Bu bölümü iki part gibi düşününOy ve satır arası yorumları unutmayınız
Bu uzun bölüme özel bolca yorum istiyorumm
Mantık hataları varsa şimdiden kusura bakmayın
Bölüm sınırı 300 oy 150 yorum
Gözlerimi zorlukla araladığımda başımdaki ağrıyla inledim. Kafamın üzerinde bir yük varmış gibiydi. Etrafıma baktığımda sadece tek penceresi olan bir depoda olduğumu fark ettim.
Son hatırladığım bedenime arkadan dolanan kollar ve mutfak kapısından dışarı çıkarılmamdı. Herkes neredeydi hiçbir fikrim yoktu. Ben bunları yaşarken neden kimse yoktu?
Ellerimdeki sızıyla ellerimi hareket ettirmeye çalıştığımda oturduğum sandalyeye bağlı olduğunu gördüm. Hangi şerefsiz yapmışsa çok sert bağlanmıştı. Ayaklarımı da hareket ettiremiyordum. Buraya hapsolmuştum.
Seslenmeyi deneyerek "Hey!" dedim. "Kimse var mı?" Yüksek sesli bağırmamın bir etkisi olacağını sanmıyordum ama en azından beni kimin kaçırdığını görebilirdim. İçimdeki ürperti geçmezken sakinliğimi korumaya çalıştım. İlk amacım buradan kaçmak ya da kurtarılmayı beklemekti.
O sırada deponun kapısı açıldı ve içeri iki adam girdi. Onlara dönen bakışlarımla gözlerim korkuyla büyürken soldaki dövmeli adam sırıttı. Önümde durup dikildiklerinde ağzımı açıp tek laf edemiyordum, donup kalmıştım.
Soldaki dövmelinin üzerinde siyah bir tshirt vardı. Kolları boydan boya dövmeli ve saçları üç numaraydı. Diğeri daha soğuk ve sert görünümlüydü. Yüzü herhangi bir ifade veya duygudan yoksundu.
Dövmeli "Çağlar Akmanın biricik karısı," diye lafa girdiğinde yutkundum. Çağların düşmanı olabileceği ihtimali zaten aklımdaydı. Çağları kendi içimde suçlamaya başlarsam sonucun değişmeyeceğini bildiğim için sakince onu dinledim.
"Gözü gibi sakınıp sevdiği karısı. Ne kadar hızlı gelişti değil mi Tarık?" diyerek yanındakine döndü. Adının Tarık olduğunu öğrendiğim soğuk adam başıyla onaylayınca devam etti. "1 ayda tanışıp evlenmek kulağa garip geliyor."
"Tabii biz işin bu kısmında değiliz Hira Akman," dedi dövmeli ve karşımdaki koltuğa oturdu.
Sonunda konuşma cesareti gösterdiğimde "Ne istiyorsunuz benden?" dedim güçlü çıkması için uğraştığım sesimle.
Dövmeli olan kahkaha atıp koltuğa daha fazla yayıldı. Bacaklarımın titremesine engel olamazken iki iri yarı adamla bir depoda yalnız olduğum düşüncesi beni ölesiye korkuttu. Bana burada ne yaparlarsa yapsınlar kimse duymaz gelmezdi. Gözlerimin dolmaması için kendimi sıktım.
"Senden istediğimiz bir şey yok." Bacaklarını iki yana ayırarak bana doğru eğildi. "Sadece kocan olacak piçin gözünü korkutuyoruz."
"Bana," titrek bir nefes verirken bakışlarım ikisi arasında döndü. "Bana zarar verecek misiniz? Buradan kurtulduğumda Çağlar size yapmadığını bırakmaz."
YOU ARE READING
BİRLİKTE +18
General Fiction*** "Sana bir teklifim var. Kabul edersen borcu silindi bil." "Nedir?" dedim titreyen ellerimi birleştirip tutarak. Bakışları oraya kaydı, sonra da karşımızdaki denize. "Benimle evlenip çocuğumu doğuracaksın." Babasının borcunu ödemek için hiç bir ş...