Güven Sorunları..

1K 88 15
                                    

Bundan önceki (ve yılbasından önceki) bölümü okuyup öyle buna geçin aşklar, uzunn zaman oldu, unutmussunuzdur.. :')
______________________________________

Arda! Sakın.. Bak yemin ederim çok fena olur, lütfen!!"

Melis yerinden kalkıp Arda'nın kolunu tutarken Arda onun tüm sızlanışlarını görmezden gelip "Saçmalam Melis!" dedi sinirle. "Atakan'ın bu olanları bilmeye hakkı var."

"Hayır, gerek yok!" dedi Melis Arda'nın elinden telefonunu çekip alırken. "Bu bizim ilişkimiz tamam mı? Sen karışma.."

"Atakan benim arkadaşım." diye açıklama yaptı Arda öfkeyle. Atakan'ı gerçekten önemsediğini biliyordum ama sakin olmasını istediğim için "Arda.." dedim. "Aşkım, bırakta şimdilik böyle olsun.. Bir daha rahatsız ederse zaten-"

Sözümü bitirmeme izin vermeyip "Bir daha ederse mi??" dedi Arda öfkeyle. "Yani bu olay senin başına gelseydi sen bana haber vermeyecektin Elçin, öyle mi?"

"Öyle demek istemedim." dedim çaresizce. Tabiki haber verirdim.. Yani, bilmiyorum, belki de Melis gibi davranırdım. Ama kötü niyetle değil! Bu durumda ne yapılırdı ki??

"Ben Tuğra'dan hiç bir şey saklamam." dedi Sinem düşüncelerimi okumuş gibi. "Evet belki ortalık karışır biraz ama, bilmeye hakkı var. Çünkü ben onun yerinde olsam bilmek isterdim. Arda'ya katılıyorum Melis, Atakan'a söylemen gerek."

Offf.. Hepsi de kendince o kadar haklıydı ki.. Sessiz kalmayı tercih ederek kollarımı göğsümde birleştirdim.

Melis bu esnada hala Arda'yı ikna etmeye uğraşıyordu.

"Ya Arda! Söz dinlesene biraz! Sana karışma diyorum. Kendi ilişkine bak sen.."

"Atakan benim en yakın arkadaşım." diyerek az önceki cümlelerini tekrar etti Arda Melis'in söylediklerinin üzerine. Gerçekten gergin görünüyordu ve gerçekten morali bozulmuş gibiydi. "Eğer benim yerimde o olsaydı bana haber verirdi! Ben dostuma ihanet etmem."

"İhanet değil bu.." diyerek bu sefer daha sakin bir cevap verdi Melis. Artık saldırı modunda değilde yalvarış modunda konuşuyordu. "Arda.. Bak lütfen! Ya zaten aramızda kilometreler var. Boş bir mevzu için bozma çocuğun moralini.. Bir daha olursa yemin ederim direkt ben arayıp konuşucam!"

Hala gergin görünsede istemeye istemeye yavaşça omuzlarını düşürdü Arda. Melis onun da kafasını karıştırmıştı anlaşılan. Bunu fark edince Arda'ya yalvaran gözlerle bakıp konuşmaya devam etti.

"Lütfen.. İlişkimiz zedelensin istemiyorum.."

Bunun üzerine çaresizce "İyi!" dedi Arda. Sesinde birazcıkta sitem vardı. "Ne haliniz varsa görün. Ama eğer bir daha olursa ve sen de söylemezsen.." Duraksadığında bana ufak ve soğuk bir bakış attı. "..o zaman hiç iyi olmaz Melis. Anladın mı?"

Melis mırıltıyla "Anladım.." dediğinde Arda çoktan arkasını dönüp çıkmıştı mutfaktan ama yemek saati olduğu için arkasından seslenip "Arda!" dedim. "Yemek hazır, nereye gidiyorsun?"

Ama beni duymamış gibi yürümeye devam etti ve odamıza, yani benim odama gitti.

Bana mı sinirliydi bu? İyi de bu olay dönüp dolaşıp yine nasıl bana gelmişti??

Bunu anlamak için bıkkın bir nefes verip Arda'nın peşine takıldım.

Odaya girdiğimde hiçbir şey yapmıyordu ama benim girdiğimi görünce bir şeylerle oyalanmak için telefonunu aldı eline. Sonra kendini yatağa atıp sorularımı duymazdan gelmeye başladı.

"Yemek yemeyecek misin?" dedim önce sakince ama cevap vermediğini görünce ben de yanına oturdum. "Arda.." diye fısıldadığımda elim onun kolundaydı. "Ne oldu şimdi..?"

Kafasını kaldırıp "Ne mi oldu?" dediğinde cevap vermesini beklemediğim için irkildim ama o bunu umursamadan "Dalga mı geçiyorsun Elçin?" diye devam etti sözlerine. "Melis yerinde sen olsaydın cidden bana haber vermeyecek miydin??"

"Bu nereden çıktı şimdi?" dedim direkt savunmaya geçerek ama Melis yerinde olsam ne yapardım cidden bilmiyordum. "Ben öyle bir şey demedim ki??"

"O halde şuan cevap ver." dedi keskin bir tavırla yüzüme yaklaşırken. Nefesini dudaklarımda hissettiğimde ona yalan söylememem gerektiğini biliyordum. Ama yaşanmamış bir olay yüzünden aramızın bozulmasından da korkuyordum.

Bu yüzden "Bilmiyorum.." dedim sessizce. "Ben.. Bilmiyorum, düşünmedim."

O an sanki içindeki umut yok olmuş gibi yüzünü benden uzaklaştırdı ve "Anladım." dedi yalnızca.

Tekrar telefonuyla ilgilenmeye başladığında koluna sarılıp "Bunun için bana neden kızıyorsun?" dedim en masum ses tonumla. "Sonuçta böyle bir olay yaşanmadı, değil mi?"

Bana bakmıyordu ama söylediklerime sıkıntılı bir nefes verdi. Ardından tek kaşı havaya kalktı şüpheli gibi.

"Ya olsaydı?"

"Ama olmadı." dedim yeniden. "Yapmadığım bir şey için bana kızamazsın."

Bir kaç saniye sessizlik oldu bu söylediklerimden sonra. Sonra o sıkıntılı nefesi yeniden duydum. Ardından da şu sözleri..

"Güvenimi kırıyorsun Elçin."

O an.. Ne hissettim tam tarif edemem belki ama, "göğsüme bir öküz oturdu" tabiri yanlış olmaz sanırım. Bakışlarım Arda'nın yüzünde gezinirken "Ne?" dedim şaşkınlıkla karışık bir üzüntüyle. "O ne demek?"

Hiçbir şey söylemedi.

Telefonunu yatağın üzerine bırakıp ayağa kalkarken kendi içinde bir şeyi onaylamıyormuş gibi kafasını iki yana salladı ve ben yeniden "Arda.. O ne demek?" dediğimde "Ne demek istediğim belli değil mi?" dedi hafif bir sinirle.

Yüz hatları oldukça keskin ve sert duruyordu. Kapıya doğru yürüyüşünü sessiz bir şekilde izledim.

Ama tam kapının önüne geldiğinde durdu ve ben de o sırada dudaklarımı aralayıp "Yani.." dedim zar zor. "Bana güvenmiyorsun.."

Olduğu yerde biraz duraksadıktan sonra yavaşça bana dönüp gözlerimin içine baktı.

"Sana güveniyorum Elçin. Ama güvenimi kırıyorsun.."

______________________________________

Ay ay ayy... Geri dönüş için çok afili bir bölüm değil ama bu bölümü taaa aylar önce yazmıştım.. Bu kadar uzun süre giremeyeceğimden haberim yoktu, silmek de istemedim.

Baksanıza taaaa şubatta yazmısım ama atamadım :'/

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Baksanıza taaaa şubatta yazmısım ama atamadım :'/

Ailevi bazı sorunlar yüzünden wattpadi silmem gerekti (haber veremeden) ve sonra da ŞİFREMİ UNUTTUM??

Ama korkmayın geri gelenziii.. Biraz sinir krizi geçirdim e posta yüzünden ama artık ölsem unutmam şifreyi..

O zaman sonraki bölümde görüşürüzzz, HAYDİN BB.. (31 Aralık'ta seneye görüşürüz esprisi yapmam ve cidden 1 sene(!) sonra gelmem wknsmwms özr dilerim asklar)

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now