4. Acı

67 4 1
                                    

4. Bölümm geldii keyifli okumalar

                            G.İ⌛

Ne kadar süre o şekilde kaldık bilmiyorum çünkü dudakları adeta başka bir hayattı ve orada zaman kavramı yoktu. En sonunda İdil dayanamamış olacak ki boğazını temizler gibi bir ses çıkardı ve Kaan'ın geri çekilmesine neden oldu. Kısa bir anlığına göz göze geldik ve dudaklarında anlık beliren belli belirsiz bir gülücük oluştu belki de bu benim hayal ürünümdü.

İdil "Tamam bu kadar oyun yeter" dedi. Aslında şu an İdil o kadar haklıydı ki ama olsundu isterse kıskançlıktan kafayı yiyebilirdi umurumda olmazdı. Hayır ben kötü biri değildim sadece acıları olan bir kadındım o kadar. Bade "Peki o halde saatte geç oldu biz artık kalkalım mı İdilcim?" dedi. Ege "Burada kalın işte niye gidiyorsunuz?" dedi. Bade isterse her gün burada kalabilirdi ama İdil bir an önce defolup gitmeliydi.

İdil'in hemen fikre atlayacağını sanmıştım ama o beni şaşırtarak "Teklifin için teşekkürler Ege ama ben gitsem iyi olur" dedi. Anlaşılan İdil bizim öpüşmemize acayip bozulmuştu. Kaan sonunda konuşması gerektiğini farketmiş olmalıydı ki "Bu gece burada kal işte sabahta beraber kahvaltı yaparız hem sabah ben seni iş yerine bırakırım" dedi. Kaan sen biraz sussamıydın acaba? Kız ne güzel gidecekti hemde tripli bir şekilde. Ama Kaan o kadar ikna edici ve tatlı konuşmuştu ki İdil'in bunu ret etme ihtimali yoktu.

"Peki o halde kalayım" dedi. Az önce de kesin naz yapıyordu. Bade "Ege ben biraz yoruldum da yatmaya mı çıksak?" Diye sordu. Ege hemen "Olur" dedi ve yerinden kalktı. Bade "İyi geceler arkadaşlar ayrıca Açelya tanıştığıma çok memnun oldum" dedi. "Ben de çok memnun oldum iyi geceler" dedim. Ege de "İyi geceler" dedi. Ve bahçeden içeri girdiler. İkisi çok mutlu görünüyordu. Öyle de olmalarını çok isterdim zaten.

En sonunda Demir' de "Hadi hayatım biz de yatalım" dedi. Ah kahretsin Demir'le aynı oda da kalmak zorundaydım. Ama yine de bozuntuya vermedim ve "Olur hayatım" diyerek ayağa kalktım. "İyi geceler" dedim ve içeri girdim. Peşimden Demir'de geldi. O da içeri girince"Ne yapacağız?" Diye sordum. "Bilmiyorum ama Ege'de niye böyle bir teklifte bulundu anlamıyorum hepimizi yaktı" dedi. "Olan oldu keşkelerle yaşanmaz" dedim. Keşke o gün Kaan'ı terk etmeseydim. Ama doğru olan buydu bu benim seçimim değildi ki.


"Aynı odada kalmak zorundayız İdil bir şeylerden şüphelenmemeli" dedi. Peki bu ne kadar böyle devam edebilirdi ki eninde sonunda İdil bunu öğrenecekti. Ama onlar saklayabildikleri kadar saklamayı tercih etmişlerdi demek ki. "Tamam yapacak bir şey yok o zaman aynı odada kalacağız" dedim.

Merdivenleri çıktık ve onun odasına girdik. "Tamam o halde ben koltukta yatayım sen de yatakta yat" dedi. Koltuğa şöyle bir bakmıştım ki Demir tüm gecesini burada asla geçiremezdi. "Sen orada rahat edemezsin ben yatarım koltukta" dedim. Ben bunu neye dayanarak söylemiştim ki ben rahat mı edecektim sanki? Demir "Seni asla koltukta yatırmam o kadar da odun değilim" dedi. Bu dediği gülmeme neden oldu. "Peki o halde rahat edemezsen söyle yerleri değişelim" dedim. "Tamam sen merak etme" dedi.

Demir koltuğa kendisi için yatak hazırlamaya başlamıştı. Ben de odama hem yarın için hem de bu gece için kıyafet almaya gittim. Odama gelince içimde kötü bir duygu oluştu. İdil her ne kadar tüm gün beni kıskanmış olsa da gün sonunda Kaan'ın kimin yanında olduğu belliydi. Bu düşünce yüzümde buruk bir gülümseme belirmesine neden oldu. İstemsizce cama doğru ilerledim ve arka bahçeyi gören penceremden onlara baktım.

İdil Kaan'ın göğsüne yatmış Kaan'ın ona anlattıklarını gülerek dinliyordu. Gözlerimi kapattım ve gördüklerimi zihnimden silmeye çalıştım ama başarılı olamamıştım hem ne ara ağlamaya başlamıştım ki? Bir hışımla perdeyi çektim ve elime geçen ilk geceliği ve kıyafetleri alarak odadan çıktım. Demir'in odasına girmeden önce kendimi toparladım ve odaya girdim. Çoktan koltuğa yatmıştı bile.

GEÇMİŞİN İZLERİWhere stories live. Discover now