13. Koza 🦋

146K 3K 2.1K
                                    

Sonunda..

Üzerimde ki garip bakışları umursamadan durmak oldukça zordu. Bir iki kişi değil tüm sınıf bana bakıyordu çünkü.

Karan ve beni beraber gördüklerinden beri her gün aynı şeyi yaşıyordum. Bana bakarak fısıldaşıyorlardı. Bir çok kez kulağıma çalınmıştı ya çok şanslı olduğu mu söylüyorlar ya da benimle arkadaş olmayı istiyorlardı. Her zaman dışarıya karşı soğuk olduğum için insanlar yanıma gelmeye çekinirdi ve beni havalı bir tip olarak görürlerdi. Eh buna bir şey diyemeyeceğim.

Anıl kendini arkadaşım olarak kabul ettirebilmişti. Aslında pek de fazla seçeneğim yoktu. İyi bir çocuktu sadece fazla.. fazla yılışık olması dışında.

Evet kesinlikle yılışık.

"Halem baksana gene bizi çekiştiriyorlar, aşufteler." dedi Anıl.

Daha çok benim hakkımda konuşuyor gibiydiler ama neyse.

"Sinirlerimi bozuyorlar artık. Şu ikisi özellikle" dedim parmağımla direk iki kızı işaret ederek "fazlaca abarttılar." Anıl işaret ettiğim kızlara baktığında, kızlar onlardan rahatsız olduğumu anladıkları halde konuşmaya devam ettiler.

"Boşver sen onları ne olduklarını biliyoruz."

🦋

Karan önüne bırakılan fotoğrafları anında eline alarak incelemeye başladı. Hale evden çıkarken, okula giderken, okulun bahçesinde çekilmiş görüntüleri vardı. O fotoğraflara bakarken Uygar konuşmaya başladı.

"Abi okulun içine sokmadık adamımızı emrettiğin gibi ama yengeyle okula girdiğinde herhangi bir bağlantımız olmuyor emin misin şu Anıl denen çocukla ilgili.." Karan, Uygarın lafını keserek konuştu.

"Hayır dedim. Anılı konuşturmayacaksınız. Hale o çocukla arkadaş oldu bize haber taşıdığını öğrenirse üzülür. Çocuk eline yüzüne bulaştıracaktı zaten. Hale için Anılı kullanmayacağız." dedi.

Uygar yavaşça başını salladı.

Daha nereye kadar böyle fotoğraflarını çektirecekti bilmiyordu Karan ama artık her saniye yanında olmasını istiyordu. Ürkütmekte istemiyordu çünkü Halesi yavaş yavaş ona izin veriyordu. Bunu bozmak hiç istemezdi.

Her ne kadar sabrı kalmamış olsada.

Kapının tıklatılmasıyla başını fotoğraflardan kaldırdı. "Efendim Seçkinler geldi. Sizinle görüşmek istiyorlarmış." dedi içeriye giren adamı.

Hale'nin babası. Elbet gelmesini bekliyordu Karan. Kızı için her şeyi yapacağını bildiği bir adamdı Erdem Seçkin. Bakalım vazgeç demeye mi geldi, kızıma dikkat et demeye mi ?

"Alın içeriye, salonda görüşeceğim." dedi Karan.

"Abi ters bir durum olmasın." diye atıldı Uygar.

"Benim evimde bana ters yapacak kadar aptal değildir Uygar. Aksine buraya kadar geldiğine göre çok zeki bir adam olmalı." dedi Karan ayağa kalkarak.

Odasından çıkarak aşağıya merdivenlere yöneldi. Uygarda hemen arkasından geliyordu. Karan kafasını hafif sola çevirerek "Hale kahvaltısını yaptı demiştin değil mi ?" diye sordu.

Uygar konumuz bu mu diye sormak istedi ama soramadı.

"Yaptı abi."

Karan keyiflenen haliyle "Güzel." dedi ve salona ilk adımını attı. Erdem Seçkin, Erkan Seçkin, Miraz Seçkin.. Bütün Seçkin erkekleri buradaydı. Karan'ı görünce ayağa kalktılar. Miraz hiç oturmamış, Karan içeriye girdiği ilk an ters bakışları onu hedef almıştı.

BERCESTEWhere stories live. Discover now