Bölüm 26

2.3K 194 14
                                    

26. Bölüm

Eşyalarımın taşınmasını izledim. Hepsi birer birer taşınıyordu ancak ben gitmek istemiyordum. Yüzleşmekte istemiyorum. Sadece yatağımda, yorganımın altında saklanmak istiyorum. Gitmek istemiyorum.

"Kimberly?" sorusuyla dalgın halimden kurtuldum. Edgard'a baktığımda hazırlanan eşyalarımın çoktan taşındığını ve odada onunla yalnız olduğumuzu fark ettim. "Dalgınsın, iyi misin?" elini saçıma geçirip yanıma oturdu. Kanepeye oturduğunda etrafımı izledim. Ona bakmadım. Eğer bakarsam gitmek istemediğimi açıkça dile getirecektim. Bunu yapacağımı biliyorum. Ve bunu istemeye hakkım yok. Hele de ondan çok fazla şey istedikten sonra. Buna Glenn'i çıkarması da dahil olduğu için şu ana vazgeçemem. "Bana bakmamandan bir şey çıkarmalı mıyım?" sorusunu duyduğumda kapalı olan kapıyı fark ettim.

"Hayır." ona döndüm. Açıkça bir şeyler bildiğini ima etmeye hazırlanan halini fark ettiğimde, "Biraz... Gerginim." dediğimde bacaklarım üzerinde birleştirdiğim iki elimi birbirine bağladım. Titriyormuş gibi hissediyorum ama emin değilim.

"Gerginsen gitmemize gerek yok." elimi tuttu. Bunu yaptığında ellerimize baktım. O zaman bacağımı da salladığımı fark ettim. Bir eliyle iki elimi tutarken diğer eliyle bacağıma dokudu. "Bu kadar stres olacaksan gitmemize gerek yok. O kadar da önemli bir şey değil bu aptal..."

"Senin için önemli olmadığını biliyorum ancak. İmparatoru selamlama görevimizi bile yapmadık. Bu hakkımızda gereğinden fazla dedikodu çıkartacak."

"Onları sustururum, hem İmparator kimin umurunda." sözlerine güldüm. "Sanırım bu aptal hazırlığa bir son vermeliyiz." ayağa kalktı. Ancak elini bırakmadım. Bana baktığında söyleyeceğim şeyden ötürü gözlerine bakmak yerine benim elimden yeterince büyük olan tuttuğum ele baktım. "Kim..."

"Ed bir varisimiz olursa insanlar bana iftira atacak." zorda olsa sözlerimi söyleyebildim. Gözlerine bakmak daha da zor hissettirdiğinde bu sefer kafamı eğdim. "Evliliğimizin bir anlaşma olduğunu ve geçmişimi kullanarak benim de..."

"Böyle bir şey olmayacak." yanıma otururken boşta olan sol eliyle çenemi tuttu. Ona bakmamı sağladı. "Kimsenin böyle konuşmasına izin vermem."

"Sen izin vermesen de bu olacak." dedim. Stresten mi yoksa sözlerimden mi bilmiyorum ama gözlerim dolmaya başlamıştı. "Sen yanımda olmadığında babasının sen olmadığını söyleyecekler."

"Kimberly."

"Kimseyi susturamayacağız. Eğer bir çocuğumuz olursa benden şüphe edecekler." sözlerimle çenemi tutmayı bırakıp bana sarıldı. Göğsüne yaslanmamı sağladığında, "Sanki oraya gidersek herkes öğrenecek gibi hissediyorum." kafamı kaldırdım. İki elimi de göğsüne koyarak gözlerini izledim. "Çok korkuyorum."

"Korkma, kimse bunu öğrenmeyecek. Gerekirse bunu bilen herkesten kurtulurum."

"Ama..."

"Kimberly, önceliğim artık sensin ve bu yüzden geri durduğum imparatoru bile senin için öldürebilirim. Sadece korkma ve bana güven, lütfen!" kafamı eğdim. Bunu yaptığımda sol elini çeneme koydu. Ona bakmamı sağladı. "Yanında ben varım ve her zamanda yanında olacağım." alnını alnıma koydu. "Benden nefret etmeye de başlasan, hatta boşanmak bile istesen seni yalnız bırakmayacağım!" buna karşı düşünmemi istemeyerek beni uyardı. Burnumu çektiğimde, "Ve bu halini sadece mutlu olduğunda göster." kafamı sallayarak onu onayladım. Bunu yaptığımda gülümsedi ve ben de en sonunda onun gibi gülümsedim.

"Bu sözünden sonra asla beni bırakamazsın."

"Asla!" gülümsedim. Geri çekilmek istediğinde göğsündeki elimi boynuna çıkartıp geri çekilmesine izin vermedim. Onu öptüğümde bir an duraksadı ama hemen sonra bana karşılık verdi. Geri çekildiğinde, "Bunun için utanma, seninle evliyim." sözleri yüzümdeki sıcaklığa bir anlam vermemi sağladı. Gözlerimi ondan kaçırmak istediğimde beni tekrar öptü. Geri çekilmeye hazırdı. Onu geri itmeme karşı hazırlıklıydı. Bir anlık itmek istesem de onun haklı olduğunun ve şu an sadece onun yanımda olduğunun farkında olarak karşılık verdim. Hareketleri temkinli olarak beni kendisine doğru çektiğinde ona ayak uydurdum. En sonunda ayrıldığında nefes alışım gereğinden hızlı oldu. "Seni seviyorum." dediğinde gülümsedim.

Dük'ün Üçüncü Gelini | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin