13

81.4K 1.7K 417
                                    


Bu bölümü iki part gibi düşünün

Oy ve satır arası yorumları unutmayınız

Bölüm sınırı 250 oy 100 yorum

Yıldıza dokunup oy vermek bir saniyenizi alıyor , bilmeyenler için

Sabah olduğunda erkenden kalkıp işlerimi hallettim. Çağlar benden önce uyanmış ve aşağı inmişti. Hazır olduğumda inmemi söylemişti. Onun valizi bir kenarda hazırdı.

Önce kendime yazlık tatlı bir elbise seçtim. Sonra valizimi hazırlamaya başladım. Daha çok salaş şeyler alırken birkaç şık elbise almayı da ihmal etmedim. Dediğine göre bir akşam kıyıya yaklaşıp adada gezebilirdik.

"Hazır mısın bebeğim?" diye odaya girdiği esnada saçımı dalgalandırıyordum. Doğal dalgalar yapmıştım.

Başımı sallayarak bedenimi ona döndürdüm. "Nasıl olmuşum?" diye gülümsedim. Yaklaşıp belimi tuttu. Cevabını gözlerinden okuyordum ama yine de duymak istemiştim.

"Çok güzel. Aksi mümkün mü?" Ellerimi boynuna sararken kısa bir öpüşmeyi başlatmamız bir oldu. Birbirimize gerçekten doyamıyorduk. Kahvaltımızı yaptıktan sonra evden çıktık.

Kerem Bal'ı yanına alabileceğini söylediği için gözüm arkada kalmayacaktı.

Arabada geçen yolculuğun ardından yatların olduğu deniz kıyısına ilerledik. Boştaki elimizde valizlerimiz vardı. El ele bizimkinin yanına vardığımızda gözlerim büyümüştü. "Ne kadar büyük."

Beni yanıtsız bıraktı. Yatın önündeki Kaptanı görünce onun yanına gittik. "Merhaba Çağlar Bey."

Aynı şekilde selam verdikten sonra bize yatla ilgili bir şeyler anlattı. Bu bilgileri Çağlar kullanacak olduğu için ben pek oralı değildim. Tek istediğim bir an önce denize açılmaktı.

Kaptan bizim için valizlerimizi yata çıkarırken Çağlar tuttuğu elimle yata çıkmama yardımcı oldu. Bizim binmemizle Kaptan baş selamı vererek inmişti. Artık yalnızdık.

"İnsanlardan uzak, sakin ve sessiz bir balayı," diyerek çenemi tuttuğunda ona gülümsedim. "Sen eşyalarını yerleştir güzelim ben dümenin başındayım."

Ondan ayrıldığımda alt kata inen merdivenlerden inerek kameraya ulaştım. Burada geniş bir yatak odası vardı. Açık renkler hakimdi. Odanın içindeki kapının banyoya açıldığını tahmin ederek girmedim.

İkimizin valizini de kısa sürede yerleştirirken işim bitince merdivenleri tırmanarak yukarı çıktım. Mutfağın olduğu kısmı es geçerek dümen odasına gittim.

Burada ikili koltuk ve denizin önünü tamamen gösteren geniş bir cam vardı. Bir de farklı tuşların bulunduğu bir dümen alanı. Çağların omuzlarına arkadan kollarımı sararken başını yukarı kaldırarak benimle göz göze geldi.

"Otursana yanıma bebeğim." Koltuğu dolanarak yanına oturdum ve önümüzdeki geniş denizi seyrettim. Ben valizi yerleştirirken denize açılmış olmalıydık.

"Hep kullanacak mısın?" diye sordum. Başımı omzuna yaslayarak ona baktım. Kolunu açarak beni göğsüne çektiğinde beline sarıldım. Şuan dümeni kullanmıyordu çünkü dümdüz gidiyorduk.

"Hayır yavrum, kıyıyı gördüğümüz yerde duracağım." Kafasını eğerek bana baktı. "Uyumak ister misin?"

"İlaçlarım yok," dedim eğer yatak odasında yatarsam yanımda olmayacağını bildiğim için. Güvenle tebessüm etti.

"Burada uyu. Götürürüm ben seni." Önümüzdeki denizi izlemek ve yandaki camlardan esen rüzgar beni mayıştırırken esneyerek başımı salladım. Çok geçmeden göğsünde uykuya dalmıştım.

BİRLİKTE +18Where stories live. Discover now