27. Bölüm - Mucizenin Yolunu Kesmek

2K 149 126
                                    

Merhaba çok sevgili lakin hayli azalmış Geceyarısı Mumları okuyucularım. Biliyorum bu reyting mevzusundan çok çektik. Ama elimde değil. Her hafta uzun uzun yazmaya çalıştığım koca bir hikaye var. Saatlerimi alan bir hikaye. Kurgusuna ayrı kafa yoruyorum, duygusuna ayrı, yazıya dökmesine ayrı zaman harcıyorum. Doğal olarak da insan karşılığında okunduğunu görmek istiyor. Ancak okunma oranlarım korkunç derecede azaldı. Sıralamalarda geriye düştü falan derken, benim de hevesim iyice köreldi. Evet Geceyarısı Mumlarını çok seviyorum ama sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart değil. Artık ısrara varmasından korktuğum okunması isteğine rağmen kimse de okumak zorunda değil ve ne kadar seversem seveyim isteksizleştiğim için kendimi zorlamam ya da ihmal etmem de hoş olmaz. Bu sebeple seve seve de olsa finali kabulleneceğim sanırım. Son kez bu bölümün okunma oranlarına bakıp, olmazsa ben de gidiyorum. En azından fhk kadar yarım kalmadığımızı, her şeyin işlendiğini bilerek 3 bölüm daha yazıp 30da final gibi görünüyor. Şimdiden okunsun okunmasın, sonradan bırakılsın fark etmez bana biraz bile destek olmuş herkese çok teşekkür ederim. Belki başka bir hikayede buluşuruz. Belki burada devam edebiliriz henüz bilmiyorum. Sevgilerimle

Sinan oturduğu koltukta tabağındaki lazanyadan bir çatal daha aldıktan sonra gülümsedi. Yağız yıllardır çok iyi yemek yapıyordu ve Yağız'ın yemeğini yemediği bu süre içinde bu yeteneğinden hiçbir şey eksilmemişti. Aksine Yağız bu yönünü geliştirme fırsatı da bulmuştu belli ki. Sinan'ın düzensiz, saçma sapan hayatında son zamanlarda yediği en iyi şeylerden biriydi bu.

"Ne ara yaptın bunu ya?" diye sordu Sinan, Yağız'a bakarken.

"Hazan uyurken." Dedi Yağız da yemeğinden bir çatal alıp. Normalde böyle bir yemekle, hatta yemekle uğraşacağını düşünmediği bir geceydi. Ama Hazan mutsuzken öyle her şeyi yemezdi. Ve eğer yeterince iyi bir yemek seçerse, Hazan'ın yemesini sağlayabileceğini de biliyordu. Ve başarmıştı da.

"Hep böyle yapıyor." Dedi Hazan omuz silkerek. "Beni uyutup arkamdan işler çeviriyor."

Meryem istemsizce gülümsedi. Yağız'ın evinin salonunda, üç eski arkadaş, ki sonradan aralarında kan bağı çıkan eski arkadaşlarla birlikteydi. Onlar birbirlerinin dünleriydiler, bugünleriydiler ve yarın da birbirlerinden kopmaları bir şekilde imkansızlaştırılmıştı. Oysa burada, öylece duruyordu ve neden burada olduğunu bile bilmiyordu. Ya da neden bu saatte yemek yediğini... Ama tüm gündür hiçbir şey yememişti ve bu lazanya gerçekten çok lezzetliydi.

Sinan'ın bakışları Meryem'e gülümserken, Meryem'in kendini ne kadar içeride, ne kadar dışarıda hissettiğini bilemedi. Ama şimdi, bir şeyler hiç olmamışlar gibi Yağız'ın evinin salonunda otururlarken dördü, Sinan Meryem'in burada, onunla birlikte olmasından çok mutluydu. Ve bir de aralarındaki bu şeyin ne kadar anlaşıldığını bilmiyordu ama söylemek istiyordu. Onlar da bilsinler istiyordu. Gerçi bunun Meryem'in ne kadar hoşuna gideceğini bilmiyordu. Ve bu da onu durduruyordu.

Hazan'ın bakışları tabağından kalkıp Meryem'e döndüğünde dudaklarına minik bir gülüş yayıldı. "O gece de beni uyutup evden kaçmıştı. Gözümü bir açmıştım ki karşımda sen duruyordun."

Meryem ufak bir kahkaha attı. Evet, onlar eski arkadaşlardı ama bir şekilde, buradaki hikayelerine çoktan dahil olmuş hissetti kendini. Başını salladı onaylarca. Ardından yutkundu. O gece çok zor bir geceydi. Çünkü Sinan babasını, hayatındaki en önemli insanlardan birini gerçek yüzünü görerek kaybetmişti. Babasıyla ilgili en korkunç olan şey, Hazan'ın varlığını bilerek susmasıydı. Ve o gece Sinan çok fazla şeyle yüzleşmişti. Ve bunlardan biri Hazan'dı.

Bu gece Hazan'ın gözlerinde gördüğü şeyse çok farklıydı. O gece Sinan babasını tanımış ve ondan vazgeçmişti. Bu geceyse Hazan'ın tüm öncelikleri bir tarafa çekilmişti. Ve tek bir şeye tutunmuştu. Babasını kaybetmeme ihtimaline... Bu ihtimal onu ayakta tutuyordu. Bu ihtimal onu canlı tutuyordu. Sinan o gece vazgeçme, hayatından atma özgürlüğüne sahipti. Ama bu gece Hazan'ın güçlü olup babasını kaybetmemesi gerekiyordu. Ve Hazan da bunu yapıyordu. Bu ihtimale tutunup annesinin ona yaptığı her şeyi, Sinan'la yaşadıklarını, Sinan'ın yaptığı basın açıklamasından sonra kardeşlikleri açığa çıkarsa nasıl toparlayacağını, her şeyi babasıyla her şeyi düzeltene kadar görmezden geliyordu. Çünkü şuan babasına çok ihtiyacı vardı ve o olursa bunların hepsinin üstesinden daha rahat gelebileceğini biliyordu. Yani Hazan'ın şuanki güçlü duruşunun ardındaki aslında babasına kadar dayanmak zorunda olduğunu söyleyen bir başka Hazan'dı. Eğer o içindeki inanç, içindeki Hazan susarsa o zaman korkunç bir yıkım görebilirlerdi. Ama Yağız bir şekilde Hazan'ın içindeki o babanı kaybetmemek için güçlü olmalısın diyen Hazan'ın uyanmasını sağlamıştı.

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Where stories live. Discover now