Bad Luck [EXO Fanfic]

Bölüm 13

►Bir hafta önce

Perşembe

21.52 ◄

Minseok, koreografiye yeni hareketler katmak istiyordu. Herkesten farklı bir tarz istiyordu. Müziğin ritmine kapılıp koreografiye yeni şeyler katabilirdi. Haneul'ın şarkı bestelemekte iyi olduğunu biliyordu. Bunun için ondan yeni şarkı bestelemesi için rica etmişti.

Min Ah, onun şarkı besteleyebilmesi için onu odasında yalnız bırakmaya karar vermişti.

Haneul eline gitarını almış, önündeki masaya da beste defteriyle, kalemi koymuştu. İçinden hüzünlü şarkılar yazmak geliyordu. Hareketli şeyler bu ara ona uygun değildi. İçinde bir hüzün, bir özlem, bir aşk vardı..

Kendisine gelen ilham ile gitarının tellerine küçük dokunuşlarda bulundu. Masanın üzerindeki kalemi alıp tıngırdattığı ilk notaları yazmaya başladı. Tekrar elini gitarına götürdü. Ama içeriden bağırışların gelmesiyle yerinden sıçramıştı.

"Evet, gooool!"

"Ya!! Sehun! Sen nasıl gol atabiliyorsun? Hile yaptın değil mi?"

"Saçmalama Jongin, aptal mısın? Atari oynarken ne biçim bir hile yapabilirim?"

Haneul kalemi eline alıp deftere bir şeyler karalarken 'Bu kadar bağırarak konuşmak zorundalar mı?' diye geçirdi içinden.

Sesleri biraz olsa da azalmıştı. Haneul tekrar odaklanıp kaçan ilham perilerini geri getirmeye çalışıyordu. Ama nafile içerdekiler atarinin sesini daha da yükseltmişlerdi. Volume up...

Haneul, Sehun ile ilk karşılaştıklarında, onun sesi hiç çıkmayan soğuk birine benzediğini düşünmüştü. Şu anda gerçekten o sessiz ve soğuk çocuğun olmasını istiyordu. Dış görünüşle ve ilk karşılaşmayla bir insanı tanımak mümkün olmuyormuş. Sehun bunun kanıtıydı.

Haneul, daha fazla dayanamayıp odasından fırladı. Salona bakındı fakat ikili burada değildi. Jongin'in odasında olabileceklerini düşünüp Jongin'in odasına doğru ilerledi. Kapıyı hızla açtı. Atari oynamaya kendilerini kaptırmış iki velet içeriye giren kızı fark etmemişlerdi.

Haneul, kendini fark ettirmek için boğazını temizledi. "Ihım, ıhım."

Jongin, yerinden fırlayarak bağırmaya başladı. "GOOOL!!"

Haneul, kendisini fark edeceğini düşünmüştü ama yanılmıştı. Jongin'i bu kadar içten gülerken ilk kez görüyordu. Gözlerini onun üzerinden alamamıştı. Bir hışımla gelen sinirli kız Jongin'in o delici gülüşünü görünce eriyip gitmişti. Haneul, kendini kelebek gibi uçuşuyor gibi hissediyordu. Buraya ne için geldiğini bile unutmuştu.

Haneul'ın içeriye geldiğini fark eden Sehun, Haneul'ın gözlerini takip ederek Jongin'e baktığını far etmişti. Sehun içinden 'Yakalandın, küçük kız.' diye geçirdi.