10. Yalı

1.2K 63 25
                                    

Epiktetos'un dediği gibi, ''Bir cesedi sırtlanmış ufacık bir ruhsun sen.''

...

Tamamen sessiz geçen bir yolculuğun ardından büyük bir yalının önüne gelmiştik. Burası Klaus'un diğer evlerine göre daha sıcak görünüyordu. Bana döndü ve "Sakın pot kırma ve Robert'dan uzak dur." diye beni uyardı. "Robert kim?" "Kardeşim." Bir insan neden kardeşi için bunu söyler? Aralarında ne olduğunu merak etmiştim.

Demir kapının önüne geldik. Kapıdaki güvenlik Klaus'u tanıyarak "Hoşgeldiniz Klaus bey." dedi ve arabanın girmesi için kapıyı açtı. Arabadan inecektim ki Klaus ceketinin cebinden bir yüzük çıkarttı. Çok zarif bir nişan yüzüğüydü. "Bunu burdayken çıkartma. Bizi nişanlı bilecekler" dedi. "Senden nefret ediyorum." Umursamaz bir şekilde sağ elimi tutup kendine çekti. Elleri buz gibiydi. Teninden tenime zehir akıyor gibi hissettiriyordu ona dokunmak. Yüzüğü parmağıma geçirdiğinde derin bir nefes aldım. Ardından bırakıp kendi yüzüğünü taktı. Arabadan inip kapıya doğru yürürken "Çok güzel bir evin varmış. Neden burda yaşamıyorsun?" diye sordum. Bana dönmeden "Yanlız olmayı seviyorum. İnsanlardan hoşlanmam." dedi. "İnsanlar dediğin senin ailen. Onlardan bile mi?" Bir kaç saniye sustu "Onlardan bile." diye karşılık verdi.

Kapıyı yaşlı bir kadın açmıştı. Klaus onu gördüğünde ise gözlerinin içi gülmüştü. İlk defa Klaus'u sıcak gülümsemesiyle görmüştüm. Kadın "Hoşgeldin çocuğum." diye neşeyle gülümsedi ve sımsıkı sarıldı. Klaus elini belime koydu ve "Lily teyze, bu nişanlım Rachel." diyerek beni kendine çekti. Ona bu kadar yakın olmak içimin ürpermesine neden olmuştu.

Kadın bana gülümsedi. "Hoşgeldin kızım. Klaus ne kadar güzel bir kız bulmuşsun kendine." ben de kadına gülümsedim. "Hoşbulduk efendim. Teşekkür ederim." dedim. Lily teyzenin gözleri bacağımdaki yaraya ilişti. Endişeyle bana baktı. "Buraya ne oldu kızım." Klaus'a ürkek bir bakış atıp "Önemli bir şey değil." diye geçiştirdim. Ama o çoktan anlamıştı. Klaus'a bakarak kaşlarını çattı.

İçeriye girdik. İçeride yaşlı ve güzel giyimli bir adam oturuyordu. Muhtemelen babasıydı. Yanındaki de Robert olmalıydı. Klaus birden elimi tuttu. Adam beni gördüğünde yüzünü şaşkın bir ifade kaplamıştı. Ben de şaşırırdım. Klaus'un yanında çocuk gibi görünüyordum. Robert ayağa kalktı ve Klaus ile tokalaştı. "Hoşgeldin abi" dedi. Klaus bir şey söylememişti.

Robert bana döndü ve elini uzattı. Uzattığı eli sıktım. Merhaba hanımefendi diyerek elimi öptü. Çok rahatsız olmuştum. Hemen kendimi geri çekip ona gülümsedim. Yaşlı adam bastonundan destek alarak kalktı. "Sözümü dinlemişsin evlat." Klaus babasına karşı çok soğuktu. Klaus bana döndü ve sahte bir gülümsemeyle "Rachel nişanlım." dedi. Adam bana gülümseyerek "Şaşırdım doğrusu. Klaus'un yanında böyle efendi bir hanım kızımızı beklemiyordum." diye karşılık verdi. Bende aynı fikirdeydim ama kader...

Hep birlikte yemek masasına oturduk. Lily teyze yemekleri getirdi ve o da oturdu. Lily teyze "Ah ne çabuk büyüdü benim yavrularım." diye hüzünlenmişti. Klaus'un babası bana döndü. "Klaus Lily'nin elinde büyüdü." dedi. Lily teyze Klaus'un çocukluk anılarından bahsetti. Klaus çocukluğunu pek sevmiyor gibiydi.

