8. Bölüm - Değer Vermek

3.9K 212 342
                                    




Merhaba fandooom! :)) Bir şeyleri çözmek adı altında bizim üçlü arasında ikişerli zibilyon tane ve manyak uzun bir sürü sahne yazdım. Final dönemime de girmeden önce olabildiğince fazla bölüm yayınlayayım da beni sevin diye. Tabiki YağHaz yazdım yazmadan olmazdı ama 2 bölümdür Meroma Sinoş'unu verememiştim. Bu bölüm açığı kapattım ahahaa. Neyse bu bölüm Sinan'a biraz gıcık olabilirsiniz ama görmezden gelin :D Çünkü dediğim gibi Sinan biraz bencil de olsa, dizidekinden 30 kat iyi hikayemde. Ama işte bu bölüm biraz kızgın, ağzından çıkanı kulağı da duymuyo :P


Bölüm Nil bebeğime ithaf edilmişti. Seve seve okusun Bol bol yorum yapsın :P İyi ki varsın KuzeyIşıkları yol arkadaşım. Desteklerin için çoook teşekkür ederim


           

Verilmiş her kırık söz

Acının üstesinden gelmek için çabalamama sebep oluyordu

Ve karanlıkların hepsiyle

Kendi içimdeki ışıkla savaştım

Bu andan önceki tüm sayfalar

Şimdi aklımdan silinip gitti

Zayıflığımı güçlü yanlarımın içinden çıkarıp tekrar yazağım


Yağız salona girdiğinde, salondaki masanın üzerinde hazırlanmış kahvaltıyı görüp kaşlarını çattı. Dönüp antreye baktığında mutfaktan elinde iki kupayla gelen genç kadını gördüğündeyse bu şaşkınlık daha da büyüdü. Hazan onu gördüğünde neşeyle adeta şakıyarak "Günaydın." Dedi.

Kadın aynı neşeyle Yağız'ı geçip masaya elindeki kahve dolu kupaları bırakırken konuşmayı sürdürdü. "O kadar içen benim, uyanamayan sensin. Biraz daha uyanamasan, gelip seni ben uyandıracaktım."

Ardından dönüp, hala şaşkınlıkla ona bakan adama çevirdi gözlerini. "Uyanamadın mı, Yağız Egemen?"

"Günaydın." Dedi Yağız da Hazan'ın ona bakan gözlerine çevirerek gözlerini. Evet, uyandığında kadının doğrudan evden gideceğini düşünüyordu ve evet, bu yüzden hayli şaşırmıştı. Sonuçta önceki gece burada kalması için ona onu bir daha görmeyeceği vaadini vermişti, değil mi? Kadın da bu şartla kabul etmişti. Yani Yağız'ın şaşırmasında bir tuhaflık yoktu. Tuhaf olan kadının bu tavrıydı. Ve tabi bu durum Yağız'ın şaşkınlığını azaltmıyor, aksine arttırıyordu.

"Kahvaltı hazırladım." Dedi kadın aynı neşeyle konuşurken. "Otursana."

"Aslında..." dedi Yağız, yüzünü buruşturarak. "İşe gitmem gerek. Toplantım var."

"Hadi ya..." dedi Hazan suratını asarak ki bu adamın daha da şaşırmasına sebep oldu. "Bilsem seni daha erken uyandırırdım. O kadar şey hazırladım."

Yağız kadının suratına bakıp hayal kırıklığını gördüğünde ne tepki vermesi gerektiğini bilemedi. Ne olmuş olabilirdi ki kadına bir gecede? Malum, Yağız en son baktığında kadın onun yanında olmaktan bile rahatsız oluyordu.

"Aslında, belki bir yarım saat kadar gecikebilirim. Bir sorun olacağını sanmam."

"Eğer sorun olmazsa..." dedi Hazan gülümseyerek Yağız'dan istediği onayı alırken. "Hadi, otur. Yarım saatte yiyebileceğimizden daha çok şey hazırladım. Acele etmemiz lazım."

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Where stories live. Discover now