Alaz Alaz Yanarken Cehenneme Dönüşmek..

1K 81 8
                                    

______________________________________

~15 gün sonra, Beren'in anlatımıyla~

Dirseğimi çalışma masama yaslayıp çenemi de elime dayarken "Hadi ya.." dedim telefonun diğer ucundaki Elçin'e. Tatilden döndükten sonra tam kapanmaya girip ders çalışma modumu fullediğim için kızlarla bile doğru dürüst görüşemiyordum ve şimdi bana dedikodu veriyordu bu yüzden..

Heyecanla "Ay evett!!" dediğinde onu görmesem bile sırıttığını hissettim. "Görmeliydin Beren ya.. Arda başka birine dönüştü resmen! Onu hiç böyle.. Yani, nasıl desem, böyle görmemiştim işte!"

Heyecanına gülümseyip "Seviyor demek ki bebekleri.." dedim ve ardından şakayla karışık ekledim. "Siz de yaparsınız bir tane, nolacak?"

Ben kıkırdarken "Sus kız!" dedi Elçin azarlayarak, sanırım utanmıştı..

Onu daha fazla utandırmamak için "Tamam yaa.." dedim ve oturduğum yerde kıpırdandım hafifçe. "Ne zaman geri döndü peki?"

Bu konuyu açtığımda heyecanlı sesi bariz bir şekilde solmuştu. "Geçen hafta.." dedi mırıldanarak. "Pff.. Allah bilir bir daha ne zaman görüşürüz.."

"Bence haline şükret.." dedim hem teselli, hem de isyan ederek. "Ben Alaz'la telefonda bile konuşamıyorum.. Biliyorsun, babam.."

"Biliyorum aşkım.." dedi Elçin, bu kez sesi yumuşamıştı. "Ne zaman konuştunuz en son..?"

Derin bir iç çekip oturduğum yerde dikleştim. "Yani.. Oldu biraz. Belki bi-"

Odamın kapısının aniden açılmasıyla lafım yarım kaldı ve içeri giren kişinin babam olduğunu görünce konuyu değiştirip "Öyle işte.." dedim Elçin'e. "Ders falan, biliyorsun.. Sen napıyorsun?"

Babam beni dikkatle süzerken "Kim o?" dedi gözleriyle telefonumu işaret edip. Ses tonu pek iç açıcı gelmiyordu kulağa..

"E-elçin.." dedim babama gülümsemeye çalışarak.

Elçin o sırada "Baban mı geldi?" diye sorunca "Hıhım.." diye mırıldandım ona da. "İyiler, iyiler.. Annem de iyi.."

Nedense babamın bakışları beni biraz telaşlandırmıştı çünkü kapkaranlıktı gözleri. "Ver şu telefonu Beren!" dediğinde "Ne?" dedim beklenmedik emri karşısında. Sonra hemen toparladım kendimi ve "Elçin ben seni sonra ararım!" diyip telefonu kapattım ve normal görünmeye çalışarak babama uzattım.

Telefonu elimden aldığında kalbim telaşla çarpıyordu ama bir şey bulamayacağına emindim. Aramalar, mesajlar falan.. Hepsini temizliyordum çünkü sürekli. Yine de stresten alt dudağımı ısırmadan edemedim.

Babam bir süre telefonu karıştırdıktan sonra ölümcül bakışlarını üzerime dikip "Kim bu Alaz?" dedi buz gibi bir sesle.

Soruyu duyunca boğazıma takılan yumruyu yutmaya çalışarak "A-alaz?" dedim titrek bir sesle. O telefonun temiz olduğuna adım gibi emindim. Sanırım az önce Elçin'le olan konuşmamı duymuştu babam..

Elini masaya vurup yüzüme doğru eğilirken "Evet, Alaz!" dedi gürleyen sesiyle. "Sakın bana aptal taklidi yapma Beren! Kim o herif, ha? Anlat.."

