25. Bölüm - Mum Yangını

2.2K 151 95
                                    


Merhabaaaaaa... 10 bin kelimelik uzun ve tek solukta okuyacağınız kadar temposu yüksek, heyecan ve gerilim dolu bir bölümle karşınızdayım. Bu bölüme de artık yorum yapıverin💁🏼‍♀️💁🏼‍♀️ bissürü yorum alırsa bu bölüm, final olmasın sezon finali olsun. 😝😝 öpüldünüzzzz. Keyifli okumalar... -Hazal

Brüksel

Hazan gözünü kapının açılma sesiyle araladığında dışarıda bardaktan boşanırcasına bir yağmurun yağdığını gördü ve başını yastıktan kaldırıp odaya giren Yağız'a baktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hazan gözünü kapının açılma sesiyle araladığında dışarıda bardaktan boşanırcasına bir yağmurun yağdığını gördü ve başını yastıktan kaldırıp odaya giren Yağız'a baktı. Elinde tuttuğu şemsiyeye rağmen sırılsıklam görünüyordu. Kaşlarını çattı Hazan uykulu bir ifadeyle. O uyurken Yağız uyanmış ve dışarı mı çıkmıştı?

"Günaydın?" dedi uykulu ve mahmur haliyle Hazan Yağız'a seslenirken. Yağız gülümsedi.

"Günaydın."

"Nereden geliyorsun?"

"Dışardan. Erken kalktım."

Hazan bakışlarını adamın üzerinde gezdirdi. Ne kadar ıslanmıştı böyle... Islanmaması mümkün müydü zaten. Dışarıdaki yağmur her saniye camları biraz daha şiddetle yıkıyordu. Hazan yorganın içinden çıkıp yerinden kalktı ve banyoya yönelirken Yağız'a seslendi.

"Montunu çıkar. Çok ıslanmış. Seni hasta edecek."

Yağız başını sallayıp montu çıkardı. Ardından girişin yanında duran vestiyere montunu astı. Gerçekten de yanında şemsiyesi olmasına rağmen ne kadar ıslanmıştı.

Hazan üzerine sabahlığını bile geçirmeden mini siyah geceliğiyle yanına geldiğinde elinde bir havlu vardı. Yağız'ın tam önünde durdu ve "Hadi saçlarını kurulayalım." Dedi parmak uçlarında yükselip elindeki havluyu Yağız'ın başına sararken Yağız da Hazan'a yardımcı olmak için başını eğdi.

Hazan Yağız'ın saçlarını kuruladı havluya. Onu o kadar ıslak gördüğünde kendi üşüdüğünü hissetmişti. Ve içinde adamın hasta olmasına dair bir endişe gezeliyordu.

Yağız'ın saçlarını düzgünce ve canını yakmamak için kibarca kuruladıktan sonra ne kadar başarılı olduğunu görmek için havluyu geriye, Yağız'ın omzuna doğru attığında Yağız havlunun altından çıkan mavi gözleri ve karışık saçlarıyla ona baktığında gülümsedi.

"Saçların karıştı." Dedi sonra Hazan, parmaklarıyla Yağız'ın saçlarını düzeltirken. Yağız saçları karışık haliyle bile kusursuz görünüyordu ve Yağız'ı dışarıdaki birçok insan, birçok kusursuz haliyle görebilirdi ama bu hali yalnızca ve yalnızca Hazan'a özeldi. Sadece o Yağız'ı darmadağın saçlarıyla görebilirdi. Ya da uykudan yeni uyandığı zaman, uyurken...

Hazan Yağız'ı dudaklarını örterken bir öpücüğüyle, tüm o yağmura rağmen hala nasıl olup da Yağız gibi koktuğunu merak etti. Tanıdık, limonsu, ferah, metalik baharatlı, çok derinlerinde erkeksi ama yine de tatlı kokusu yine ciğerlerini doldurdu. Yağız'ın teninde parfümünün kimyasını bile değiştiren çok güçlü ve Hazan'ı kendisine bağlayan bir koku vardı. Yağız'ın kokusu...

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Where stories live. Discover now