4. Mektup

1.8K 74 14
                                    

_____
Sandalyeye sıkıca bağlıydım. Onun bana yaklaştığını hissediyordum. Tam arkamdaydı. Kulağıma eğildi ve fısıldayarak "uyku vakti geldi." dedi. Elindeki silahın namlusunu omzumda hissettim ve yüksek bir sesle silah patladı.
_____

Bir anda fırlamıştım. Saat gecenin iki buçuğuydu. Sürekli buna benzer rüyalar görüyordum. İki haftadır rahat uyuyamıyordum. Evde yalnız kalmaktan pek korkmazdım ama bu rüyalar endişe duygumu pekiştiriyorlardı.

Üşüyerek ayağa kalktım. "Ah camı ne zaman açtım ben?" Gidip odamın açık olan camını kapattım. Perdeyi örtecekken durdum. karşı evin camında bir hareketlilik vardı. Gözlerimi kamaştırıp daha dikkatli bakmıştım. Bu oydu. Elinde bir bıçak tutuyordu ve yüzü rahatsız edici bir gülümseme ile çevriliydi. Kafasını bir anda çevirdi. Anında perdeyi örtüp kenara çekildim. Dehşete düşmüştüm. O da neyin nesiydi öyle? Perdenin ucundan baktığımda orada değildi.

Sabah olmuştu ve ben uykumu alamamıştım. Yatağımda dönüp durmuş her türlü kötü şeyi aklımdan geçirmiştim. Yatağımdan çıkıp duşa girdim. Gece gördüklerim aklımdan çıkmıyordu. Orada neler olduğunu düşünmek istemesem de kendimi alamıyordum.

Üzerimi giyinip bir bardak çayla kendimi rahatlattım. Dışarı çıkıp posta kutusundan postaları aldım ve yeniden evime girdim. Onları incelerken arada kırmızı bir zarf olduğunu gördüm. Üzerindeki adres karşı evin adresiydi. Yanlış koymuş olmalılar diye düşünmüştüm. Üzerinde "Klaus Hart'a" yazıyordu. Demek adı Klausmuş.

Bu zarfı ona vermem gerekiyordu ancak merakıma yenik düştüm ve zarfı açtım. Bu bir mektuptu.

"Klaus Hart. Bu sana son uyarımız. Eğer bir daha leşlerini temizlemezsen anlaşmayı bozacağız. Bizim işimiz senin arkanı toplamak değil!"

yazanları çözmeye çalışıyordum. Leş derken neyi kastediyorlardı? Aralarında ne tür bir anlaşma vardı? İş artık gözümde çok farklı bir boyut kazanmıştı ve ben korkmaya başlamıştım.

Katilin AşkıWhere stories live. Discover now