Naber kanka?

180K 7.5K 272
                                    

    İçini açıp okuduğumda "Mezarlıktaki çocuk"  yazısıyla karşılaştım. Onu okudum. Sonrasındaki birkaç sayfayı da okuyunca bahsedilen kişinin ben olduğunu anlamam güç olmamıştı. Hafızamı biraz kurcalamam yetmişti. Çünkü o gün  benim içinde önemli bir gündü. O gün bende annemin acı sözlerini duymuştum. Annemin gözünde bir katil olduğumu duymuştum. Tek başıma gittiğim o mezarlıkta yalnız kalmamıştım. O kızı hatırlıyordum ama Aslı olduğunu hatırlamıyordum. Demek bende onu kendi suskunluğundan kurtarmıştım. Demek bu yüzden beni hiç bırakmıyordu. İlk defa birine yardımcı oluyordum. Bu beni sevindirmişti. Ama sonuç değişmemişti. Yine aynı şeyi yapmıştım. Yine mutsuz etmiştim. Sonunu bilmek sinirimi bozmuştu. Defteri kapattım. Gittim kendime dolaptan soğuk bir bira aldım. İçmeye koyuldum ama o defteri okumadan kendimi rahat hissedemiyordum. Her sayfasında benden bahsediyordu. Benimle konuşmaya çalıştığı zamanlarda onu umursamazdım. O zamanlar onu sinir bozucu görüyordum. Yanımda konuştuğu sıralarda susup gitmesini istiyordum ama o hiç gitmiyordu.  Şimdi kendime kızıyordum. Aslı beni sadece konuşturmaya çalışmıyordu. Aynı zamanda beni diğerlerinden de koruyormuş.

          "Sevgili Günlük....

          Bugün Alilerin, Mert'e pusu kurduğunu duydum. Aralarında konuşuyorlardı. Onları dinledim. Merdivenlerin oraya pusu kurmuşlar. İkisininde elinde ipin bir ucu karşılıklı yerleşmişlerdi. Ahmet:

        "Bak ben burada duracağım, sende karşıda dur o gelince ipi çekeriz yere düşer ne güleriz zaten hiç konuşmuyor moron mudur nedir?" dedi. Hemen yanlarına gittim.

       "Ali konuşmalıyız" dedim. O bana şaşkın şaşkın bakıp;

       "Ne oldu aslı? Şuan işim var." dedi. Ben biliyordum onun işini. Kulağına yaklaşıp:

        "Ya şimdi benimle gelirsin ya da senin 10 yaşına kadar altına işediğini herkesin içinde bağırarak söylerim." dedi. Gözleri korkuyla açıldı.

      "Yapamazsın!."

      "İddiaya var mısın?" diye sordum. O korkuyla bana baktı. "Peki tamam geliyorum." dedi Onunla yalnız konuşmak için bahçeye çıktık.

    "Bak Ali direk  konuya giriyorum."

   "Seni dinliyorum Aslı."

     "Sakın bir daha Mert'e yaklaşayım deme, bugün yapmaya çalıştığınız o şeyi de yapmayı deneme. Yoksa..."

     "Yoksa n'olur?"

     "Yoksa 10 yaşına kadar geceleri altına  işediğini herkese söylerim." dedim. Annem hastalandı sıralarda Ali'nin annesi anneme ziyarete gelirdi o zaman bunu annemle konuşurken duymuştum. Annemin hastalığına üzülüyor bana da acıyordu. "Aslı desen çocuk. Annesiz ne yapacak. Bizimkisi daha gece altına ıslatmayı bırakmadı." diye kendi kendine söyleniyordu. Tabi bunu annemin yanında söylemezdi ama annemin odasından çıktığında üzülüp mırıldanırdı bende o zaman duymuştum. Şimdiyse kullanıyordum.

    "Sen bunu nereden biliyorsun?" dedi. Sonra ağzından böyle birşeyi kaçırdığı için pişman oldu. Eliyle ağzını kapattı. Bense durumda memnun bir şekilde sırıttım.

     "Şimdi Ali'ciğim, Mert'e yaklaşıyor musun yaklaşmıyor musun?"   O:

    "Tamam" dedi. Gıcık bir sesle.  Onun arkasından bağırdım. "Eğer Mert'e bir şey olursa senden bilirim ona göre."

     Evet Mert merak etme be seni korurum."

     Beni korurmuş dedim. Aslı koruyucu Meleğim dedim. Biten biramı bir yenisiyle değiştirdim.  Birkaç sayfa daha ilerledim. Benden ve konuşmamamdan bahsediyordu. Sonrasında benim evime gelmeye başlamıştı bunu yazıyordu.

Kankamla Evlenmek mi?  (tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin