16. Merasim

906 50 12
                                    

Selaamm. Merasime özel bir bölüm olmasını istediğim için kısa tuttum. Rachel zorunlu olduğu yeminini ederken siz de biraz dinlenin.💫

"Senden nefret ediyorum Klaus Hart."

"Bunu duyduğuma sevindim Rachel HART."

'Rachel Hart' evet artık 'Rachel Brown' değildim. Bu günden sonra Bir Hart olacaktım. Merdivenleri yavaş adımlarla iniyorduk ve ben her adımımda daha fazla acı çekiyordum. Karmakarışık bir hâldeydim. Beynim uyuşmuş, ne hissettiğimden bile haberim yoktu. İçimde yaşadığım bu karmaşa hiç yaşamadığım bir duyguydu.

Misafirlere selam vererek bahçeye geçtik. Nikahımızı gerçekleştirecek olan din adamı da orada duruyordu. Misafirler yerleşirken masada bir süre bekledik. Şahitler de yerini aldı. Lily teyze ve kim olduğunu bilmediğim bir kız.

Kız bana samimiyetsiz bir şekilde gülüyor ve gözlerini üzerimden ayırmıyordu. Din adamı evlilik hakkında kısa bir konuşma yaptı. Evliliğin değerinden ve kutsallığından bahsedip duruyordu. Klaus ile ayağa kalkarak karşı karşıya durduk.

"Klaus Hart ve Rachel Brown Tanrı'nın gerçek sevgisinin ve evlilik hayatının gayesini ve manasını bildiren sözleri dinlediniz. Şimdi eş olarak, birbirinize karşılıklı söz veriniz."

Evlilik yemininin vakti gelmişti. "Klaus Hart ve Rachel Brown hür iradenizle ve hiç kimsenin baskısı altında kalmadan, tamamen ve serbest olarak evlenmek istiyor musunuz?"

"Evet."

"Kuracağınız yuvada, karılık-kocalık, annelik ve babalık sorumluluklarını kabul ediyor musunuz?"

"Evet."

"Burada mevcut olan şahitler ve bütün misafirler huzurunda, özellikle, sevginizin kaynağı ve her zaman sizinle beraber olan Tanrı'nın huzurunda, şimdi birbirinize söz veriniz." Merasim gereği el ele tutuşmamız gerekiyordu. Gözlerinin içine bakıyordum ama hiç bir şey göremiyordum. Ne bir duygu vardı ne de bir ışıltı. Ellerini uzattı. Fazla beklemeden titreyen ellerimi onun soğuk ellerinin üzerine koydum ve tuttum. Söz ondaydı.

"Ben Klaus Hart, sen Rachel Brown'u eşim olarak kabul ediyorum. Bütün hayatım boyunca, seni seveceğime, sana hürmet edeceğime, zenginlikte ve fakirlikte, sağlıkta ve hastalıkta, iyi ve kötü günlerde, sana sadık kalacağıma söz veriyorum." Hiç de inandırıcı değildi.

"Ben Rachel Brown, sen Klaus Hart'ı eşim olarak kabul ediyorum. Bütün hayatım boyunca, seni seveceğime, sana hürmet edeceğime, zenginlikte ve fakirlikte, sağlıkta ve hastalıkta, iyi ve kötü günlerde, sana sadık kalacağıma söz veriyorum." Titrek sesimin ihanetine uğramıştım. Ne kadar engellemeye çalışsam da gözlerim çoktan dolmuş haldeydi.

"Yüce Tanrı, şahitler ve misafirler huzurunda verdiğiniz sözü takdis etsin, sizlere bütün hizmetlerini bağışlasın." Şimdi yüzüklerimizi takacaktık. Rahip yüzükleri bize vererek konuşmaya devam etti.

"Merhametli ve herşeye kadir Tanrı, sen ki Mesih İsa sayesinde, bizimle kutsal bir birlik kurdun ve Ahit yaptın, lütfet, bu yüzükleri takdis et, ve onları parmaklarında taşıyan Klaus Hart ve Rachel Brown'un her zaman birbirlerine sadık kalmalarını sağla." İşte o an yaşlar gözlerimden aşağı süzülmeye başlamıştı.

Klaus elimi avuçlarının arasına aldı ve yüzüğü takarken şu sözleri söyledi. "Rachel, sevgimin ve sadakatimin simgesi olarak, bu yüzüğü sana takıyorum."

Ben de aynısını yaparak yüzüğü parmağına taktım. "Klaus, sevgimin ve sadakatimin simgesi olarak, bu yüzüğü sana takıyorum." Klaus yanağımı avucunun içine aldı, gözümden akan yaşı başparmağı ile sildi ve dudaklarını alnıma götürdü.

Rahip nikahı şu sözlerle sonlandırdı. "Klaus Hart ve Rachel Brown söz verdiğiniz gibi, birbirinizi seviniz ve daima mutluluk içinde yaşayınız."

Katilin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin