Bad Luck [EXO Fanfic]

Bölüm 10

Aklıma fikir getirdiği için Sezen'e teşekkürler. :)

-Jongin'in Bakış Açısı-

Sehun arkadaşının kafesinde bana iş ayarlamıştı. Ahım şahım bir iş olmayabilirdi, ama bu da beni idare ederdi şimdilik. İş görüşmesi için Sehun'un bana verdiği adrese gittim. Kafeden içeriye girdiğimde Sehun kasanın yanı başında dikilen adam ile sohbet ediyordu. Yanlarına doğru gidiyordum.

Göğsüme sertçe birinin dokunmasıyla olduğum yerde kaldım.

"Oo ~ " elini göğsümden çektikten sonra diğer elindeki tepsiyi iki eliyle kavradı "Bakıyorum da burada kimler varmış?" dedi, Joon.

Bu lanet olası çocukla aynı yerde çalışmamın imkanı yok. Ama bu işe ihtiyacım var. Ne yapmalıyım?

Joon'a cevap vermeme fırsat verilmeden Sehun bana seslendi.

"Kai!" Yanıma doğru gelirken "A-aa hayır, Jongin diyecektim." dedi.

Bana uzattığı elini kavrayıp tokalaştım "Ağzından çıkanlara dikkat etsen iyi olur." dedim.

Joon yeni gelen çiftin ona seslenmesiyle yanımızdan gitti. Daha fazla onu görmeye tahammül edemiyordum.

"Gözlerinden ateş fışkırıyor, bir şeye mi sinirlendin sen?" dedi, Sehun.

Sehun'a baktım, sonra müşterilerden sipariş alan Joon'a bakıp kafamla işaret ettim. "Onun burada çalıştığını bile bile, beni neden çağırıyorsun?" diye sordum.

Elini omzuma koydu "Daha iyi bir iş bulduysan o işe başlayabilirsin." benden birkaç santim uzun olan çocuk saçlarımı karıştırdı ve gülerek ekledi "Benim için sakıncası yok."

"Bu işe ihtiyacım olmasa.." dedim, Sehun'un kafamdaki elini çekerken.

Kafenin sahibi Leeteuk hyung ile konuşup anlaşmıştım. Önlüklerden birini alıp işe başlamıştım. Sehun ilk günümde beni yalnız bırakmamıştı, aylak aylak kafede oturuyordu. İlkokula başlamışım da, annem benim için endişelenip yanımda bana destek oluyormuş gibi davranıyordu, öküz herif.

Müşterinin seçtiği pastayı almak için pastaların olduğu yere gelmiştim. Kakaolu, içinde çikolata parçacıkları ve muz olan pastayı elime aldım. Kafamı kaldırdığımda karşımda Joon ve Haneul sohbet ediyordu. Bu kız gülmeyi biliyor muymuş yahu? Bize çapaklı halini gösterir, Joon serserisine ise sevimli davranıp gülümser. Ne saçmalıyorum ben? Çokta çirkin gülüyor. Çapaklı halinden farksız, her türlü çirkin bu kız.

Joon bir şeyler geveliyordu ağzında, Haneul'ın da hoşuna gidiyor gibi gözüküyordu. "...,seninle vakit geçirmeme izin verir misin?"

Hemende kabul ediyor "Neden olmasın."

Bu romantik havaya dayanamayıp araya daldım "Akşam meşgul olduğunu zannediyordum."

Biraz önce birbirlerine bakıp cilveleşen ikili, şaşkınca bana baktı.