Bölüm 11

557 56 184
                                    

-Jongin'in Bakış Açısı-


Çalar saatin sesine uyanmıştım. Artık istediğim saatte yatıp istediğim saatte kalkamıyordum. Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım. Her insanın yaptığı gibi bende ilk elime telefonumu aldım. Sehun mesaj atmıştı.


#Bugün işim var. İşim bitince yanına uğramaya çalışırım.#


Sehun'a karşılık olarak mesaj çekim.


#Hiç gelmesen de olur, hatta daha iyi olur.#


Bana destek olmaya çalışıyordu biliyorum. Ama bu kadarı fazla değil miydi? Babam iflas edene kadar hiç bir işte çalışmamıştım. Bu daha ilk tecrübemdi. Bana yardım etmek istiyordu fakat yeterince yardım etmişti. Daha fazlasını kabul edemezdim.


Mutfağa girip buzdolabının kapağını açtım. Kahvaltılık ne varsa içinden çıkarıp masanın üzerine yerleştirdim. Dünden kalan pizza vardı. Sabah sabah pizza mı, diyeceksiniz ama ben Jongin'im canım ne isterse onu yaparım. :coolemoji:


Mikrodalganın üzerinde bir not vardı. Kağıdı elime aldım.


'Hey, Concin. Kahvaltı hazırlamaya üşenip pizzayı ısıtacağını biliyordum. Neyse, biz erken çıkıyoruz. Kurstan çıktıktan sonra yanına uğrarız.

Ve kendime not : Abimi ne kadar da iyi tanıyorum. Süperim ben.'


Aptal.

Süper olduğunu sanıyor, komik.


Demek Min Ah ve arkadaşı çapaklı görl evden erkenden çıkmıştı. Yani rahat rahat pizzamı yiyebileceğim.

Mikrodalganın kapağını açıp pizzayı içine koydum.


* * * * *


Bu kafe neden sürekli bu kadar kalabalıktı? Müşterisi hiç eksik olmuyordu. Tamam, kafe sahibi için bu iyi bir şeydi. Fakat bir soluk almak için bile vakti olamaz mı insanın?

Saat ikindiye geliyordu. Bu yüzden sabahkine göre daha az kişi vardı. Dinlenmek için iyi bir fırsattı. Tezgaha yakın bir yerde boş olan masaya oturdum.


Ayrıca sabahtan beri Joon yoktu, bu yüzden sinirlerimi gerecek bir unsur da yoktu. Keyfim yerindeydi. Hemde uzun zamandır ilk kez.


Zaten bize mutluluk uğramaz uğramaz. Uğrayınca da iki saniye bile dayanmaz kaçar.


Min Ah, Haneul ve yanlarında sinir gerici hıyar kafeden içeriye girdi.

Haneul, onun yanında hiç gülmediği kadar gülüyor, sanki bütün mutluluğunu bir anda yaşıyormuş gibiydi.


Uzaktan izlediğim o gülümsemen,


Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür,


Gülüşün hem bir hastalık, hemde bir sağlık gibi.

Bad Luck [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin