A.A.D 14

3K 424 252
                                    

Kusura bakmayın gençler. Çok yorgun ve halsizim. Aynı zamanda bir ev hanımıyım. Yazma Makinesi olmadığım gibi her gün bir yere yeni bölümde paylaşamıyorum. Tam 4 gündür bu bölümü yazmaya çalıştım. Anca oluyor ama uzun bir oldu. 3000 kelimeye yakın. Doya doya okuyun.

Ama okulda SAPIK var çok heyecanlı. Yine oradan üst üste bölümler gelecek bilginiz olsun. Orada bir Sezon finali gibi bir şey yapıp buradan üst üste bölümler atacağım ama dediğim gibi oranın heyecanını kaçırmak istemiyorum. İyi okumalar.

Bade'nin anlatımıyla...

Birkaç hafta öncesine kadar hayatımda hep aynı renkler vardı. Babamın siyaha yakın kahve gözleri ve içindeki öfke..

Para ve hırs dolu bir hayatın içinde annemin katili olan adam, aynı zamanda ablamın evden kaçmasına da sebep olmuştu. Daha 16 yaşındaydım annemi öldürdüğünde. Onun istediğini yapmayınca gözümüzün önünde vurmuştu. O günü asla unutmuyorum.

Odamın camından karanlık dağlara bakmaya çalışırken alt kattan yine sesi geldi. Kafasını sadece yeni uyandığı zaman ayık görebiliyorum. Şu anda kafası güzeldi. Sesi git gide odamın kapısına yaklaşırken kendimi koruma amaçlı ayağa kalkıp odamda sakladığım sopayı arkama sakladım. Herhangi bir şey yapmaya kalkarsa kullanacaktım. Daha önce kullanmışlığım olmuştu.

"Bade," diyerek kapımı açtığımda istemsizce bir adım geriye gittim. Ağzı yüzü yamularak yüzüme bakıyordu.

"Misafirin var," dedi her zaman söylediği gibi. Ama onun misafirinin ne amaçla buraya geldiğini çok iyi biliyordum.

"Yaklaşma bana," dedim geri geri giderek, "Yemin ederim bu sefer sopayı kafanda kırarım." Ben söylediklerimde ciddiyken o saçma bir şekilde kahkaha atmaya başlayıp hızlıca yanıma geldi. Kolumu tuttuğu gibi kapıya götürmek istediğinde ayaklarımla diretiyordum. Gitmeyecektim. Onun aldığı haram parası umurumda bile değilken ölüp gitmesini de umursayacak kadar gaddar olmuştum.

Kapıya gelmeden elimde sıkıca tuttuğum sopayla sırtına vurup salaklamasını sağladım. Kolumu bıraktığında koşarak uzaklaşmak istedim ama adamlarından bir tanesi önüme geçti.

"Gidemezsiniz Bade hanım."

"Sana mı soracağım şerefsiz?" diye bağırdığımda babam kolumdan tutup kendisine çevirdi. Sopa elimden düşmüştü. Ama kaçmaktan başka da çarem yoktu.

Attığı tokatın acısını umursamayıp ellerinin arasından sıyrıldım. Koşarak merdivenlere giderken arkamdan bir sürü erkek geliyordu. Hepsinin amacı beni yakalayıp misafir dediği, kendi yaşıtı adamla bir gece geçirmemdi. Ama asla yapmamıştım, yapmayacaktım.

"Gel buraya orospunun kızı." Anneme yapmadığını bırakma, sonra orospu de. Sende pezevenksin o zaman.

Evin kapısına gelene kadar herkesten sıyrıldım ama asıl iş yüksek duvarların olduğu geniş kapıda duran korumaların elinden kaçabilmekti.

İçlerinde bir tanesini gözüme kestirip yanıma geldiği zaman tekmeyi savurdum. O geriye düşerken diğer adama baktım. Hepsinden sorumlu kişiydi bu. Benimle yaşıt bir kızı vardı ve bu adamların elinden ne zaman kaçmaya çalışsam kimseye fark ettirmeden bana yardımcı olurdu.

Kollarıyla bedenimi sarıp durdurmak ister gibi davrandığında, "Erhan abi özür dilerim, sana vurmak zorundayım," dedim. Bunu yapmak zorundaydım. "Sorun değil Bade, kaç abicim."

Dirseğimi karnına geçirip demir kapıdan hızlıca çıktım. Dakikalarca arkama baka baka koşup ormanlık alanda izini kaybettirmeye çalıştım. Daha önce de kaçmaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştım. O zamanlarda burada gördüğüm bir araba dikkatimi çekti. Muhtemelen içmeye geliyordu ki, burası zaten normal insanların olduğu bir yer değildi. Herkes gelir, kafayı bulur ve giderdi. Böyle bir yerde, dağın dibinde yaşıyorduk. Hatta ben namus mücadelesi veriyordum burada.

ŞEHZADE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin