Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]

7. Bölüm - Yağız'ın Aşkı

Merhaba fandom... Kocaman bir YağHaz sarılmasından sonra, kocaman bir YağHaz sarılması kadar güzel olmaya çalışan, aşk dolu bir bölüm getirdim size bölümün adından da anlayacağınız üzere. Hem biraz Yağız'ın aşkını tanırız, hem de YağHaz'ın dibine vururuz dedim. Bölüm şarkımız yukarıda da bulunan Pera - Her Şeyim'dir fragmanda  da vardı zaten. Çünkü "belki sadece sen ve ben, belki sadece bu gece kaldı" sözleri eşliğinde yazıldı. Bu sözler eşliğinde de okunmasını diliyorum efendim. Geceyarısı Mumları'nda, bir geceyarısına hoşgeldiniz.

Aynı zamanda bu bölüm canımın içi Nesli'me ithafımdır. İlk günden beri beni hiç yalnız bırakmadığın için çok teşekkür ederim Nesli... Ve tabi ilk defa bir hikayemin başka bir dile çevrilmesi zevkini yaşattığın için. İyi ki varsın. Hep ol bitanecik arkadaşım.

PS: YİNE SİNAN YOK MERO. Gıyabında var. Yazmıycam Sinsin rgufjdok. Pardon Sinoş. Gerekirse yazarım bu sonuçta bir YağHaz hikayesi Sinoş için darlamaya gerek yok. Sonuçta yazacak kadar zamanım da olmadı zaten. :D

Neyse her neyse. İyi okumalar Sevgili okuyucularım. Bu bölüm hepinizden yorum bekliyorum tamam mı :* -Yazarınız, Hazal.

...

4 yıl önce

Yağız Hazan'ın kapısının önünde durduğunda elinde bir poşet dolusu ağrı kesici ilaç vardı. Kadın onu 2 saat önce aradığında, aralarında 2 saatlik yol en azından vardı ve kadın telefonda ağlayarak ona çok ağrısı olduğunu ve ağrı kesici istediğini söylemiş, ardından da telefonu kapatmıştı. Yağız için bu çok normal bir şey değildi. Aslında, hiç normal bir şey değildi. Çünkü Hazan'ı tanırdı. Kız hastalıktan ölse kimseyi çağırmaz, kendi kendine iyileşmeyi beklerdi. O yüzden bu arama Yağız'ın paniklemesine sebep olmuştu. Bu yüzden eczane araması, reçetesiz alabileceği türde tüm ağrı kesicileri ve hatta yanık kremine varan ilaçları alıp buraya gelmesi aralarındaki 2 saatlik mesafeye rağmen sadece 2 saat ve 5 dakika sürmüştü.

Kapı açıldığında karşısında duran kadını gördüğünde kadının yüzündeki acının içini acıttığını hissetti Yağız. İstemsizce yutkundu suratına bakarken Hazan'ın. Kadının üzerinde pijama vardı, yanakları ıslak ve gözleri kıpkırmızıydı. Saçında öylesine yapılmış bir topuz ve o topuzdan çıkıp dağılmış saçlar vardı. Yüzü çok asıktı. Çok acı çekiyor gibi görünüyordu.

Hazan, adamın elindeki poşeti gördüğü gibi poşeti adamın elinden alıp içeri yöneldi. Yağız bir an kadının elindeki poşeti elinden alıp içeri girmesiyle şaşkınlıkla öylece kalsa da, ardından hızla kadının peşinden yöneldi.

"Telefonda ağrının ne olduğunu söylemediğin için ben de baya bir çeşit bir şey aldım." Dedi kadının ardından mutfağa yürürken.

Kadın mutfağa girdiğinde poşetin içini karıştırmaya başladı ancak ilaçların hiçbirini tanımıyordu. Sıkıntıyla ofladıktan sonra başını yanındaki duvara bastırıp acısını azaltmaya çalıştı. Ağrısı çok yoğundu ama zaman zaman daha da şiddetlenerek onu delirtecek gibi oluyordu.

Yağız, genç kadını baştan aşağı süzdü. Ağrısı onu bedenini iki büklüm yapmıyordu. Ancak Yağız Hazan bunu söylemediğinde ilkten şiddetli geçen bir regl ağrısı olduğunu düşünmüştü. Oysa kız bunu söylememişti çünkü acıdan konuşacak hali bile yoktu. Tek istediği acısının dinmesiydi.