Geleneksel Normlara Ters Bir Gelin..

1.1K 101 95
                                    

Bu bölümün yorum sınırı 100'dür. (Emoji, noktalama vb. geçersiz olmak üzere..)

Keyifli okumalar.. ❄️❄️ ______________________________________

~Melis'in anlatımıyla~

"Elçin'le Sinem neredeler..?"

Atakan'ın sorusuna sırıtırken kafamı hafifçe yana doğru eğdim. "Markete gittiler.." diye mırıldandım sonra. "Yalnızım yani.."

Zaten nadiren yalnız kalabiliyordum evde.. O zamanlarda da hep Atakan'la görüntülü konuşuyorduk.. Ve yine o anlardan biriydi..

Cevabıma gülümseyip "Güzel.." dedi Atakan. Ardından gözlerinde muzip bir parıltı titreşti. "Ben de duşa gireceğim şimdi.."

"Mm.. Öyle mi?" dedim masumca gözlerimi kırpıştırarak. Masum taklidi yapıyordum desek daha doğru olurdu belki de.. Ellerim tişörtümün eteğine kaydı usulca. "Belki duşa girmeden önce.."

Cümlemi bilerek imalı bir şekilde yarıda kestim ve tişörtümü yavaş hareketlerle çıkardım üstümden. Yalnızca sütyenimle kaldığımda Atakan keyifle sırıttı.

"Hıhımm.."

Onun keyifli mırıltısına gülümseyip "Keşke burada olsaydın.." dedim küçük bir çocuk gibi sızlanarak. Parmaklarım yavaşça sütyenimin askılarını kavradı.. Atakan'ın beni beklentiyle izleyen gözlerine bakarak dudağımı ısırdım..

Ama tam o sırada kapı çalınca irkilerek tişörtüme uzanmam gerekti ve Atakan kaşlarını çatıp "Ne oldu?" dedi bu tepkime.

"Kapı..." dedim huysuzca. "Elçin'ler geldi herhalde.."

Ardından hzılıca tişörtümü üzerime geçirdim ve Atakan'ın sızlanışlarını görmezden gelerek "Kapatmam gerek aşkım!" dedim hüzünle. "Şimdilik sadece hayalimi kurmakla yetin.."

Sonra telefonu kapattım ve doğruca kapıya koştum..

Ama gelen Elçin ve Sinem değildi.. Bugün Alaz ve Beren gelecekti bize ama onlarda değildi..

Alt komşu bozuntusuydu. Hani şu adı Alper mi ne olan..!

Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirip "Buyur!" dedim ona memnuniyetsizce. Gülüşümün sahte olduğunu fazlasıyla belli ediyordum rahatsız olması için. Çünkü hiç sevmiyordum bu adamı..

Ama bunu umursamadan gülümseyerek karşılık verdi bana. "Melis.." dedi kapıya yaklaşarak. Kolunu kapıya yaslamıştı. "Naber? Görüşemiyoruz ne zamandır.."

Bu tavrına açıkça sinir oldum çünkü sanki arkadaşmışız gibi konuşuyordu ama ondan nefret ettiğimi biliyordu bal gibi! Aylardır konuşmaya çalışıyordu benimle ama ben yüz vermiyordum ona. Bir insan bu kadar yapışkan olamazdı ya!!

Sabırsız bir nefes verip "İyidir, Alper." dedim gergin olduğumu belli ederek. "Yine niye geldin sen..?"

"Seni görmeye tabii.." dedi yüzsüzce. Gülümsemesi biraz daha gergin bir sırıtışa dönüştü. "Yalnızsın, değil mi?"

İtiraf etmekten nefret ediyorum ama bu herif beni biraz korkutuyordu açıkçası.. Bizi mi gözetliyordu bilmiyorum ama eve kimin girip çıktığından haberdardı sürekli. Bunu aynı apartmanda oturuyor oluşumuza vererek kendimi sakinleştirmeye çalıştım..

Ardından "Yoo.." dedim yalan söyleyerek. "Yalnız değilim. Arkadaşlarım içeride.."

Bana kalırsa yalan söylediğimin farkındaydı ama yine de kafa salladı.

Sonrasında "Yılbaşında..eğlendin mi?" dedi gülümsemeye çalışarak. Sesinde zorlukla bastırdığı bir öfke vardı.

"Niye soruyorsun?" dedim yalnızca. Onun sorularından mümkün olduğunca kaçmaya çalışıyordum.

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now