38. Bölüm - Yalan Mumları Neden Yanar?

1.5K 107 45
                                    

Merhabalar tombikitom okuyucularım... Nasılsınız :) tamamı tatilde yazılmış, tabletle de olsa üşenilmeyerek 25 sayfa uzunluğunda hazırlanmış bir bölümle karşınızdayım. Çok güzel çözümlemeye başladığım olaylar var bir yandan ortalık da karışıyor. Umarım seversiniz. Finale az kaldı ilginiz dağıldı. Dağılmasın. Çok pis karışacak ortalık finale kadar ful aksiyon. Bol bol vote istiyorum yorum istiyorum dağılan ilgiyi geri istiyorum. Pazar günleri düzenli olarak finale kadar bölümler devam. Hadi keyifli okualaru❤️❤️❤️❤️❤️

Hazan başı Yağız'ın göğsüne yaslı bir şekilde yanında, arabasının içinde otururken Yağız'ın kolu Hazan'ın boynuna dolanmıştı. Ve Hazan Yağız'ın ona dolanan elini iki eliyle tutarak adamın eliyle oynuyordu. Az sonra farklı yollara gidecek iki insan için çok garip bir şekildelerdi ama umurunda değildi ikisinin de.

"Boşanmamız gerekecek." Dedi Hazan boğazına bir şeylerin takıldığını hissederken.
Yağız dönüp başını onun omzuna yaslamış bir şekilde eliyle oynayan kadına baktı. Olması gerekenleri konuşmak için doğru bir an gibi değildi. Ama bu halde olmak için de hiç doğru bir an değildi zaten.

"Boşanmak zorunda değiliz. En azından hemen." Dedi Yağız Hazan'a Egemen olmasını teklif ederken onu neden kurtardığını hatırlayarak. Zaten onu çok seviyordu ve hayatında başka birini istemiyordu. O zaman neden boşanmak istesindi ki?

"Anlamadım." Dedi Hazan ancak bunu anlamlandıramayarak. Eğer ayrı olacaklarsa ondan sonra hep, evli kalmalarının ne anlamı vardı ki?

"Yani boşanırsak soyadı meselesi olacak. Buna gerek yok. Egemen kalmaya devam edebilirsin."

"Boşanırsak da Egemen kalabilirim. Eğer buna engel olmazsan tabi." Dedi Hazan gülümserken. "Ama söz konusu olan Egemen kalmak değil. Eğer sen yoksan, bir yoksak Egemen olmak da tıpkı Kızılkaya olmak gibi incitici. İstemiyorum. Ne kadar istemesem de bir yanım gerçekten Kızılkaya. Ama eğer sen yoksan benimle ilgili hiçbir şey Egemen kalmamalı. Bununla yaşayamam. İstemiyorum."

Yağız boğazının kurumaya başladığını hissediyordu. Bir şeyler söylemek istiyordu ama yapamıyordu. Hazan'ı neyin incittiğini anlayabiliyordu.

"Bir şey demek zorunda hissetme. Diyecek bir şey kalmadı zaten." Dedi Hazan Yağız'ın çelişkide kalmasına sebep olan sessizliğini hissederken.

"Dava?" Diye sordu Yağız bu defa.

"Ben hallederim. Zaten ikimiz de buna karar verdiysek uzun sürecek bir şey olamayacak."

"Tedavin."

"Tedavi olmayı kabul ediyorum."

"Peki doktor?"

Derin bir nefes aldı Hazan bunun üzerine. "O adamı arayarak seçmedim, rastgeleydi." Dedi Yağız'a cevap verirken.

"Tahmin etmiştim." Dedi Yağız başını onaylarca sallarken. "Ben bulabilirim. İster misin?"

"Tamam." Dedi Hazan başını sallayarak o da. "Sen bul."

"Peki seninle gelmemi ister misin?"

"Aslında istemiyorum. Ama içini rahatlatacaksa ilk seansa gelirsin. Sonra sürekli olarak birlikte gidemeyiz. Bir süre eskisi kadar da görüşemeyiz. Farkındasın değil mi? Bana ulaşamazsan bugünkü gibi defalarca aramak ve ardından peşimden Murat Bey'e Burak'ı aratmak falan... Bunları yapamazsın."

Yağız derin bir nefes alırken başını salladı. Hazan daha başka nasıl bunların hepsinin farkına vardığını söylerdi ve istemiyorum derdi ki? Bu açık bir geri çevirişti. Madem beni bıraktın o zaman tamamen bırak ki en azından unutmayı deneyebileyim diyordu. Ve artık Yağız'ın da yapması gereken buydu.

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Where stories live. Discover now