Kanka Biz Evlendik Ya..

1K 95 51
                                    

______________________________________

~Alaz'ın anlatımıyla~

Hasss.. Ulan ben bunu nasıl unutmuştum be..? Harbiden haber vermemiştik bizimkilere..

Beren bizim bu aptallığımıza kıkırdarken Melis telefonunu çıkarıp "Hemen Atakan'ı aramam lazım!!" dedi telaşla. Sesindeki aceleci tavrın tek sebebi bu büyük olayın dedikodusunu sevgilisine yetiştirebilmekti.

Ama ona engel olup "Şimdi arama." dedim. Ne diyecekti ki..? "Alaz'la Beren evlendi!" mi??

Öyle olmazdı o iş.. Nikahtan önce arasak olurdu belki ama şimdi olmazdı.. En iyisi yüz yüze konuşmaktı onlarla.

Zaten bu gece Antalya'ya doğru yola çıkacağımız için "Ben gidince uygun bir dille anlatırım." dedim Melis'e. "Siz bir şey söylemeyin şimdi.."

Telefonda onların gevezeliklerini çekemezdim hiç..

Melis bu planıma başta oflayıp puflasa da sonrasında "Ayy!" dedi heyecanla. "Sürpriz olacak Atakan'ıma!!"

Bense sadece gülümsedim.

Şu an düşünmem gereken daha önemli bir şey vardı çünkü.. Beren..benim karımdı artık.

Ona bakarken güzelliği yüzünden nefes almayı bile unutuyordum bazen ve bu nefesimi kesen kızla evliydim şu an..

Kendi kendime iç çektim ve aynı şeyi tekrarladım.

"Beren artık benim karım.."

Aslında bunu sadece düşündüğümü sanıyordum ama düşüncelerim istemsizce dudaklarıma dökülmüştü galiba. Çünkü Beren bana dönüp "Öyleyim.." dedi gülümseyerek.

Ve gülüşü cennetin anahtarı gibiydi..

Ona aynı şekilde karşılık verdim ve elinde duran evlilik cüzdanımıza baktım göz ucuyla. Nikah bitmişti ama ben bu duruma alışana kadar heyecandan can çekişmeye devam edecektim sanırım.. Kalbim dur durak bilmiyordu..

Nihayet sarılma ve tebrik faslı bittiğinde daha fazla oyalanmadan evin yolunu tuttuk. Bu kadar acele etmemizin sebebi bir kaç saat sonra yola çıkacak olmamızdı. Malum çalışıyordum ve izin kotamı doldurmuş, hatta aşmıştım bile.. Yarın sabaha kalmadan Antalya'da olmam gerekiyordu.

Pardon, Antalya'da "olmamız" gerekiyordu.. E ben evli bir adamdım artık..

Eve vardığımızda ilk işim doğruca duşa girmek oldu. Eskişehir'e gelişim beklenmedik bir şekilde gerçekleştiği için yanımda hiç kıyafetim yoktu ve bu yüzden Arda'nın kıyafetlerinden bir şeyler giyecektim yine. Onun burada neden bu kadar çok kıyafeti olduğu hakkında ise hiçbir fikrim yoktu..

Ben duştayken Beren yol için hazırlanıyordu bu arada.. En azından ben duştan çıktığımda bana söylenen buydu yani..

Kendi çantası dışında Elçin bir çanta daha vermişti Beren'e.. Ona nikahta giydiğimiz kıyafetleri koymuştu Beren, burada bırakmak istememişti sanırım. Bir de yol için atıştırmalık tıkıştırmıştı çantaya.

Sonrasında da duşa girmişti..

Onun duştan çıkmasını beklerken Arda'yı aramıştım ben de. Gece yarısından sonra Antalya'da olacağımı haber vermiştim..

Ama başka hiçbir bilgiyi sızdırmadım ağzımdan. Dediğim gibi, telefonda onlarla uğraşamazdım hiç..

Yolculuk için her şey hazır olduğunda nihayet kızlara veda edip doğruca otogarın yolunu tuttuk. Aslında onlar da gelmek istemişlerdi otogara kadar ama akşamın bu saatinde evde kalmalarının daha iyi olacağını söyleyerek reddetmiştim bu tekliflerini. İsteksizce kabul etseler de bizi evden uğurlamışlardı..

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now