33. (Final) Sen benim şarkılarımsın

47 3 2
                                    

İnanamıyorum ama final bölümüne gerçekten de geldik :)) bu macerada yanımda olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum, başka rüyalarda görüşmek üzere, sizlere son kez keyifli okumalar diliyorummm 🌠

                             G.İ⌛

8 yıl sonra

"Baba anlatsana, annem nasıl biriydi?"

Derin bir nefes çektim içime.

"Annen, senin annen bir melekti onu tarif etmenin imkanı yok, o sanki bu dünyadaki en güzel şeydi, bana yaşadığımı hissettiren tek kişiydi"

"Anneme gitmek için sabırsızlanıyorum baba, hadi acele et" Atlas'ın istediği üzerine gaza biraz daha yüklendim.

Yaklaşık 10 dakika sonra taşlı yolda yürümeye başlamıştık bile. "Dur koşma oğlum düşeceksin, üstelik önce ziyaret etmemiz gereken başka biri var" diye Atlas'a bağırdım.

"Ama ben anneme bir an önce kavuşmak istiyorum" diyerek dudaklarını büzdü.

"Biliyorum, ben de sabırsızlanıyorum ama biraz daha sabret" dedim.

"Peki istediğin olsun" diyerek yanımda yürümeye başladı.

Bir süre daha ilerledikten sonra adımlarım yavaşladı. Buraya her gelişimde hala inanamıyordum ismi defalarca okusam bile kabullenemiyordum.

Aras Soyhan yazıyordu mezar taşının üstünde. Buraya her gelişimde o güne geri dönüyordum. Ondan geriye gerçeklerin ortaya döküldüğü bir mektup kalmıştı başka bir şey değil.

                                ⌛

8 yıl önce Gamze'nin tutuklandığı günün akşamı

"Aras sana sesleniyorum niye gelmiyorsun!?" Diye sitem ederek Aras'ın odasına kapıyı çalmadan girdim.

Elim kapı kolunda yüzümdeki şaşkınlık ve acı ise yerinde kaldı.

Hayır bu gerçek olamazdı bunu bana yapmış olamazdı! "Aras!" Diye acı içinde bağırdım. Yerimden kıpırdayamıyordum. Demir bağırmamı duymuş olmalı ki bana bir şeyler sorarak üst kata çıkıyordu.

Odanın önünde o da durunca içeri baktı ve hayret edercesine odaya bakıyordu.

Kapının önünde dikilmiş öylece duruyorduk. Demir en sonunda sarsak adımlarla odanın içine girdi ve Aras'ın tavandan aşağı iple asılmış bedenine doğru ilerledi.

Aras'ın bedenine dokunmaya korkuyordu. Evet yaşaması imkansızdı yine de Demir bir umutla nabzına baktı ve başını iki yana salladı. Hayır! Diye bağırmak istiyordum ancak sesim çıkmıyordu. Neden herkes beni bırakıp gidiyordu ki? Ben neden hep acı çeken taraf oluyordum.

Bedenim ağırlığımı daha fazla taşıyamamış olacak ki yere yığıldım birisi beni yere düşmeden hemen önce tutmuştu. Bu Ege olmalıydı.

Simay'ın sesini duyuyordum ama ona odaklanamıyordum.

"Kağıt var komodinin üstünde" dediğini işitir gibi olmuştum Simay'ın.

Demir komodinin yanına doğru ilerlediğine göre doğru anlamıştım.

Kağıdı eline aldı ve acı içinde bana doğru ilerlemeye başladı. Karşımda durmuş kağıdı bana uzatıyordu.

Ellerim titreyerek kağıdı ondan aldım ve Ege'nin ellerinden kurtularak duvara yaslanarak oturdum.

Ellerim titrediği için kağıdı açarken zorlanmıştım.

Ağlamaya başladığımı yazıların buğulu olmasından anlamıştım.

GEÇMİŞİN İZLERİWhere stories live. Discover now