31. Bölüm - Boşluğunu Sığdırmak

2.1K 121 152
                                    


Merhaba çok sevgili okuyucularım... Bu bölüm Geceyarısı Mumları'na fragman yapan, onu çok seven, sonradan katılsa da gün be gün takip eden canım arkadaşım Şevval'e ithaf edilmiştir. Severek okusun.

Dananın kuyruğunun kopacağı bir bölümle karşınızdayım 🙃🙃 Umarım seversiniz bölümü diyorum. Her şeyiyle uzun uzun düşünüp planladığım bir bölüm oldu. Sıradaki bölüm tamamen Yağız ve Hazan merkezli geçecek ama ondan önce son taşları yerlerine yerleştirdim diyebiliriz. Yine tombikto bissürü sahnemiz de var ❤️❤️❤️

Ve işte o fragman... Keyifle izleyin, keyifle okuyun efendim. Şevval bir defa daha ellerine sağlık balım ❤️

Nikah Günü Akşamı, Türkiye

"Hızlı döndük." Dedi Hazan eve girerken hoflayarak. Buradan, bu ülkeden gittikleri zaman her şey bir anda bir peri masalını andırmaya başlıyordu. Ama onlar her seferinde kısa süre sonra bu kabusun içine geri çekilmek zorunda kalıyorlardı.

"Yarın sabah annenlerle konuşmamız gerekecek." Dedi Yağız valizi kenara yerleştirdikten sonra üzerindeki trençkotu da çıkarıp vestiyere astı. "Öğleden sonra mahkeme var. O saate kadar onları ikna etmezsek baba adını kurtaramayız."

"Doğru." Dedi Hazan başını onaylarca aşağı yukarı sallarken. "Yarın yorucu ve zor bir gün olacak. Ama ben hala umutlu değilim. Gerçekten."

"Ben umutluyum." Dedi Yağız geldiğinden beri bu konudaki memnuniyetsizliğini yansıtmak adına elinden çantasını bile bırakmayan Hazan'ın çantasını elinden alıp koltuğun kenarına yerleştirirken.

"Neye dayanarak?"

"Kendi yaşadıklarıma." Dedi Yağız omuz silkerek. "Evet belki o adamı hiçbir zaman baban olarak kabul etmeyeceksin. Ama sonuçta ona bunu yaptıracak olan, mahkemede seni sahiplendirecek olana..."

"Üzerimde hak iddia ettirecek olan." Dedi Hazan Yağız'ı düzelterek. "Benim sahiplenilmeye ihtiyacım yok."

"Tamam." Dedi Yağız başını onaylarca sallarken. "O adamın mahkemede üzerinde hak iddia edecek olmasının tek sebebi aslında annen değil. Bunu senin için yaptığını düşündüğü için yapıyor, annen için yaptığını düşündüğü için değil. Yani vazgeçecek. Eğer bunu istemediğini bilirse..."

"Ve soyadım da Egemen olduğu için, annemin soyadına dönmeyeceğim için annem de bunu kabul edecek. Böyle mi? Bu kadar kolay mı gerçekten? Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ki?" Diye sordu Hazan başını iki yana sallarken, tüm varlığıyla bunu istese de inanmadığı çok belli oluyordu.

"Emin değilim Hazan. Ama Hazım Bey'in yaptıklarının tek mantıklı açıklaması bu. Sonuçta böyle bir hareket onun prestijine zarar verecektir. Artık tüm Türkiye onun baban olduğunu bilir ve bu durumda da bizim zamanında uğraştığımız yığınla şeyle uğraşmak zorunda kalır."

"Tabi bir de Sinan meselesi var." Dedi Hazan yüzünü buruştururken. Onun Hazım Kızılkaya'nın kızı olduğu bir duyulursa ilişki eşiğinden dönmüş kardeşler olarak yıllarca konuşulacak bir malzemeye sebep olacaklardı. Hayatlarındaki tek eksik buymuş gibi... Annesi nasıl bunu atlamıştı acaba? Ya da atlamamış mıydı? Çocuğunu babasız göstermemek onun için kızının kendi kardeşiyle ilişkisi olmak üzere görünmesinden daha mı önemliydi.

"Hazım Bey kabul edecek." Dedi Yağız başını iki yana sallarken. "Düşünme bile. Bir sebebe ihtiyacı var ve o sebep senken ve sen de istemiyorken, olmayacak. Güven bana tamam mı?"

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin