Kankamla Evlenmek mi? (tamamlandı.)

Neden hep ilk aşklar kazanıyor?

  Karşımda gördüğüm kişiyle şaşkınlığım bir kat arttı. Bu Emre'ydi. Aslının eski sevgilisi. Aslıyı benimle kendisi arasında tercih yapmaya zorlayan adam. Aslı'ya baktım, şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Acaba ona karşı hala birşeyler hissediyor muydu? Sonra bakışlarım Emre'ye gitti. O da şaşkındı. Bizi karşısında görmeyi hiç beklemiyor gibiydi. Tıpkı bizim onu görmeyi beklemediğimiz gibi. Emre'yle birlikte içeri babam da girdi. Bizi tanıştırmaya başladı.

  "Emre Bey bu oğlum Mert bu da gelinim Aslı" dedi. Emre'nin şaşkınlığı iki kat arttı. "Gelininiz mi?" diye sordu. Babam onu onayladı. Aslı ise durumdan rahatsız olmuş gibiydi. Onun beline kolumu doladım ve Emre'nin yanına yaklaştırdım. Babama dönüp:

  "Biz zaten birbirimiz tanıyoruz baba, tanıştırmana gerek yok." dedim. Babam şaşırdı. "Öylemi nereden?" dedi. Ben:

  "Aynı liseye gidiyorduk. Tebi Emre Bey bizim bir sınıf üstümüzdü. Biz birbirimizi tanıyoruz. Tabi Emre Bey hala unutmamışsa" dedim ve elimi sıkmak için ona uzattım. Emre önce elime baktı sonra sıktı.

  "Hayır unutmadım(!)" dedi bastırarak. Sonra Aslı'ya uzattı elini.Aslı da tereddütle uzattı elini ve sıktıktan sonra hızlıca çekti. Emre ise hala boşta kalan eline bakıyordu. Onun hala Aslı'ya karşı birşeyler hissetiğine emindim. Babam:

   "Şöyle geçelim isterseniz" dedi ve toplantı masasını işaret etti. Masada Emre Aslı'nın tam karşısında, bende Aslının yanında oturuyordum. Babam ise benim karşımda oturuyordu. Babam:

   "Emre Bey  şirketimiz Antalya'da büyük bir hotel inşaatına başlamak istiyor. Araştırmalarımız sonucunda arazinin sizin şirkete ait olduğunu öğrendik. Eğer sizde kabul ederseniz iyi bir fiyatla araziyi sizden almak istiyoruz." dedi ve Emre'nin bir cevap vermesini bekledi. Emre ise babamı dinlemiyor gibiydi. Gözü Aslı'nın üzerindeydi. Daha sonra bakışları Aslı'nın elinde, alyansının olduğu parmağında durdu. Aslı bu bakışları fark etmişti ve huzursuzlanıyordu. Durumu anladığımda Aslının yüzüğü olan elini ellerimin içine aldım. Bu hareketimi Aslı beklemiyordu. Eline ve bana baktı. Ona hafif bir tebessüm ettim. O da sıcak bakışıları altında bana tebessüm  etti. Emre'nin gözünün üzerimizde olduğunu farkındaydım. Emre  başını hışımla kaldırdı. Bunlar görmek istemediği şeylerdi. Babama:

   "Satmıyoruz!" dedi, oldukça kızgın sesiyle. Babam şaşırdı.

   "A ama... Daha teklifimizi bile görmediniz." dedi şaşkınlık içerisinde. Böyle bir cevap beklemediği açıktı.

   "Teklifinizi  görmeme gerek yok. Şirketimizin paraya ihtiyacı yok."

   "Yani reddediyorsunuz."

  "Eğer o arsayı bu kadar çok istiyorsanız, hotelin hisselerinin yarısı bizim şirkete ait olacak." Babam iyuice şaşırdı.

  "Ama bu çok fazla..."

   "Siz bilirsiniz, son teklifimiz budur." dedi ve sonra aniden ayağa kalktı. "Sanırım toplantımız burada bitiyor."  dedi. Babam ne yapacağını şaşırmıştı. Emre babama elini uzatarak "sizinle tanıştığıma memnun oldum Hakan Bey " dedi. Sonra elini bana uzattı ve tabi Aslı'ya ve tokalaşmanın ardından hışımla odadan ayrıldı. Babam şaşkındı. Ama Aslı ve ben ondan daha şaşkındık.  Emre bunu bilerek yapmıştı şüphesiz. Babamı zor durumda bırakmak istiyordu. Babama "ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordum. Babam "bilmiyorum, öne sürdüğü teklif çok fazla öte yandan arazide çok değerli." dedi ve odadan ayrıldı. Odada Aslı'yla yalnız kaldımıştık. Ben tekrar koltuğa oturmuştum. Aslı'ya:

  "Aslı, Emre'yi mi düşünüyorsun" dedim. Aslı yeni uyanmış gibi bir tepki verdi. Ardından "hayır ben..." diye konuşmaya başlayacaktı ki ben onu durdurdum. "Hadi ama Aslı onu düşünüyorsun, yalan söylemeye çalışma." dedim. "Onu eskiden ne kadar önemsediğini biliyorum" dedim. Aslı: