21. Bölüm -Gönlüm Senden Razı-

119K 7.6K 1.2K
                                    

"Yemin ederim arabanın aküsünü sökeceğim! Aziz!" elimdeki telefonu mutfak tezgahına koyarken kahve yapan Ömer'in bıyık altından gülüşünü görmüştüm.

"Adamı koyduğum yerde bulamıyorum, Aziz!"

"Aziz abi arka bahçede." Ceren elindeki temizlik bezi ile yanımdan geçerken sinirli halime bakarak gülmüştü.

İki hafta geçmişti, tedavi sürecine başlayıp, konaktan çıktığımızla buraya gelmemizin üzerinden iki hafta geçmişti. İki haftada ise bizde çok şey değişmişti.

Birinci olarak Aziz'in gelişiminin ciddi anlamda ilerlemesiydi ki şu anda da olduğu gibi Aziz'in kollarını zorlanarakta olsa kullanması ile akülü arabasındaki hemen elinin altındaki ileri geri güğmeleri ile gidiyor, adamı koyduğum yerde tekrar bulamıyordum.

"Aziz." arka bahçeye girmeden seslenmeye başladığımda ortalıklarda görünmeyen adam ile ilerlemeye başladım.

Hakan Ağa çok kez haber salıp nerde olduğumuzu öğrenmek istiyor, daha doğrusu Karan abimin berdeli bozması ve Hakan Ağa'yı bacağından vurmasından dolayı Aziz'i almak istiyordu ama vermeye hiç niyetim yoktu. Aziz benim kocamdı.

Zelal ve abimin durumu karışmış Zelal ne kadar abimle gelmek istesede Fatma Hanım ilk başlarda salmamış ama Zelal'in polisi çağırıp evden çıkması ile iki aşiret arasında dinen tabiri caizse savaş tekrar başlamıştı.

Hastanede yatan Hakan Ağa asarım keserim havasında hükümler kesiyor ama bize bulaşmıyorlardı. Karışan olaylar ile Ömer'in de Ceren ile sözlenme mevzusu geciktiğinde Aziz'in öncülüğü ile söz düşmesin Hakan Ağa'nın lafıyla bitmesin diye Ceren'i istemeye gitmişik ve bilinen ve duyulan olaylardan dolayı ilk başta vermek istemeselerde sonradan Aziz'in konuşması ile vermişlerdi.

Ceren sabahın erken saatlerinde buraya gelmişti. Akşama ise Fatih abim ve Zelal yemeğe geleceklerdi. Onun için hazırlıklar yapıyorduk.

"Aziz!"

"Burda-yım." ağacın arkasından ses gelirken hemen o yana yürüdüm. Birde bu durum vardı, Aziz'in konuşması oldukça ilerlemiş hergün yaptığımız iki saatlik konuşma egzersizi ile hece hece olarakta konuşsa kısa cümleler kuruyor ve hecelemeleri birleştirerek hızlı konuşmaya çabalıyordu.

Yapay göletin başında duran adamın yanına gittim. Gözleri ile kaplumağayı takip ediyordu.

"Akünü sökeceğim." dedim geniş bir gülümsemeyle ama o gözlerini kaplumbağaya dikmişti.

"Online tedavi erkene aldındı Aziz, doktor birazdan arayacak odaya geçelim mi?" omuzuna dokunduğumda kolunu belime sararak kendine çekmişti. Kucağına oturmadan dizleri arasında dururken ona tepeden bakışlarımı göndermeye başladım.

"Bu-gün yanım-da sen ol." biraz zorlanarak kuduğu cümle ile düz bakışlarımı gönderdim. Genelde iki haftadır yanında Ömer giriyordu ve benim Aziz'in yüzünde acı ifadeyi gördükçe canım yanıyor yanına girmek istemiyordum.

"Olmaz, Ömer gelir yanında."

"Sen?"

"Ömer." zıtlaşmamız aynı şekilde yaklaşık on tekrar yaptığında ellerini belime dolayan adama kaşlarımı çatıp sert sesle konuştum.

"Adam gibi erkek ol vur, elini masaya kadınım girecek benimle tedaviye de!" onun tatlı atışmasını daha çok devam ettirmek ve gaza getirmek için söylediğim cümleyle dudağının kenarını havaya kaldırıp kaşlarını çattı. Ellimi yumruk yapıp masaya vurur gibi hareket yapmıştım.

"Ah! Aziz, elini masaya vur dedim kalçama değil." birazda hızlı olsamasından dolayı çok hafif bir sızının geçtiği kalçama elimi atıp vurduğu yeri acıyla okşadım.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin