A.A.D 41

1.7K 299 1.5K
                                    


Ne kadar çok yorum, o kadar hızlı bölüm. İyi okumalar.

Aradan ne kadar vakit geçmişti bilmiyordum. Hastanenin soğuk duvarına yaslanmış bir şekilde yerde otururken gözüm sedyenin ilerlediği koridordaydı. Sesler hiç kesilmemişti sanki. Yade ve ben hala ağlıyorduk. Yanıma gelen giden kimseden haberim yoktu. Kimse beni buradan kaldıramamıştı. En sonunda herkes pes edip yanımdan ayrıldığı zaman sadece Beste kalmıştı. İkimizde doğumhane kapısının orada oturmuş sedyenin gittiği koridora sessizce bakıyorduk. Kulağıma Esma'nın sesi geliyordu, Bade'nin sesine benzetiyordum. Sanki hala sancı çekiyordu. Sanki hala o gergin bekleyişin içindeydik. Kabul edebileceğim türden bir şey değildi bu yaşadığım. Bu tamamen haksızlıktı. Bize yapılan çok büyük bir haksızlıktı.

Beste'nin başı omzumda iki kolu koluma girmiş bir haldeyken onun da ağladığını biliyordum. Bade gittiği zaman dizlerinin üzerine çöküp kalmıştı. Annem Yade'yi alıp odaya girmişti. Babam uzun bir süre başımda beklemişti. Ayhan Mete Esma'yı bırakıp yanıma gelmişti. Ben ne haldeydim, bilmiyordum. Ben bomboştum. Uzay boşluğundan atlamıştım sanki, sonu olmayan bir yerden düşüyordum.

"Gel odaya girelim," dedi Beste, "Burada böyle olmaz abim." Hiçbir tepki veremedim. Doktor Esma'nın odasına girip çıktı. Biraz sonra Ayhan Mete'yle ikisi kol kola odadan çıkıp yanımıza doğru gelmeye başladılar. Bizim yanımıza gelmiyorlardı aslında. İki büklüm Esma doğuma girecekti. O yüzden geliyorlardı. Beste yanımdan kalkmadan, "Doğuma mı?" diye sordu. Ayhan Mete bir şeyler söyledi ama duymadım. Bugün günlerden neydi, onu bile bilmiyordum. Kızımı kucağıma aldığım gün eşimi ellerimin arasından almışlardı. Bu tarihi kaldırmak istiyordum.

Esma'nın sesi içeriden gelirken başım dönüyordu, gözüm kararıyordu. Biraz sonra Yüsra'nın ağlama sesini duyduk. Deja vu oluyordum. Bade susmuştu, Yade başlamıştı. Esma sustu, Yüsra başladı. Ayhan Mete'yi tebrik etmek istiyordum, yerimden kalkamıyordum. Yüsra'nın sesini duydukça ağlamaya başladım. Alnımı dizlerime koyup hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Demez olaydım. Saatlerce ağlamak istiyorum diye demez olaydım. Gerçek oldu.

"Bebeği kuvöze alacağız," dedi galiba doktor, "Erken doğduğu için ciğerleri tam olarak gelişmiş değil..." Öyle der gibiydi. Tam anlamadım ama... Ne olup ne bittiğinden haberim var gibiydi de, yok gibiydi de. Esma çıktı. Esma kapıdan yürüyerek çıktı ve Ayhan Mete'ye sarıldı. Onların da en mutlu günleriydi aslında bugün ama benim yanımda sevinmediler. İkisi de karşımda eğilip ellerini kollarıma falan koydular destek olmak için. Ne yaparlarsa yapsınlar, yanıma kim gelirse gelsin bana destek olamazdı. Ben eşimi kaybettim, ben yol arkadaşımı kaybettim. Ben hayallerimi kaybettim. Bunları söylemek ne kadar zor, tahmin bile edemezsiniz.

O tabutu görmek ne kadar zor, bilemezsiniz. Cenaze arabasının kapımızın önünde durması ne kadar acı verici, bilemezsiniz. Mezarlığa girmek ne kadar hüsran dolu, bilemezsiniz. Merhum Bade Dinçsoy dediklerini duymak ne kadar büyük bir bataklık, bilemezsiniz. Tabutun açılıp mezara bedenini koymak nasıl bir duygu, bilemezsiniz. Elleri evim olan kadına, onun sıcacık tenine buz gibi toprağı atmak ne kadar kötü, bilemezsiniz. Tahmin edemezsiniz, idrak edemezsiniz, yaşamak istemezsiniz, anlayamazsınız.

Bıraktığımda sımsıcak olan ama girdiğimde buz gibi hissedeceğim eve bile giremedim. Saatlerce bahçe duvarına yaslanıp evden çıktığımız anı hayal ettim. Gece oldu, ben yine de o duvarın dibinden ayrılamadım. Yanıma gelen onlarca insanın kim olduğunu dahi bilmiyordum. Beste elleriyle bir şeyler yedirmek istediğinde dudaklarımı aralayamadım. Konuşamadım, ağlayamadım, acıkmadım, susamadım. Benim tek ihtiyacım oydu. Evim de oydu, aşım da oydu, suyum da oydu. Ben nefes almak bile istemedim. Benim nefesim oydu. Benim havam oydu. Benim yazım, kışım, baharım oydu. Benim dünyam oydu, dünyamın üzerine toprak attım. Dünyamı toprağın altında bıraktım.

ŞEHZADE (Tamamlandı)Where stories live. Discover now