Bölüm 22

181 17 18
                                    

Flash Back

Jongin, uzaktan sahneye bakıyordu. Tutkuyla dans eden sahnedeki insanlara. 
Bir an önce Real takımının sahneye çıkmasını istiyordu. Min Ah'ın dans edişini defalarca görmüştü fakat Haneul'ın dans edişini hiç görmemişti. Jongin, Haneul'ın sahnede kuğu gibi dans edip, sahnede bir pırlanta gibi parlayacağına emindi. 

İki kolunda da hissettiği eller ile neye uğradığını şaşırdı. Kafasını çevirmeden, kulağına birisi fısıldayarak konuştu. "Bizimle geliyorsun Kai."


Bu sesi tanımıştı. Korkulu rüyası Suk Ho'nun adamlarından biriydi. Kolundan çekiştirilmeye başlamıştı. Kendisini nereye götürdüklerini bile bilmediği adamlarla yürümeye mahkum kalmıştı. Sessiz sokaklardan birisine geldiklerinde adam Jongin'in kolunu bırakmıştı. Bırakmaktan çok iteklemişti. Jongin az kalsın yere yapışacaktı ama dengesini sağladı ve ayakta durdu. 

Adamalara dönüp baktı. "Beni burada nasıl buldunuz?"


"Nasıl bulduğumuzu boş ver. Sen paradan haber ver."


"Parayı size getireceğimi söyledim."


Adam gözlerini belertti. "Sana 1 ay mühlet verdik ve boktan şeylerle uğraşıyorsun."


Jongin biraz korkmuştu. "İşe başladım, para biriktiriyorum. Size borcumu ödeyeceğim."

Adam kükredi. "Anca ödeyeceğim diyorsun, icraat hiç yok."

"Söz veriyorum ödeyeceğim. Bana 1 hafta daha verin. Çok az kaldı, çoğunu biriktirdim zaten."

Adam Jongin'e yaklaştı ve yakasından tutup Jongin'i ayağa kaldırdı. Bağırarak konuştu. "Oyun mu oynuyon lan bizle?"

Jongin'i yere doğru fırlattı. Jongin dengesini koruyamayıp yere yapıştı. Adam normal ses tonuyla konuştu. "Peki sana 1 hafta daha mühlet." Adam kollarını sıvamaya başladı. Yanındaki adamlarda kollarını sıvadı. "Önce güzel bir dayak çekelim."


Jongin oturduğu yerden güçlükle kalktı ve buradan kaçması gerektiğini düşündü. Tabanları yağladığı gibi koşmaya başladı. Koşuyor, koşuyor, koşuyordu. Koşmak her zamanki yaptığı şeydi. Seslice bağırdı. "Siktir, sıçtık."

Hep böyle durumlarla mı karşılaşmak zorundaydı. Bu işe bulaştığı için kendinden nefret etti. Sonunda koşmayı durdurmuştu. Kalabalık bir topluluk vardı. Aralarına girdi. Adamlar etrafına bakınıyor, gözleriyle Jongin'i arıyorlardı. Jongin'se ara sokaklardan birisine girdi. Ara sokaktaki binalardan birinin önüne durdu. Kapı zilinin herhangi birine bastı. Kim o bile denmeden kapı açılmıştı. Hemen binanın içerisine daldı. Merdivenlerden bir kat yukarıya çıktı ve yere çöktü. Kafasını kollarının arasına aldı. Soluk soluğa kalmıştı. Nefes almakta güçlük çekiyordu. "Lanet olsun."


Nefes alış verişi düzene binince oturduğu yerden kalktı. Merdivenlerden aşağıya temkinli bir şekilde indi. Aradan 12 dakika geçmişti. Bina kapısını kendine doğru çekti ve açtı. Bütün vücudunu göstermek yerine kafasını uzatıp etrafa baktı. Kimseciklerin olmadığını anlayınca dışarı çıktı. Dans yarışmasının yapıldığı yere gitmesi gerekiyordu. Kaçırdığını biliyordu ama bir ümit diyordu. Bir ümit belki onları izleyecekti, belki yetişecekti. 

Tekrar koşmaya başladı. Bu sefer koşmak zorunda olduğu için koşmuyordu. Gerçekten istediği için koşuyordu.


Sonunda yarışmanın yapıldığı yere gelmişti. Kalabalığın arkasında durdu ve sahne baktı. Real Takımı sahnedeydi. Birden müzik kesildi. Performansları sona ermişti. Jongin elini kafasına götürdü. İçin için küfrediyordu. Lanetler okuyordu. Ama bu lanetler kendineydi, kendi aptallığınaydı. 

Sahne arkasına yürümeye başladı. Real Takımı'nın yanına gelince bir şey söylemedi. Haneul'a bakıyordu. Kendini çok mahcup hissediyordu. Haneul'ın bakışları Jongin'in içini deliyordu. Söylediği söz ise kalbinin yok olmasını sağlamıştı. "Abin geldi ama geç geldi." 


Min ah şaşkınlıkla Jongin'e döndü. "Abi sen biz dans ederken burada değil miydin?"


Jongin sadece "Üzgünüm" diyebilmişti. Başka ne söyleyebilirdi ki? Gözleri dolmaya başlamıştı. Ama ağlamayacaktı. 

Sehun "Gelmek için söz verdin ve geldin, izlemek için değil." dedi. Jongin sinirlenmişti. Sehun böyle bir durumda nasıl oluyordu da saçmalayabiliyordu? 

Jongin, Haneul'a verdiği sözü Sehun'un nereden bildiğine şaşırmıştı. Ama buna kafa yoracak zamanda değildi. 

Bad Luck [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin