Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap}

Bazı Ufak Manifestler

______________________________________

Şaka mı bu ya? Arda cidden Eskişehir'e mi gelmişti??

Bana bakan gözlerinde biraz özlem biraz da sinir vardı ama ben hiçbirini umursamadan ufak bir çığlık atıp boynuna atladım direkt.

"Arda!" dedim yeniden, şaşkınlık içinde. "Sen gerçek misin?"

Biliyorum aptalca bir soruydu ama hiç beklemiyordum ki kapıyı açınca onu göreceğimi.. Sevinçten çocuk gibi zıplayacaktım şimdi!

Eli biraz gergin bir şekilde belimi tuttuğunda "Elçin.." dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle ama devam edemeden Melis'in sesi doldu kulaklara.

"Noluyor be?!"

Yeni uyanmıştı ve uykulu gözleri afallamış bir şekilde bakıyordu bize. Sinem de aynı şekilde odasından çıkıp "Ne bu gürült-" diye soracakken Arda'yı görüp şaşkınlıkla çattı kaşlarını. Herkes benim çığlığıma uyanmıştı herhalde..

Hatta öyle ki, karşı dairenin kapısı bile açıldı gürültümüzden. Fulya ablayı görünce Arda'ya sarılmayı bırakıp "Pardon abla.." dedim mahcup bir sesle. "Biraz fazla ses yaptık galiba."

"Yok ablacım, önemli değil.." dedi Fulya abla. "Bende bir şey oldu sandım!"

"Yok yok.." dedim tekrar ve hafifçe gülümsedim. Ardından, fırsat bulmuşken Arda'yı kolumla dürtüp Fulya ablanın kucağındaki Poyraz'ı gösterdim. "Şu beyefendiyi görüyor musun?"

Pek oralı olmasa da "Görüyorum." dedi Arda. Sesi biraz fazla sertti.

Bana kızmamasını umarak gözlerinin içine baktım. "Dün beni zorla öptü.."

Arda'nın kaşları çatılırken kızların arkada kıkırdadığını duydum. "Nasıl?" dedi Arda daha çok "Ne diyorsun lan?" der gibi. Bu hali biraz ürkütücüydü.

"Dün beni zorla öpen herif var ya hani.." dediğimde kaşları alayla havaya kalktı bu sefer. Ama hala sinirliydi.

"Ee?"

"İşte o buydu." dedim. "Kızdın mı?"

Önce biraz küfür mırıldandı ağzının içinde. Sonra alnını ovuşturup "La havle" çekti öfkeyle. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun Elçin?" dediğinde öfkesini kontrol etmekte zorlanıyor gibiydi.

Kafamı iki yana salladım. "Hayır.."

"Ama biz geçiyoruz!" dedi Melis hala uykulu gibiyken. Sonra gözlerini ovuşturdu ve bize yaklaştı. Arda'yı tişörtünün yakasından yakalayıp içeri doğru çektiğinde burnundan soluyordu.

"Gel lan buraya!"

Hepimiz içeri geçtiğimizde kapıyı kapatıp "Melis.." dedim ama "Sen dur Elçin!" diyerek beni durdurdu Melis. Sonra Arda'ya döndü. "Senin amacın ne lan?"

Önce göz ucuyla bana baktı Arda. Sonra omuz silkti. "Ne yapmışım ki?"

"Ebeni!" dedi Melis Arda'nın koluna sert bir yumruk geçirirken. "Sen niye benim ilişkimi baltalıyorsun köpek!!"

"Aynı şekilde benimkini de!" diye lafa girdi Sinem. Arda'ya midesi bulanıyor gibi bakıyordu. "Çok vurasım var sana ama ben Tuğra'mdan başkasına dokunmam. Hem, onu neden getirmedin gelirken??"

Melis'in elinden kurtulurken "Ne bileyim!" dedi Arda. "Ben buraya nasıl geldiğimi mi biliyorum sanki? Hep sizin o aptal şakanız yüzünd-"

"Sus lan!"

Melis Arda'ya ikinci kez vurduğunda "Ya yeterr!" dedim hepsine. "Hiçbiriniz masum değilsiniz! Aranızdaki tek masum benim.. Ben de odama gidiyorum. Yiyin lan birbirinizi! Gerizekalılar.."