10

89.4K 1.9K 683
                                    


Dolu dolu bir bölüm oldu. Gelecek bölüm artık evleniyoruz

Oy ve satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin

Bölüm sınırı 200 oy 100 yorum

İyi okumalar sevgili okuyucular

Beş gün sonra

"Birtanem hazır mısın?"

Elbisenin fermuarını çekmezken sinir olarak stresli bir nefes verdim. "Hayır değilim," dedim sinirim sesimden belli olurken. "Fermuarı çekemedim."

"İçeri gireyim mi?" İnce düşünceliğine tebessüm ederken girmesini söyledim. Odanın boy aynasında arkama yaklaşırken kafamı kaldırıp aynadaki yüzüne baktım.

Fermuarı tenime parmağını sürterek çekerken titrek bir nefes aldım. "Oldu mu?" diye fısıldadım.

Başını sallayarak yanağını yanağıma yasladı ve ellerimizi karnımda buluşturdu. Bu geçen beş günde neredeyse sevgili olmuştuk onunla. Tabi kendimize itiraf etmemiştik ama her şeyimiz sevgililer gibiydi.

Onunla film izlemeyi, doyasıya zaman geçirmeyi, şarap içerek dertleşmeyi seviyordum. Ona olan duygularım gerçekti ve gözlerinden görüyordum ki onunkiler de gerçekti.

Bana seni seviyorum demişti dün gece. Birlikte bahçedeki minderlerde oturmuş Bal'la ilgileniyorduk. Bal'ı severken bana olan bakışlarını hissetmiştim. O an en beklemediğim şey beni sevdiğini söylemesiydi. Karşılık vermemiştim ama dudağına uzanıp kondurduğum öpücük gayet cevap sayılırdı.

İçim içime sığmıyordu. O kadar nazik düşünceli bir adamdı ki gerçekliğine inanamıyordum. Her şeyiyle harika biriydi. Ona sahip olduğum için şanslıydım ve bundan çok memnundum.

Beni kendine çevirip süzdüğünde gözleri hayranlıkla ışıldadı. "Çok güzel olmuşsun yavrum. Kıskanırım bak."

Güldüm. "Kıskanç Çağları merak ettim şimdi." Elim gömleğinin yakalarına giderken kendimce düzelttim. "Hala beni nereye götürdüğünü söylemedin."

Yaklaşıp önce yanağımı öptü. Dudaklarıma baktığında anlık bir duraksadı ama sonra dudaklarını sertçe bastırdı. Kısa bir öpücükle ayrılırken "Çok seveceksin," dedi.

Gülümseyerek uzattığı elini tuttum. "Gidelim bakalım."

Yarım saatlik bir yolun sonunda deniz kenarındaki bir restoranın önündeydik. Sorgulayan bakışlarım devam ederken "Meraklı sevgilim, sabret biraz," dediğinde güldüm ve kabullendim.

Bu bana ilk sevgilim deyişiydi. Sanırım gerçekten alışıyordum. Ona ve sevgisine alışıyordum.

İçeri girdiğimizde kimse yoktu. Dışarıya açılan kapıdan içeri yöneltti bizi ve iskeleye çıkmış olduk. İskelenin sonunda ışıklı bir masa bizi karşılarken heyecanla gülümsedim.

"Bizim için mi hazırlattın?" dedim hayret dolu sesimle. Bu masa hayal üstü görünüyordu. İskelenin etrafına ışıklar sarmalanmıştı. Masa hem samimi hem şık bir görüntüye sahipti. Uzun ince beyaz mumlar daha da romantikleştirmişti.

Belimden tutarak beni ilerletti. "Evet, beğendin mi?" dediğinde gülerek ona döndüm.

"Şaka mısın? Bayıldım!" Kollarımı boynuna sararak ona sarıldığımda çenesini omzuma koydu. Derin bir nefes aldığını işitirken ona sarılmaya devam ettim. "Teşekkür ederim."

Ondan ayrıldığımda çeneme dokunarak baş parmağıyla dudağımın kenarını okşadı. "Bu daha başlangıç." Geri çekildi. "Yemeğimizi yiyelim gel."

BİRLİKTE +18Where stories live. Discover now