22. Kargaşa

411 31 31
                                    

"Reddediyorum." diyerek biraz önce gelen bitki çayımı yudumladım. O da kahvesini eline aldı. "O halde aldırıyorsun." Ve bir kaç yudum içti. Gülümsedim. "Ben bir hataya bir kez düşerim Klaus." Diyerek başımı olumlu anlamda salladım. "Çocuk sahibi olmaya hazır değilim." Gülümsedi. "Yoksa benden mi korkuyorsun?" Meydan okurcasına gülüşüne karşılık verdim. "Bu çocuğu istesem bile senin kuralların umrumda değil Klaus." Sözlerim onu şaşırtmış olmalıydı. "İstediğimi elde ederim bilirsin Rachel."

 Küçümserce kaşlarımı kaldırdım. "Unuttuğun bir şey var. Artık karşında eski Rachel yok. Senden korkmuyorum." ve ayağa kalktım. Çantamı sırtıma takarken kimsenin duyamayacağı bir şekilde konuştum. "Yerini ve gününü haberleşiriz." Yaslandığı yerden doğrulmadan karşılık verdi. "Anlaştık." Ardından kafeden çıkıp kendimi sokağa attım.

"Huh! İyi iş çıkarttın." Camdan beni izlediğini biliyordum. O yüzden garip bir hareket yapmadan uzaklaşacaktım ki Jack'in koluma dokunmasıyla irkildim. "Rachel konuşabilir miyiz?" Kafamı yavaşça yukarı kaldırdım. Tahmin ettiğim gibi Klaus bana bakıyordu. "Zamanı değil Jack." Yürümeye başladım. O da yanımdan yürüyordu. "Veronica ile konuştum." Olamaz! Aniden ona dönüp bağırdım. "Ne yaptım dedin!"

Üzgün bir ifade takınmıştı. "Senden hoşlandığımı ona anlattım." Elimi yüzüme kapatıp bir gün içinde daha ne olabilir diye düşünmüştüm. Çantamı elime alıp üzerimdeki hırkayı çıkarttım ve sertçe Jack'in kucağına attım. "Veronica'dan da benden de uzak dur!" Elimdeki çantamı sırtıma atıp hızla uzaklaştım.

 Klaus bunları görmese daha iyi olurdu. En azından konuştuğumuzu duymadığıyla avunabiliyordum.

Eve girdiğimde annem ve Bella evdeydi. Her zaman yaptığım gibi tek kelime etmeden odama çıktım. Veronica'yı defalarca aramama rağmen açmamıştı. Kim bilir neler kurmuştu kafasında.

Üstümü değiştirdim. Kürtaj için bir kaç klinik araştırdım ve aklıma yatan bir klinikten randevu oluşturdum. İki gün sonrası içindi. Belki bunu yapmaya hazır değildim ama anne olmak aklımın ucundan bile geçemiyordu. Randevu bilgilerini Klaus'a mesaj attıktan sonra yatağıma uzandım. Elimi karnıma koydum. Çok garip bir histi bu. İçinde başka birinin yaşaması...

İstemsiz olarak gülümsemiştim. Sonra düşüncelerden sıyrılabilmek için kitabımı elime aldım. İçimden "Ah Lou... Canım karakterim. William'a nasıl da aşık." diye geçirdim. 'Me Before You' Buraya ilk taşındığımda başlayıp devamını getiremediğim kitabımdı. Şimdi devam edebilmek beni çok memnun ediyordu.

...

Okulun girişinde oturmuş Veroinca'nın gelmesini bekliyordum. Belki de bana kızgındı. Belki de konuşmak istemiyordu. Ama beni dinlemesi lazımdı. Jack yüzünden aramız bozulamazdı. Yaklaşık 15 dakika kadar bekledikten sonra uzaktan Vero'yu gördüm. Hemen toparlanıp ona koştum. "Veronica!" Birkaç saniye bana bakıp yürümeye devam etti. Beni görmezden gelmesi duraklamama sebep olsa da kendime gelip peşinden gittim. "Vero yapma böyle."

    Hırsla bana döndüğünde korkmuştum. Gözleri öfkeyle yanıyor gibiydi. "Nasıl yapmayayım?! Bana yalan söyledin! Hem de defalarca." Elini tutsam da sinirle çekti. "Hayır! Bilmiyordum sana yemin ederim. Sana yalan da söylemedim." Gözleri dolduğunda Jack'den ne kadar hoşlandığını anlamıştım. Ama elimden bir şey gelmezdi ki. "Ben sana uyup açılacakken bana ne dedi biliyor musun Rachel? Senden çok hoşlandığını anlattı. Ne yapması gerektiğini bile sordu. Sana açıldığında dün Jack'in işi varmış dedin. Üzerinde onun hırkası varken!"

    Bu sefer benim de gözlerim dolmuştu. En yakın arkadaşım beni sevdiği çocuğu elinden almakla suçluyordu. "Benim ondan hoşlandığımı mı düşünüyorsun?"  Hayal kırıklığıyla kaşlarımı kaldırdım. "Bilmiyorum Rachel. Artık sana inanmıyorum." Arkasını dönüp gittiğinde içimde bir acı peydahlanmıştı. Zaten kolay arkadaş edinebilen birisi değildim. Şimdi de tek dostumu kaybediyordum. Yapmadığım bir şey yüzünden hem de.

Katilin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin