1. Kırık cam parçaları

166 5 1
                                    

Merhaba yeni bir kurgu ile geldim. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
İlk bölüm biraz kısa oldu daha olaylar tam oturmadığı için. Diğer bölümler daha uzun olacaktır. Keyifli okumalar diliyorummm

Normalde yazım yanlışlarına çok dikkat eden birisiyimdir ancak burada bazen gözümden kaçan yerler olabiliyor haber verirseniz düzeltirim yanlışı 🤎

Hikayemiz çok uzun bir hikaye değil ancak kalbinize işleyecek bir hikaye olduğunu biliyorum. Kısa ve dokunaklı bir hikaye...

G.İ⌛

Bazı anlar olur tüm gücünüzün tükendiğini hissedersiniz, yenilmişlik hissine kapılırsınız ya işte ben tam olarak öyle hissediyordum.

Gözlerimi kendi yatağımda açtığım an karşımda gördüğüm yüz karşılaşmayı hiç beklemediğim biriydi.

Tam 2 yıl 6 ay sonra ilk defa onun yüzünü görmüştüm. Uyandığım zaman hiç bir tepki verememiştim bir süre bakışmıştık, bakışları hiç değişmemişti, sadece artık bana değil de bir başkasına bakıyormuş gibi bakışları hissizdi.

Normal değil miydi artık birbirimiz için hiçbir şey ifade etmiyorduk ki.
En sonunda aramızda ki sessizliği bozan o cümleyi söyledi " Hiç değişmemişsin, aynı kadın hala karşımda" dedi. Bu söylediği yutkunmama sebep olmuştu.

Tam 2 yıl 6 ay birbirimizi hiç görmemiştik sözde kolay olabilirdi ama bu sayılar hayata geçince ne kadar uzun ve zor olduğunu yaşayan anlıyordu. Sadece yaşayan anlar sözü hiç bu kadar doğru olmamıştı.

"Sen de öyle" diyerek suskunluğuma son verdim. Acaba beni neden bulmuştu. " Neden hiçbir şey olmamış gibi 2 yıl 6 ay sonra karışma çıktın?" Diye sordum. Bu sorunun cevabını çok merak ediyordum. Güldü evet sadece güldü sonra konuşmaya başladı " Doğru zamanın gelmesini bekledim" dedi. Doğru zamandan kastı neydi?

"Peki madem buldun ama neden ne istiyorsun benden" dedim. " Senden bir şey istemiyorum sadece buraya sana bir şey söylemeye geldim biliyorum inanmayacaksın biliyorum inanmakta istemeyeceksin ama bu gerçeğe inanman için elimden gelen her şeyi yapacağım inanmam için sana süre de tanıyacağım" dedi.

Gerçekten fazla merak etmeye başlamıştım " merak ediyorum söyler misin artık" dedim. "Pekala" dedi ve duraksadı sonra devam etmesi için"eee" dedim. "Atlas yaşıyor" dedi. O an başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim bu gerçek olamazdı nasıl yani Atlas yaşıyor muydu imkanı yoktu. Ne tepki vereceğimi bilemedim ve gülmeye başladım, galiba gülmemi hiç beklemiyordu benim de onu beklemediğim gibi.
Bana deliymişim gibi baktı. Zaten bakması da normaldi artık ben de deli olduğumu kabul ediyordum.

Gülmem sona erince "Sen kafayı yemişsin nereden çıkardın bunu" dedim. "Bak inanmayacağını biliyordum bu yüzden kanıtla beraber geldim" dedi. Bana neden böyle bir şey söylemişti ki şaka yapıyor olmalıydı.

"Kanıt falan istemiyorum ya. Sen şaka mısın 2 buçuk yıl sonra karşıma çıkıyorsun ve benim kendi ellerimle-" sözlerimi tamamlayamadan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bir anda o sıcacık kolları bedenimi sardı ve bana destek olmak istedi. Bir süre ben ağladım o bana sarıldı.

En sonunda gücümü topladığımı hissetmiş olmalı ki "Evet haklısın 2 yıl sonra karşına çıkıyor ve bir anda" devamını söylemek ile söylememek arasında kalmıştı ama bakışlarım ile devam etmesini isteğimi belli ettim.

"Oğlumuzun yaşadığını söylüyorum, senin yerinde kim olsa inanmazdı ama bana güvenmen lazım" dedi. Gözlerim tekrardan dolu dolu oldu acaba doğruyu mu söylüyordu ama imkanı yoktu. Ama içimden bir ses bunun doğru olabileceğini söylüyordu.

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin