3. Beklenmedik Oyunlar

78 4 1
                                    

G.İ⌛

Bugün hayatımın en değişik günlerinden birini yaşamıştım. Hala bugünün gerçekliğini sorguluyordum. Kendimi yatağa attığım an tüm günü kısa bir özet halinde zihnimden geçirdim. Ve o an Emre'nin bizi çok yanlış anladığını hatırladım. Bu durumu düzeltmem gerekiyordu ama ne diyecektim ki? Hem beni dinlemek istemeyeceğine emindim. Ama aklında öyle bir kadın olarak kalmak da istemiyordum. Emre'yi daha sonra halletmeye karar verdim.

Ve o gizli oda hakkında düşünmeye başladım. Acaba orada ne vardı? Demir bile bilmiyorsa oldukça gizli olmalıydı hem Demir o odanın Kaan için çok önemli olduğunu söylemişti. Kafamı kurcalayan birçok soru vardı.

O sıra da üst kata birinin çıktığını duydum ve Kaan olabilir diye heyecanla odadan çıktım. Ah Kaan olsa niye o gelince odadan çıktığımı nasıl açıklayacaktım ki su içmeye iniyordum diyebilirdim evet bu güzel bir yalandı. Tam Kaan'a aa sen mi geldin ben de su içmeye iniyordum diyecektim ki gelen kişi tüm kelimeleri ağzıma tıktı. Onu 2 buçuk yıl sonra görmek garip hissetmeme neden olmuştu görmeyeli yüzü daha olgunlaşmıştı ve itiraf etmeliydim çok yakışıklı olmuştu. Nefes kesici derecede iyi gözüküyordu. Zaten yakışıklı birisiydi ama zaman ilerledikçe daha da yakışıklı olmuştu.

O da beni görmeyi beklemiyor olmalıydı. Bu birbirimizi inceleme zamanı gereğinden fazla uzayınca yanına doğru yaklaştım o da bana doğru yaklaştı ve o an çok korkmaya başlamıştım galiba o da Demir gibi benden nefret ediyordu. Tam o sırada aramızda ki kısa mesafeyi tek bir adımda kapattı ve kollarını boynuma sardı. Bu hareketi afallamama neden olmuştu ama hemen kendimi toparladım ve ben de ona sarıldım. Aslında bana Demir gibi bir yaklaşım sergilemediği için rahatlamıştım.

Uzun bir süre o şekilde kaldık ve ben ne ara ağlamaya başlamıştım ki? Hiç farkında bile değildim. "Seni çok özledim" dedi. Ben de onu çok özlemiştim "Ben de, ben de seni çok özledim ayrıca bu kadar yakışıklılaşman haksızlık ama " diyerek güldüm. O da gülerek karşılık verdi. Birbirimizden ayrıldık ve yüzünü şu an daha net görüyordum. Yeşil gözlerinin altında ki halkalar uykusuz olduğunun göstergesi gibiydi. Dağılmış kumral saçları daha çekici gözükmesini sağlıyordu. Ama yorgun olduğu her halinden belliydi.

Akşamın geriye kalan zamanında hep Ege ile birlikteydim o ben yokken neler yaptığını anlatmıştı. Ben dinlemiştim. Sonra da ben anlatmıştım o dinlemişti. Beraber zaman geçirmek birbirimize olan özlemimizi geçirmişti. Saat geç olunca ben odama gitmek üzere merdivenleri çıkıyordum ki kapı çaldı. O an heyecanla Kaan'ın geldiğini düşündüm ve kapıya nerdeyse koşar adımlarla giderken Demir benden önce davrandı ve kapıyı açtı.

Gelen kişiyi görünce istemsizce dudaklarımı büzdüm. Gelen kişi Kaan değil kuryeydi. Demir poşetleri alıp kapıyı kapattı ve üzgün bir şekilde onu izlediğimi görünce "Bu kadar üzülmene gerek yok sana da pizza aldım merak etme" dedi. Şu an gram acıkmamıştım. Bu yüzden "O yüzden mutsuz değilim ki"demiştim. Dediğim şeyi fark edince gözlerim kocaman oldu Demir'de ne dediğimi anlamıştı bu yüzden gülmüştü ama hemen toparladım. "Ben Kaan'ı bekliyorum çünkü duşa gireceğim ama o evde yokken odasına izinsiz girip küvetini kullanmam hoş olmaz o yüzden yani" dedim. Bence iyi toparlamıştım.

Demir "Boşuna bekleme o zaman en az 3 saat var onun gelmesine" dedi. Niyeydi ki? Bunu merak ediyordum bu yüzden "Niye geç geliyor ki bir şey mi var?" Diye sordum. Demir kahkaha attı. "Bu duruma alışsan iyi olur Kaan 2'den önce eve gelmez hiçbir zaman" dedi. Hemen telefonum saatine baktım ve saatin 23.17 olduğunu gördüm. Demek 2'den önce gelmiyordu neredeydi peki? Ve şunu fark etmiştim Kaan 2 buçuk yılda çok fazla değişmişti. Eskiden neredeyse eve benden önce gelirdi. Şimdiyse... Nerede olduğunu düşünmek istemiyordum.

GEÇMİŞİN İZLERİWhere stories live. Discover now