37. Bölüm - Köprülerle Yanmak

1.7K 97 81
                                    

Merhaba çok çok sevgili okuyucularım. Bölüm gecikti biliyorum özür dilerim ama çok yoğunlukta çok tuhaf koşullarda yazdım bütün bölümü. Bu pazara bölüm asla yetişmez ancak sonraki pazara yetiştirmeye çalışacağıma söz veriyorum. Ezgi sürprizimi beğen tamam mı :)) keyifli okumalar...

Hazan gözlerini açtığında odasının tavanına yayılan gün ışıklarını gördü ve gözlerini ovuşturdu. Ardından dönerek sağ tarafına baktı. Boştu. Yatağında doğrulurken içinin buz gibi olduğunu hissetti. Yağız gitmişti. Belki gece, belki de biraz önce. Bilmiyordu. İçinden bir ses gece gittiğini söylüyordu ama. Ne fark ederdi ki? Sonuçta o olmadan uyanmıştı ve Yağız da onun yüzünden defalarca bunu yaşamıştı. Bu hissin sürüp gitmesinin sebebi Hazan'dı Yağız için ve şimdi o yaşıyordu her şeyi en baştan ve tekrar.

Telefonunun titrediğini gördüğünde başını çevirip telefon ekranına baktı. Yağız'dan bir mesaj gelmişti. Mesajı açtığında bir döküman paylaşımı olduğunu gördü bunun. Ve döküman paylaşım linkine tıkladığında karşısında iletişim numaraları, mail adresleri, uzmanlık alanları ve klinik adresleriyle bir çok psikoterapistin adını gördü. Boğazının kupkuru olduğunu hissetti. Yine bu kabuslar meselesiydi. Yağız'ı ondan koparan kabuslar meselesi...

Önceki gece de huzursuz ve uzun bir kabus görmüştü. Hala hatırlıyordu kabusu üstelik. Kendisini güçsüz bir şekilde yalnız bırakılmış hissettiği anda Yağız'ı görüyordu. Kolunu kıpırdatamıyordu acıdan ve sancıdan ama Yağız orada duruyordu. Ona bakmayı sürdürüyordu. Ve o Yağız'ı çağırmıyordu. Sonunda Yağız sırtını dönüp ondan uzaklaşırken ardından yalvarıyordu, gitme diye ağlıyordu, inliyordu ama hiç faydası yoktu. Yağız çekip gidiyordu.

Hayır, bu bir kabus değildi. Bu gerçeğin bir çeşit yansımasıydı. Kabus önceki geceki gibi olmasını istemediği ve olmasından korktuğu şeyleri görmekti. Buysa, olan şeyi görmekti. Bu hayatının kendisiydi.

Telefonunu tamamen kapatıp kenara bıraktıktan sonra yatağa geri yatarken üzerine yorganını çekti. Bugün hiçbir şey yapmayacaktı. Deniz'le olan ihalenin de canı cehennemeydi. İçinden zerre uğraşmak gelmiyordu artık. Devam etmek için hiç gücü yoktu ve bugün kendisini devam etmeye zorlamayacaktı. Sadece burada duracaktı. Çünkü Yağız'ı özlemişti, onu aramak istiyordu ama artık arayamazdı. Artık bu onun yaptığı bir tercih değildi. Artık Yağız'ın tercihinin sonuçlarını yaşıyordu. Ve devam etmek için içinde güç bulmak zorunda hissetmiyordu.

...

Burak saatini kontrol etti. Saat 10'u geçiyordu. Hazan'ın şimdiye kadar gelmiş olması gerektiğini düşündü. Önceki günkü hali ve dalgınlığını düşündüğünde endişelenmesine nedense engel olamıyordu. Ancak hepsi hepsi işe geç gelmişti değil mi? Belki de çoktan odasındaydı ve Burak onu girerken kaçırdığı için bu endişe içindeydi. Masasında göz gezdirdi ve Hazan'a vermek için angarya bir dosya uydurdu. Bunun onunla çok ilgisi olmadığının farkındaydı ama gereksiz bir endişe vardı içinde. Ve içeri girip kadını kontrol etmek için bir bahaneye ihtiyacı vardı. Bahane olsa yeterdi. Fazlasına gerek yoktu.
Dosyayı eline aldı ve Hazan'ın odasının kapısının önüne gelip kapıyı çaldı önce. Ancak içeriden sesin gelmediğini fark ettiğinde kapıyı açıp içeri baktı önce göz ucuyla içerinin boş olduğunu gördüğünde kapıyı tamamen açarak. Yoktu.

Kapıyı peşinden çektikten sonra masasına döndü ve aklında olan, zaten haber vermeyi düşündüğü şeyi haber vermeyi planlayarak Hazan'ı aradı. Ancak telefonu kapalıydı.
Patronuydu sonuçta. Burak Hazan'ın peşinde gezemezdi. Bu hem uygun değildi, hem de mantıklı. Ama Burak'ın aklında bunlardan önce Hazan'ın tek başına yaşadığını gördüğü o ıssızlığın içindeki ev geldi. Önceki gün Hazan arabasının yanında olmadığını söylediğinde onu eve bırakmayı teklif etmişti ve Hazan ne kadar uzak derse desin ısrar etmişti. Onu eve bıraktığında görmüştü Hazan'ın evini dışarıdan. Tek başına genç bir kadının yaşaması için çok ıssız bir yerde yaşıyordu Hazan. Eğer başına bir şey gelirse kimin nereden haberi olacaktı ki? Herkes onu evine ve işine gider sanıyorken onu her gün, en azından hafta içi her gün gören ondan başka kim vardı? Yağız'la aralarının da tam olarak ne kadar iyi olduğunu da bilmiyordu ama önceki gün Hazan'ı kendi evine bıraktığını biliyordu. Yani Yağız da Hazan işe gelmese bundan bir haber olurdu. O Hazan'ın olmadığını anlayabilecek tek kişiydi ve şimdi anlıyordu. Bir şey olmuş olabilirdi. Bir şeyler yapması gerekiyordu. Ve yapacaktı da. Hazan'ın evde olup olmadığına bakarak başlayacaktı bu şeylere de.

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Where stories live. Discover now