O kadar korkuyordum ki, ne söyleyeceğimi bilemeden "B-bir.. Arkadaş." diye kekeledim sadece. Sırtımdan aşağı buz gibi terler dökülüyordu.. Sandalyeme sinmiştim ve kıpırdamıyordum bile.

Ama tabiki babam cevabımdan tatmin olmayarak bileğimi yakaladı ve beni salona doğru sürüklemeye başladı peşinden.

Korkuyla "Baba.." dediğimde bileğimdeki tutuşu acıtacak derecede sıkılaştı. Salona vardığımızda beni annemin önüne resmen fırlattı desem abartı olmazdı..

Dengemi kaybedip koltuğun üzerine düştüğümde "Noluyo be!" dedi annem şaşkınlıkla. Bakışları babamı buldu. "Napıyorsun Çetin! Delirdin mi?"

"Delirdim!" diye hırladı babam burnundan soluyarak. Sonra eliyle beni gösterip "Sor şu kızına.." dedi sanki iğrenç bir şeyden bahsediyormuş gibi tükürerek. "Elin herifleriyle ne bok yiyormuş!!?"

Annem bir an bana baktı şok içinde. Sonra kaşlarını çatıp babama döndü.

"Ne diyorsun sen Çetin?"

"Kendin sorsana!" diye bağırdı babam yeniden. Bana olan bakışları yüzünden gözlerim dolmaya başlamıştı..

Yine de kendimi toparlamaya çalışıp "Baba.." dedim zar zor. "Söyledim ya, arkadaşım sadece.."

"Kim o arkadaş?" dedi annem merakla. Ses tonu babama göre çok daha yumuşaktı.

Bir an tereddütle babama baktım belki o cevap verir diye ama.. Sustuğunu görünce "Alaz.." dedim mırıltıyla. Kalbim tüm bedenimde atıyormuş gibi vücudum titriyordu.

Annem cevabımı duyunca bir kaç saniye yüzüme baktı. Ardından "Erkek arkadaşın mı?" dedi şefkat içeren bir merakla.

Anneme yalan söylemek istemediğim için kafamı salladım. "Öyle.."

Ama babam delirdi bu cevabıma.. Ben suratıma inen tokatla afallarken annem beni ikinci bir tokattan korumak için önüme geçip itti babamı. "Çetin!" dedi hem panik hem de sinirle. "Kafayı mı yedin sen?? Sakın bir daha elini kaldırma kızıma!!"

Babam, annemin tepkisine biraz şaşırmış gibi görünse de anında toparlayıp "Kızına da sana da.." diye başlayan bir kaç küfür sıraladı ve bir iki adım geriledi. "Al bak ne boklar yiyor senin kızın! Duydun değil mi, utanmadan 'öyle' diyor bir de!! Bir orospuluğu eksikti ya, o da oldu!!"

Babamın cümlesini duyduğumda göz bebeklerim şokla büyüdü ve zaten ağlıyor olmama rağmen daha çok ağlamaya başladım. Bir elimle kızaran yanağımı tutuyor, diğer elimle ıslak gözlerimi siliyordum ama konuşamayacak kadar canım yanıyordu.. Bu son cümle.. Tokattan daha çok acıtmıştı canımı..

Hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak dudağımı ısırdığımda annem babamı salondan çıkarmaya uğraşıyordu. "Git biraz hava al gel sen Çetin! Delirdin herhalde!" diyordu onu hafifçe iterken.

Öfkeden kudurmasına rağmen annemi dinleyip salondan çıkarken son bir kez bana dönüp "Bir daha o telefona dokunduğunu görmeyeyim!!" dedi babam sertçe.

Hiçbir cevap vermeden ıslak gözlerimle onun gidişini izledim sadece. Şu yaşadıklarım, duyduklarım.. Cehennem gibiydi! Ama asıl cehennem daha yeni başlıyordu, biliyordum..

______________________________________

Beren'im, üzümlü kekim 🙁☹️

Sonraki bölümde görüşürüz :( Haydin bb..

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now