11. Geçmişe özlem

53 4 1
                                    

Yeni bölüm geldi keyifli okumalarr.

G.İ⌛

Açelya

İdil ve Kaan'ın düğünleri bitmişti eve dönmeliydik ama daha Kaan'a Atlas'a babalık yapacak kişinin Demir olacağını söylememiştik. Nasıl bir tepki verecekti bilmiyorum ama kabul etmekten başka bir şansı yoktu. Bu konuyu yüz yüze konuşmak isterdim ama daha evliliğin ilk gününden onu başka bir yere çağıramazdım tam Kaan'ı arayacaktım ki o beni aramaya başladı.

Sonunda, bir an hiç aranmayacak sandım! Merakta mi etmiyordu yani?

Telefonu açtım sakin bir şekilde "Efendim?" Dedim. Önce bir sessizlik oldu sonra "Oğlumuza kavuştun mu?" Diye sordu. Duygusuz bir şekilde "Evet" dedim. "Ben çok mutlu oldum" dedi. "Ben de" dedim. Kısa cevaplar vererek tavrımı ortaya koyuyordum. Aslında onun suçu neydi ki? Onu terk edip giden bendim.

Derin bir sessizlik oldu. Aldığımız kararları ona da söylemem gerekiyordu. "Bundan sonra ki olacakları düşünüyorsan biz ayarladık" dedim. "Nasıl?" Diye sordu. "İdil'e Atlas'ın benim oğlum olduğunu ve bunca zamandır babası ile yurtdışında yaşadığını söyleyeceğiz Demir de Atlas'ı kendi oğlu gibi gördüğünü ona babalık yapacağını söyleyeceğiz" dedim.

Nefes alış verişlerinden sinirlendiğini anlıyordum. "Olmaz" dedi sert bir şekilde. "Başka bir fikrin var mı?" Diye sordum. "Yok, ama olmaz" dedi. "Sana olur mu olmaz mı diye sormuyoruz zaten. Haberin olsun diye söylüyoruz. Bilmem farkında mısın ama tüm bunları İdil için yapıyoruz" dedim.

Sessiz kalınca "Birazdan geliyoruz" diyerek telefonu kapattım.

Demirlerin yanına gittim ve "Ne dedi?" Diye sordular. "Olmaz dedi ama kabul etmek zorunda" dedim. "Hadi gidelim artık" dedim. Beni onayladılar ve evden çıktık. Yol boyunca sessiz kaldık Atlas ise çoktan uyumuştu. Eve gelince Demir, Atlas'ı kucağına aldı. Kapıyı çaldık.

Bade kapıyı açınca Atlas'ı görünce "İnanmıyorum gerçekten bulmuşsunuz" dedi. Ona gülümsedim daha sonra hızlı adımlarla Kaan yanımıza doğru geldi tam Atlas'a doğru gidiyordu ki peşinden gelen İdil'i işaret ettim. Bıkkın bir şekilde nefesini verdi. Arkasından İdil hemen "İnanmıyorum, Kaan anlattı demek bir oğlun vardı" dedi. Ona bir şey demeden Demir'e "Hadi hayatım Atlas'ı yatıralım" dedim.

Kaan'ın sinirlendiğini görebiliyordum. Demir ile beraber yukarı çıktık. Bir süre sessiz bir şekilde odada oturduk ve kapı tıklatılınca gelen kişiye baktık. Kaan gelmişti.

"Müsaitseniz oğluma bakacağım" dedi. Atlas'ın yanına doğru ilerledi. Atlas'ın yanına yattı ve başını Atlas'ın omzuna gömdü. "Çok özlemişim" dedi. Bir süre öyle durdu ve en sonunda

"Biraz konuşalım mı?" Diye sordu. Demir "Tabii geç" diyerek koltuğu işaret etti. Kaan söze girdi "Demir sen Atlas'a babalık yapabilecek misin?" Diye sordu. Demir alayla güldü "Niye yapamayayım ki?" Diye sordu. "Sonuçta hiçbir çocuk babasız büyümemeli" diye ekledi. "Orası öyle tabii ama bunu yapmak zorunda değilsin" dedi Kaan. Demir "Elbette değilim ancak Atlas'a babalık yapmaktan gurur duyacağım" dedi.

"Atlas büyüğü zaman ne olacak?" Diye sordu Kaan. "Hiçbir şey ben hala Atlas'ın babası olacağım" dedi Demir. Kaan "Bu kararın tüm hayatını değiştirecek farkındasın değil mi?" Diye sordu. "Evet farkındayım" dedi Demir. "Öyle olsun" dedi Kaan.

En sonunda dayanamadım ve "Kaan senin yapmaya çalıştığın şey ne? Demir'in Atlas'a babalık yapmasını neden istemiyorsun?" Diye sordum. "Neden istemeyeyim ki? Sadece arkadaşıma bazı hatırlatmalar yaptım o kadar" dedi. "Hatırlatmaların bittiyse biz yatacağız" dedim. Kaan'ı şu an resmen odadan kovmuştum. Ona o kadar sinirliydim ki!

GEÇMİŞİN İZLERİWhere stories live. Discover now