Klaus'un babası ona döndü. "Klaus evladım, yaptığın onca şeyden sonra bana dünyalar güzeli bir gelin getirdin. Seni affediyorum ama istediğim şeyler var. Biliyorsun artık yaşlandım. Torun sahibi olmak istiyorum." bir anda istemeyerek öksürmeye başladım. Klaus anladı ve gülmeye başladı. Bana önündeki suyu uzattı. "İyi misin sevgilim?" Alaycı gülüşü beni sinir etmişti. Onaylayan bir ses çıkartabilmiştim sadece. Adam devam etti. "Düğününüzü bu evde yapmak istiyorum. Büyük bir bahçemiz var nede olsa. Hazırlıklara başlayacağım." Hemen evlenecektik. Hayatımın bu denli mahvolacağını düşünmezdim. Tanrım ailemin halini düşünmek istemiyordum. Yemekleri bitirdikten sonra Lily teyze "Yoldan geldiniz. İsterseniz dinlenin. Ben odanızı hazırladım." diyerek gülümsedi. Ne yani aynı odada mı kalacaktık. Ben "Benim için başka oda..." derken Klaus kolumu sıktı. "Tamam Lily teyze biz odamıza çıkalım."

Merdivenleri çıktık ve odaya girdik. Klaus ani bir hareketle kolumu tuttu ve beni kendine çekti. "Ben sana pot kırma demedim mi?" diye gürledi. "Ne yapsaydım? Senin yüzünden aynı odada kalmak zorundayız." dedim. Beni duvara doğru itti ve duvarla arasına aldı.

O kadar yakındı ki nefesini yüzümde hissediyordum. "Benimle uyumak istemiyor musun?" diye fısıldadı. Evet şuan eminim bu adam tam bir ruh hastasıydı. Daha az önce bana bağırıyordu. Kuyu gözlerine ilk defa bu kadar yakından baktım. Öyle derinlerdi ki bakmaya devam etsem yolumu bulamaz kaybolurdum. Kalbim göğsümden fırlayacak gibi atarken sanki bunu anlamış gibi dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. "Ben banyodayım bebek." diyerek banyoya yöneldi. Kafasına ayakkabımı fırlatmayı çok isterdim. Kapıyı kapattığında derin bir nefes aldım.

Çantamı salonda unuttuğumu fark ettiğimde odadan çıkıp aşağı indim. Lily teyze bibloların tozunu alıyordu "Bişey mi oldu kızım?" "Çantamı unutmuşum da gördünüz mü acaba?" Gülümseyip askılıktan çantamı alarak bana uzattı. Tam yukarı çıkacakken, "Rachel, kızım eğer bir problem yaşarsan söylemekten çekinme tamam mı?" diyerek endişeyle karışık tebessüm etti. Onun nasıl biri olduğunu bilmediğimi sanıyordu. Onaylayarak ben de ona gülümsedim ve yukarı çıktım.

Odaya girdiğimde su sesi kesilmişti. Muhtemelen kıyafet odasında giyiniyor diye düşünerek banyoya girdim. Klaus'u tam karşımda belinde bir havlu ile görmeyi beklemiyordum. Bembeyaz teni ve yunan tanırını andıran kasları göz alıcıydı. Saçları ıslaktı ve yüzünün önüne düşen tutamlarından su damlıyordu. Aklım başıma geldiğinde hemen arkamı dönmüştüm. "Ş-şey ben çıkmışsındır diye şeyaptım." Tam giderken kolumdan tuttu, çekti ve kapıyı kapattı.

Kaçmak istedim ama eliyle kapıyı tutuyordu. "Bence bunun bir cezası olmalı." pis pis sırıtıyordu. Kapı ve onun arasında kaldığımda bana iyice yaklaştı. Kalp krizi geçirmek üzereydim. Ona bakmamak için kafamı çevirdim "Utanıyor musun?" diye güldü. "Hayır tabiki de" diyip kafamı yeniden ona döndürdüğüm an dudaklarıma bir nefes kadar yakındı. "Ceza" diye fısıladı. O an dudakları dudaklarımla buluştu.

Katilin AşkıWhere stories live. Discover now