Çünkü unutkansın...

212K 9.4K 422
                                    

Öhöm öhöm! Millet Mert'le Aslı'nın yakınlaşmasını istiyorsunuz. Biliyorum ama biraz daha zaman var ve bu bölümde ikisi için bilmediğiniz şeyler öğreneceksiniz belki biraz duygusal oldu ve yorumlarınızı bekliyorum gerçekten. Çünkü hikaye farklı bir yol alacak artık ve şimdi gülüyorsunuz ama sonra belki ağlayabilirsiniz. Ayrıca vote sınırı koymuyorum. Çünkü sizi zorlamak istemiyorum. Ayrıca haftaya kadar bölüm yok. O arada ders çalışacağım. Aslında bu gün bir bölüm yazmicaktım. Ama geçen bölüm kısa oldu diye kıyamadım size.

"Sevgili günlük,

Annemi çok özlüyorum. O her zaman beni düşünürdü. Zaten seni bana vermesinin nedeni de oydu. İki sene önce kanser tedavisi görürken artık öleceğini biliyorken seni bana vermişti. "Kızım ben yanında olamayabilirim. Ama bana anlatmak istediğin şeyler olursa buna yaz." dedi. Şimdi günlük sadece sana anlatabileceğim şeyler var. Anneme anlatmak istediğim ama anlatamadığım şeyler. Aslında sana hiçbirşey yazmam gibi geliyordu. Ama o geldi Günlük. "Mezarlıktaki Çocuk". Onunla bir daha hiç görüşemeyeceğimi sanırdım. Ama geldi işte. O artık bizim sınıfta Günlük. Ama o beni tanımadı. O çok unutgan. Bugün yanına gittim beni tanımadı. Ama ben kendimi tanıttım. Birde Günlük o hala konuşmuyor. Halbuki ben onu konuşturacağım. Çünkü o beni konuşturmuştu. Ben her zaman onun yanında olacağım günlük. Biliyorum o benim kaderim."

diye yazdı küçük kız günlüğüne. İlk defa yazdı. Çünkü o gün okullarına "Mezarlıktaki çocuk" gelmişti. Onunla iki yıl önce karşılaşmıştı. Sadece bir kere o da mezarlıkta. Annesi öldüğünde daha 10 yaşındaydı. Babası kendi acısına gömülmüştü. Onunla ilgileneniyordu. Gizlice kaçıp annesinin mezarına gidiyordu. Kimse onun yokluğunu farketmiyordu. Çünkü farkedecek kimsesi yoktu. Yine gizlice annesinin mezarına gitti. Orada ağlamaya başladı. Ta ki biri gelip ona şeker verene kadar. Küçük kız önce şekere sonra şekeri verene baktı. Kendi yaşlarında bir çocuktu. Şekeri elinin tersiyle geri itti. Ama konuşmadı. Çocuk:

"Al ben zaten yemiyorum" dedi. O zaman küçük kız uzun zamanın ardından konuştu.

"Yemiyorsan niye aldın?"

"Abime vermek için"

"Abin nerede?"

"İşte orada!" diyerek işaret parmağıyla ilerideki mezarlığı gösterdi. O zaman küçük kız:

"Abin öldü mü?" diye sordu. Çocuk başını aşağı yukarı onaylar şekilde salladı.

"Evet! benim yüzümden." dedi gözleri dolarak.

"Sen ne yaptın ki?"

"Anneme söz verdiydim. Sözümü unuttum."

"Ne sözü?"

"Annem sokak ortasında top oynamamızı istemiyordu. Ona söz verdik oynamayacağız diye. Ama ben sözümü tutmadım. Sözümü unuttum. Abime sokakta top oynayalım diye ısrar ettim. Oysa o istemiyordu. Ama ben ısrar ettim. Biz top oynuyorduk... Araba geldi. Görmedim. Abim beni korumak için itti. Ama o..." devamını getirememişti küçük çocuk. Ağlıyordu. Küçük kız:

"Annen nerede?" dedi. Çünkü çocuk yalnız gözüküyordu.

"Evde o" dedi. Belliki o da gizlice geliyordu. Elindeki şekeri bu sefer ona uzattı. Onun ağlamaması için.

"Al sen ye." dedi. Çocuk kabul etmedi.

"Hayır! O abimin en sevdiği şekerdi. O yiyemezken ben yemem onu. Onun için getirdim." dedi. Bu sefer küçük kız:

"O zaman abine götür, o yesin." dedi. Aslında ikiside yiyemeyeceğini bilecek yaştaydılar.

Küçük çocuk:

"O zaman sen ver. Hen abimle tanışırsınız. O arkadaşları çok sever." dedi. Kız onay verdi ve abisinin mezarına gittiler. Ellerindeki şekeri bıraktılar. Küçük kız:

"Merhaba" dedi mezara. Sonra çocuğa dönüp abinin adı neydi diye sordu. Mezar daha yeni olduğu için, henüz mezar taşı dikilmemişti. Çocuk "Melih, abimin adı Melih" dedi. Kız mezara dönecekken yüzünü tekrar çocuğa çevirdi.

"Peki senin adın ne?" diye sordu.

"Mert."

"Memnun oldum Mert." dedi ve elini uzattı olgun biri gibi. "Bende..."

"Unuturum ki. Adını söylesende unuturum ki. Ben unutgan biriyim. Anneme verdiğim sözüde unuttum."

"Ama ben unutmam. Ben seni unutmam Mert" dedi küçük kız ona gülümseyerek.

....

Mert ve Aslı evleri için alışverişe çıkıyorlardı. Aslı:

"Arabanın anahtarlarını unuttun" diyerek ona sehpanın üzerindeki anahtarları uzatıp verdi. Mert:

"Yine mi unuttum bunu ben?" diye kendi kendine sitem etti. Aslı:

"Evet Mert yine unuttun. Çünkü sen unutgansın ama ben unutgan değilim!" dedi.

Kankamla Evlenmek mi?  (tamamlandı.)Where stories live. Discover now