok olaylar yaşandı. Canın çok yandı. Hayatında görmediği şeyler yaşadın, çok incindin. Ama ben Bulut'u da biliyorum. Sen zarar görme diye uzaklaştı senden, ama uzak kalamıyor daha fazla. O adamlara yenik düşmek yerine mücadele etmeye karar verdi.'' Dediği şeyleri sindirmeye çalışırken, bir yandan öfkem azalıyor yerini derin bir sakinliğe bırakıyordu.

''Teşekkür ederim,'' dedim ona içtenlikle gülümserken. ''Ben de seni bir abi olarak görüyorum ve tabiki sana güvenmesem, Gizemden uzak tutmak için elimden geleni yapardım. ''Ama onunla aynı ortamda olmak istemiyorum. O, kendisinden uzaklaştırmak için nişanlanacaktı. Hatırlamıyor musun? Ben bunları tek başıma mı yaşadım?''

Delirecektim, neden anlaşılamıyordum ki ben? ''Bulut, her şeyi senin iyiliğin için yaptı,'' dedi Semih sakin bir sesle. ''En azından bugünlük bu olanları yok saysan, olur mu? Gizem'in de huzursuz olmasını istemiyorum. Sen gidersen şimdi, bizim de keyfimiz kalmaz.''

Sıkıntıyla derin bir nefes verdim. ''Peki, tamam.''

İçeri geçtiğimizde Gizem ve Bulut'un sohbet ettiklerini gördüğümde, onun yüzüne bile bakmadan yerime oturdum. ''Ee?'' dedi Gizem Semih'e gözlerini dikerek. ''Hani film izleyecektik?''

''İzleyelim güz..Yanii Gizem,'' dedi Semih hemen cümlesini toplayarak. Bulut'a döndü. ''Ne izleyelim Bulut?''

Bulut, burun kıvırarak Semih'e baktı. ''Saçma sapan bir romantik film olmasın da,'' dedi arkasına doğru yaslanırken. ''Ben uyarım, kızlar seçsin.''

ÇOCUKLUĞUM | LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin