10. Kavuşma

60 4 1
                                    

Yeni bölüm geldi keyifli okumalarr.

                           G.İ⌛

Yarın resmen İdil ve Kaan evleniyordu! Nikah evde yapılacaktı ve tabii ki İdil'in harika arkadaşları gelecekti. İdil organizasyon işleri ile uğraşıyordu Kaan ise sessiz bir şekilde olanları izliyordu. Onda ne sıkıntı vardı bilmiyordum ama büyük bir sorun olduğu kesindi. İlginç olan şey ise Aras eve neredeyse hiç gelmiyordu bazen gece yatmaya geliyordu o kadar. Yarın nikaha gelmezse şaşırmazdım. Bade, İdil'e bu süreçte çok yardımcı olmuştu Ege ve Demir de Kaan gibi uzaktan seyirci olmuşlardı. Bense odamdan pek çıkmıyordum. Tüm bu olanlara seyirci kalmak çok zordu.

                               ⌛
Ertesi gün

"Açelya hadi artık aşağı inmemiz gerekiyor herkes geldi" dedi Demir. Duvara monte edilmiş boy aynasından üzerime giydiğim kahverengi uzun yırtmaçlı ince ip askılı elbiseye ve kahve tonları ağırlıklı olan makyajıma bakıyordum. Gayet iyi görünüyordum ama bazen dış görünüşün bir önemi yoktu. Ruhumun derinliklerini acı çoktan ele geçirmişti.

Demir'in koluna girdim ve beraber aşağı indik. Ege ve Bade'nin olduğu masaya geçtik. Aras ortalarda görünmüyordu. Bir süre hissiz bir şekilde etrafı izledim. Sahte gülücükler saçan insanları ve gerçekten mutlu olan insanları. Masanın üzerine bıraktığım telefon çalınca arayan kişiye baktım. Telefonumda kayıtlı değildi kaşlarımı çatarak aramayı cevapladım.

"Efendim?" Dedim. "Açelya buraya gelmen gerekiyor" dedi birisi. Sesini algıladığım an arayan kişinin Aras olduğunu fark ettim. "Neden? Nereye gelmem gerekiyor?" Diye sordum. "Atlas-" dedi ve sustu. "Ne oldu Atlas'a" diye bağırdım. Allah'tan müzik sesinden çoğu kişi bağırmamı duymamıştı sadece birkaç meraklı bakış beni bulmuştu. Demir ve Ege aynı anda "Ne oldu?" Diye sordu.

Demir ve Ege'ye dönerek elimle 1 dakika işareti yaptım ve Aras'ı dinlemeye koyuldum. "Merak etme Atlas iyi" dedi. "Atlas'ın iyi olduğunu sen nereden biliyorsun?" Diye sordum. "Çünkü, çünkü Atlas yanımda" dedi.

O an belki de hayatımın en mutlu anı olmalıydı ama ben tepkisiz kalmıştım. Donup kaldığımı gören Ege, Demir ve Bade endişeyle "Ne oldu?" Diye sordu.

Onları cevapsız bırakınca Demir telefonu elimden aldı ve Aras ile bir şeyler konuşmaya başladı ama ne konuştuklarını anlayamayacak kadar algılarımı yitirmiştim. En sonunda hepsi ayaklanınca ben de kalktım. Demir müzik sesinin olmadığı bir odaya götürdü hepimizi.

Açıklamaya başladı. "Aras, Atlas'ı bulmuş ve şu an Atlas Aras'ın yanında. Yani güvende." Dedi. Hepsi benim böyle tepkisiz kalmama çok şaşırmıştı. "Bir şey söylemeyecek misin?" Diye sordu Demir. "Neredeler?" Diye sordum en sonunda sessizliğimi bozarak. "Şu an Atlas'ı buraya getiremeyeceği için Atlas'ın takibini yaptığımız eve gönderiyorum şu an yoldalar" dedi. "Daha ne bekliyoruz bizde gidelim hadi" dedim.

Demir tereddütle "Kaan'a söylemeyecek misin?" Diye sordu. "Söylesem ne değişecek ki?" Diye sordum. "Çok şey değişecek" dedi Ege uzun süren sessizliğini bozarak. "Bilmeye hakkı var" dedi Demir.

Kaan'ın fikri değişmeyecekti biliyordum, evlenecekti çünkü öyle hissediyordum. Ama yinede Atlas'ı bulduğumuzu bilmeye hakkı vardı. "Tamam söyleyeceğim ama sadece bunu bilmeye hakkı olduğu için" dedim. Hepsi başıyla onayladı ve odadan çıktım.

Kaan'ın odasının önüne geldim. İçeride Kaan'dan başka kimse olmaması gerekiyordu. Sonuçta sağdıcı Demir'di ve Demir'de Kaan ve İdil'in aşağı inmesine az kaldığı için odadan çıkmıştı. Kapıyı çaldım ve içeri girdim.

Odada Kaan'dan başka birisi olmadığı için derin bir nefes aldım. Kaan şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Mutluluklar dilerim" dedim yanına giderken. Hala şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. "Ben sana bir şey söylemeye geldim" dedim.

GEÇMİŞİN İZLERİWhere stories live. Discover now