~5.Bölüm~

8.9K 438 62
                                    

Bu çocuk iyi mi! He oldu seni bir güzel döveyim sonra git babana ağla.

:Kuzey ay pardon "Efendim" ama iyi misin sırf sana tekme attım diye kıyameti kopardın?

:Bu bir emirdir cadı emirlerimi sorgulama pozisyon al.

:Pekâlâ Efendim pozisyonunuzu alın ama çıplak elle dövüşmek istediğinize emin misin o güzel suratınızı parçalamak istemem .

Şakaydı! Onu parçalamak istiyorum!

:Bana yumruk atabilcek kadar iyi dövüştüğünü sanmıyorum cadı.

Dedi. Miskin bir şekilde.

Hafiften sırıttım. Birazdan gebercekti.

:Laf değilde biraz icraat gösterin efendim.

:Gösterelim bakalım.

Pozisyonunu alıp yumruklarını sıktı. Bende hemen pozisyonunu aldım. Bunu yapmamız hiç etik değil! Ayrıca etrafta tonlarca kamera var! İlk hamleyi o yaparak yumruğunu yüzüme doğru hareket ettirdi. Kafamı yana eğip hamlesinden kurtuldum.

:Aferin hızlısın cadı.

:Efendim şu dövüş esnasında iki dakikalığına sövebilir miyim lütfen!

:Şimdilik kabul.

Dedi. Sırıtarak.

Gülüşümü büyütüp yumruklarımı hızlıca atmaya basladım. Ona sinirli olduğum için daha sert yumruk atıyordum.

:Sen kimsin de bana emir veriyorsun. Ayrıca kim oluyorsun da beni herkesin için de küçük düşürüyorsun? Soktuğumun malı!

Hem tekme hemde yumruklarımla ona sövüyordum o ise sadece başını korumaya çalışıyordu.

:Sevgili olmadığın halde sırf ben utanayım diye gidip onu öpmen ne kadar doğruydu Pislik.!

Dedim ve karnına tekme attım. Ani sarsıntıyla yere düştü. Galiba ben kazandım. Eski sakin halime geri dönüp yanına gittim.

:Dövüşmek zevkliydi efendim.

Sanki az önce ana avrat dalmamışım gibi şimdi bir de şizofren gibi efendim diyordum. Ama haketti.

:Sen çok hızlısın!

Dedi karnını tutarak.

:Benimle dövüşmeyi sen istedin. Şimdi gidiyorum.

Tam arkamı dönmüştüm ki. Kolumdan yakalayıp beni kendine çevirdi.

:Okul bitti. Herkes çıkıyor.

:Farkındayım bende gidiyorum işte. 

:Benimle gelip çantamı taşıycaksın bu bir emirdir.

Dedi gülerek.

Ya az önce benden dayak yemedimi bu ya!

:Ya bak Kuzey lütfen annemi ilk günden telaşlandırmak istemiyorum.

Ona minnetle söylediğim için yumuşamış olucakki kolumu bırakıp kapıyı gösterdi.

:O zaman benimle gelip eşyalarımı toplamama yardım ediceksin. Çünkü yardımın lazım.

Gözlerimi devirdim bunu yapmıycaktım!

:Oldu sonra o çakma sarı sevgilin gelsin mal mal triplere girsin!

:O benim sevgilim değil.

Ya aptal ayı! Niye öpüyorsun o zaman?!

:Onu öpmemin sebebi senin peşini bırakmasıydı!

:O benim kılıma bile zarar veremez!

:Ama psikolojini bozabilir!

:Ne zamandan beri beni umursuyorsun!

:Seni umursamıyorum sadece fazla savunmasızsın onun neler yapabileceği hakkında hiç bir fikrin yok!

:Benimde ona yapabileceklerim  hakkında hiç bir fikrin yok!

:Ona ne yapabilirsin döver misin Hadi ama Işıl biraz gerçekçi düşün!

Oha bu benim ismimi biliyor mu ya?

:Her neyse ben gidiyorum.

Koşarak spor salonundan çıktım ilk defa bir emrine uymamıştım. Ne bok yerse yesin hayvan. Merdivenlerden hızlıca inip otobüs durağına doğru koşmaya başladım tam o sırada Kuzey arkamdan koşarak geliyordu

:Işıl dur şurda bi!

Nah dururum!

:Siktirgit Hayvan!

Ohbee sonunda ona bağırarak sövebiliyorum. Durağa geldiğimde Kuzey bana yaklaşmak üzereydi. Ama tam o sırada otobüs geldi ve hemen bindim Allah'tan yetişemedi hemen boş bir yere oturup soluklandım. Sonra telefonun çalmaya başladı. Hayır! Kuzey arıyor! Açmassam en kötü öldürür heralde. Of açmak zorundayım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

:Efendim Kuzeycim bir şey mi oldu.

:Işıl hemen bana evinin konumunu at!

Devam edicek...

(Oylamayı unutmayın)

~WELCOME TO KOLEJ~Where stories live. Discover now