Lütfen Evlen Benimle

685 59 22
                                    

______________________________________

"Ne?"

Göz bebeklerim şokla irileşirken acaba Alaz'ın söylediği şeyi yanlış mı duydum diye düşündüm kendi kendime.. Ne demişti o??

Aklımı okumuş gibi yutkundu ve tekrar aynı soruyu sordu kendinden emin bir şekilde.

"Benimle evlenir misin Beren..?"

Ne diyeceğimi bilemediğim için aptal aptal gözlerimi kırpıştırdım ve Alaz'ın elindeki kolyeye baktım olanlara anlam vermeye çalışarak. Bu çocuk ne dediğinin farkında mıydı??

Kafayı mı yemişti acaba..?

"N-nasıl yani..?"

Sözcükler dudaklarımdan dökülürken şaşkınlık dolu bir nefes daha aldım. Şu anda neler olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu..

Açıklamak ister gibi "Beren.." dedi Alaz fısıltıyla. Sesinde bir miktar heyecan vardı.. "Dünyanın en iyi teklifi olmadığını biliyorum ama.. Lütfen evlen benimle.. Sana söz veriyorum yaşadığın her şeyi telafi edeceğim.."

Yok, yok.. Gerçekten delirmişti bu çocuk! Ağzından çıkanı kulağı duymuyordu herhalde..

"B-biz..?" dedim hala şok içinde ona bakarken. Sesim şaşkınlığımın etkisiyle titriyordu.. Cümle bile kuramıyordum şu an! "N-nasıl..?"

"Lütfen.." dedi Alaz tekrar, sanki ben kabul etmiyormuşum gibi.. "Bak, böyle bir şeyi beklemediğini biliyorum.. Benim de planlarım arasında yoktu zaten ama.. Bütün bu olanlardan sonra, seni bırakmam Beren, anlıyor musun?"

Ses tonu alçak, sahiplenici bir mırıltıya dönüşürken devam etti..

"Tamamen benim olmanı istiyorum.. Baban da dahil olmak üzere, kimse senin hakkında ileri geri konuşamasın istiyorum Beren.. Evet dersen beni dünyanın en mutlu adamı yaparsın.. Kabul ediyor musun?"

Bu kadar istekli olması bir yandan beni mutlu ediyordu ama bir yandan da çok tedirgindim bu konuda.. Ben daha 19 yaşındaydım.. Nasıl becerecektim ki böyle bir şeyi??

Beni yanlış anlamamasını umarak derin bir nefes verdim..

"Alaz..ben.. Yani, biz.. Çok küçük değil miyiz bunun için?"

Kafasını iki yana sallamasına rağmen "Öyleyiz.." dedi Alaz bana katılarak. "Ama evlilik diyince aklına klasik şeyler gelmesin! Ben sana evlenip çocuk yapalım demiyorum ki.. Ya da çamaşırımı yıka, yemeğimi yap da değil benim derdim. Ben sadece.. Benim himayemde ol istiyorum Beren, anlıyor musun? İlişkimiz kimsenin laf edemeyeceği resmi bir boyutta olsun istiyorum.. Ben zaten çalışıyorum, yemin ederim çok güzel bakarım sana.. Sen de derslerine çalışır, sınavına hazırlanırsın bu süreçte, olmaz mı? İlişkimizi doya doya yaşarız işte.. Belki baban da senin hakkında saçma sapan şeyler düşünmekten vazgeçer böylece.."

Alaz konuşmayı bitirdiğinde ben hala inanamayarak bakıyordum ona.. Aslında, söyledikleri mantıksız şeyler değildi ama.. Ne bileyim, bir anda böyle bir teklif beklemiyordum hiç.. Hala kendime gelememiştim..

Suskunluğumu fark edince konuşmaya devam edip "Hem.. Daha iyi bir fikrin var mı?" dedi Alaz beni ikna etmek istercesine. "Sokakta kalmayı düşünmüyorsun herhalde.. Evet dersen yemin ederim pişman etmem seni.. Bir kaç yıl sonra olacak bir şeyi biraz erkene çekmiş oluruz işte, fena mı?"

O kadar istekli konuşuyordu ki, hayır demek mümkün değildi sanırım bu teklife.. Üstelik anlattıkları da aklıma yatmıştı, iyi fikirdi yani.. Zaten dönecek bir evim de yoktu artık, tamamen yalnızdım..

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now