Kader Bozgunu

Tanıtım -Soyadı Ünal

Ünalların konağında büyük bir kutlama yapılacaktı. Kansızlar, döktükleri kanı kutlayacaktı.

Babamın ciğerindeki yangını, Aliye annemin ağıtlarını, yengemin göz yaşlarını, yeğenlerimin yetimliğini, fark etmeden içimizde büyümesine vesile oldukları nefreti, öfkeyi fark etmeden  kutlayacaklardı.

Dilşah yengemin gözleri ağlamaktan çökmüş, etrafa boş boş bakıyordu.
Gözleri bir ara benim gözlerime değdi, konuşacak gibi oldu ama vazgeçti.

Yıllar öncesine dayanan bir arsa mevzusu yüzünden hiçbir zaman anlaşamadık Ünallarla. Yine basit bir arsa mevzusu yüzünden öldürmüşlerdi abimi.

Ocağımıza iki karış toprak için ateş düşürmüşlerdi.

Şimdi biz de onlara o ateşin bizi yakmak yerine daha da güçlendirdiğini göstermeye gidecektik. Bugün değildi, onlar biz yenildik sansın ve eğlencesine baksın. Ben başka bir şey planlıyorum...

"Haydi!" dedi babam, "Siz de yatın uyuyun, görücü gideceğiz. " dedi, Aliye anne babama baktı, "Oğlumun kanı yerde kalacak biz de ele güne çıkıp gelin alacağız öyle mi Memduh?" dedi.

Babam Aliye annenin elini tuttu, "Onun da vakti gelecek ama önce Ferhat'ı bir baş göz edelim." dedi. Derin bir nefes aldım, "Acelesi var mı?" dedim.

"Aliye hanım, sen şimdi git dinlen." dedi babam Aliye anneye, birlikte ayağa kalktılar, onlarla beraber biz de ayağa kalktığımızda babam eliyle bize, 'oturun' işareti yaptı.

Fuat abim ve ben tekrar oturduk, sanırım babamın başka bir planı vardı. Yaklaşık beş dakika sonra salona geri geldi, kapıyı kapatıp içeri girdi, yerine otururken bana, "Vedat'ın küçük kızı Melek'e Meral annenle görücü gideceğiz..." dedi, halıya bakan gözlerim şokla açıldı, "Ne?" dedim. Babam başını salladı, "Kızla evleneceksin, onu balayına götüreceksin, biz de siz balayındayken konakta kim varsa ortadan kaldıracağız.'" dedi, "Dilşah kızımın acısının diyetini Melek ödeyecek."

"İyi de kızın ne günahı var?" dedim, Fuat abim, "Kızın aslında bir suçu yok, az çok tanırım, iyi kızdır, kibardır." dedi. Babam bana bakarak, "Kız acı çekecek o kadar." dedi.

"Madem kız çok iyi, neden o acı çekiyor?" dedim, Fuat abim zar zor gülğmseyerek, "Çünkü soyadı Ünal!" dedi. "Hak ediyor."

"İyi hoş güzel, herkesi hak ediyor diye cezalandıralım biz hak ve hukuğuz ya!" diyerek sitem ettim abim ve babama, ikisi de bana baktı, babam, "Ne demeye çalışıyorsun sen?" dedi.

Arkama yaslandım, "Bu ülkede hak var, hukuk var, adalet var, devlet var, kafanıza göre herkesi kesip biçemezsiniz." dedim, "Git savcılığa, ver adamın adını, 'bu adam benim oğlumu öldürdü' de btisin gitsin."

Fuat abim ve babam bana garip gözlerle bakınca, "Burası doğu falan demeyin!" dedim. Fuat abim başını iki yana salladı, "Gerizekâlı, sence biz bunu daha önce düşünmedik mi?" dedi, "Düşündünüz mü, düşündüyseniz niye benim haberim yok?" dedim.

"Daha çok küçüksün, sen en iyisi bizim sözümden çıkma, başına iş açma." dedi babam

-Tanıtım biraz kısa oldu, bölümleri uzun tutmaya çalışacağım ama zor olabilir.