9. | Part 2

95 16 66
                                    

19.05.2023

Artık gördüklerime şaşırmıyordum. Ama bunu görmeyi de beklemediğim kesindi.

Bu o kızdı. Bulut'a aşık, bunu defalarca söylemekten çekinmeyen o kız. Melodi. İyi de ne işi vardı ki burada? ''Bulut,'' dedi cılız bir sesle. Bütün gözler ondaydı ama ben kaskatı kesilmiştim. Ne yapmam gerektiği konusunda hiçbir fikrim yoktu ve sessiz kalmayı tercih ettim.

En iyisi dilime kilit vurmaktı.

''Ne işin var burada?'' Bulut'un sesi toktu ama sorgu dolu gözlerle bakmaya devam ediyordu. ''Kardeşim çok hasta,'' dedi beynimizdeki tüm soru işaretlerini alaşağı ederken. O sırada vücut ısımın yarıya kadar indiğinden emindim. Üşümüş, buz kesmiştim.

Semih, sakin ve oldukça ılımlı bir şekilde Melodiye oturması için yardım etti. İçimdeki kıskançlıkla dolu buz kütlesi eriyip yok olurken, içime bir taş oturmuştu sanki. ''Çok hasta ve tedavisi...'' Ağladığı için sözü yarıda kesildi. 

''Çok pahalı...'' Melodi oldukça rahatsız görünüyordu. Bulunduğu durumdan hiç memnun olmadığı kesindi. Para istemek için gelmişti ve bundan tabiki utanç duyuyordu. Ama Bulut onun tek çaresiydi çünkü Bulut'un serveti hepimizi ona katlardı. Ortamdaki garip sessizlik Bulut'un yerinden kalkıp Melodi'nin tam karşısına oturmasıyla sonlandı.

Tabii onların bu yakınlığı kalbimin sıkışmasına neden olsa da sesimi çıkarmadım. ''Ne kadar lazım ameliyat için?''

Melodi, mahçup bakışlarını Bulut'un gözlerine dikti. ''50 bin dolar.'' Rakamın yüksekliğini duymamızla beraber, Semih'in dudaklarının arasından ''Çüş,'' diye bir mırıltı döküldü. Hepimizin gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi. Tl bile değildi üstelik dolardı.

Bulut, bakışlarını Melodi'den Semih' e döndürdü ve uyarı dolu bir bakış attı. Tamam, çok yüksek bir rakamdı ama kızın da kardeşi söz konusuydu. Sağlık söz konusu olunca nasıl çaresiz kalındığını ben çok iyi bilirdim.  Benim elimde olsa hiç düşünmeden verirdim.

''Bir doktor varmış, yurt dışından getirtmek gerekiyormuş. Herkesin ameliyatına girmiyormuş. Çok yoğun bir programı varmış.'' Bulut, lafını hızlıca kesti.

''Önemli değil sen bana doktorun bilgilerini ve IBAN numaranı ver. Gerisi bende.'' Parayı duyduğunda bile tepkisiz kalışı gerçekten şaşırtıcıydı ama onun çok parası olduğunu biliyordum. Ama elli bin doları bu kadar kolay çıkarıp verebileceğini hayal edememiştim.

''Gerçekten mi?'' dedi Melodi heyecan dolu bir sesle. Sandalyeyi seri bir şekilde geriye çekti ve koşar adımlarla Bulut'un yanına gidip ona sıkıca sarıldı. Sanki biri tüm bedenime zehir enjekte etmiş, midemden yukarı yükselen kusma hissi tüm ağzımın içine dolmuştu.

Kıskançlık, tüm ruhumu istila etmişti ama tek bir mimiğimi bile hareket ettirmeden sadece onları izlemeye devam ettim. ''Biraz daha kendini sıkarsan, patlayacakmışsın gibi hissediyorum.'' Semih'in kulağıma eğilip söylediği bu söz beni kendime getirdi ve hareketlendim. Bulut, kendini ilk geri çektiği için  Melodi buna biraz bozuldu ama sonra hemen kendini topladı.

''Biz gidelim artık,'' dedim Gizem'e bakarak. Ona gıcık olmuştum. Resmen gıcık olmuştum.

''Nereye?'' diye sordu Bulut tek kaşını kaldırarak. ''Otur oturduğun yere.'' Kısa bir sessizlik sonrası istemsizce kalkan kaşımı indirdim ve içimdeki kıskançlığı yok saymaya çalışarak konuştum. Gizem ve Semih korkarak birbirlerine bakıyorlardı.

ÇOCUKLUĞUM | LiseWhere stories live. Discover now