~14.Bölüm~

6.8K 357 117
                                    

Size boku yemenin nasıl bir duygu olduğunu anlatabilirim neden mi? Çünkü şuan tam olarak boku yemiş bulunuyorum.

:Pardon?

:Işıl tut şu elimi sınıfa çıkıyoruz!

:Tutmuyorum zorla mı!

:Demek tutmuyorsun!

:Evet tutmuyorum!

:Sen kaşındın!

:Lan noluyo-

Bir anda ayaklarım yerden kesildi. Şuan tam olarak kuzey'in sırtında tepetaklak sallanıyordum o ise bacaklarımı tutuyordu.

:LAN BIRAK!

sırtına vurmaya başladım ama olmuyordu. En kötüsü ise o üç taş yavrusuda dahil herkes bize bakıyordu!

:Sen kaşındın! Yok efendim neymiş taş mış şunlara bak be! Üç tane hıyar!

:Lan hıyar deme şunlara!

:Sus ışıl!

Offf çizildi karizmaa!

:Lan bıraksana!

:Az beynine kan gitsinde gözünün önünü gör!

:Kuzey sana burdan bir kan gönderirim!

:Sus sınıfa çıkıyoruz! Berk,Batu,Derin, Sıla yürüyün sizde!

Derin ve Sıla'ya yardım edin bakışı attım. Onlar ise banane sen kaşındın dercesine bir bakış attı. Yazıklar olsun size püğğg

Tam o sırada Kuzey bir anda durdu. Kafamı hafifçe kaldırıp ne olduğuna bakmak istedim ama seslerden başka bir şey duyamıyordum. Yabancı bir erkek sesi duydum.

:Bırak kızı.

Bu kim lan? Sonra ise kuzey'in nefes sesini...

:Çekil önümden.

:Sana kızı bırak dedim belliki istemiyor.

Bu çocuk kim Allah aşkına! Tekrar bakmak için büyük bir çaba sarf edip en sonunda baktım. Lan! Bu taş yavrularından sarı papatyam değil mi? Çocuk anında bana bakıp gülümsedi bende durumun el verdiği kadar ona gülümsedim. Maşallah şu tipe bak! Kuzey bir anda beni yere indirdi. Dengemi sağlayamayıp tam düşüyordum ki birinin ellerini belimde buldum.

Anın şokuyla kim olduğunu göremedim ama kafamı hafiften kaldırınca sarı papatyayla göz göze geldim. Yakından dahada yakışıklı. Ama bir sorun var yanaklarım neden kızarmadı? Her neyse şuan bu manzaranın tadını çıkarayım.

Belimi kavrayıp beni hafiften doğrulttu ve ellerini geri çekip bana gülümsedi.

:Selam ben Burak.

Burak... Sevdim ismini.

:Bende Işıl.

Ama birazdan Kuzey tarafından öldürülcek Işıl.

Aklıma gelen korkutucu senaryolarla kafamı hafiften sağa çevirdim. Kuzey Burağa çok kötü bakıyordu. Öldürmesse iyidir valla. Sonra bana döndü yüzünde ise büyük bir kırgınlık vardı. Ama ben ne yaptım şimdi?

Derin kolumu tutup beni kendine çekti ve aynı Kuzey gibi Burağa öldürücü bakışlar attı. Hayır ne var bu çocukta herkes dövcek gibi bakıyor? Derin beni çekiştire çekiştire sınıfa çıkardı. Daha sonra arkamızdan Berk Sıla Batu ve Kuzey girdi. Sıla sinirle bana döndü.

:Işıl tek bir soru sorucam.

Bismillahirrahmanirrahim.

:Sor.

:Sen mal mısın?

Ayıp ayıp insan kankasına böyle der mi?

:Ya neden Allah aşkına? Bir çocuğa yakışıklı dedik diye şu yaptığınıza bak!

Kuzeyin arkadan sinirli sesini duydum.

:Allah'ım hala yakışıklı diyor!

Bu sefer Berk bana döndü.

:Yenge bence sus.

Yeter be! Ne yengeymiş!

:Ben yengeniz falan değilim Kuzey'le sevgili falanda değilim!

:Olamazsın zaten.

Arkadan gelen kız sesiyle bakışlarımı o yöne çevirdim. Melisa! Bir sen eksiktin. Gözlerimi devirdim. Şunu hala dövemedim ya!

:Pardon?

:Dedim ki Işılcım Kuzey'le sevgili falan olamazsın sen.

Olmak istemiyorum zaten! 

:Olmak isteyen yok zaten?

:İyi aferim o zaman.

Dedi ve Kuzeyin hemen yanına oturdu. Bu sefer Kuzey ise hiç tepki vermeyip Melisanın yanına oturması için yer açtı. Beyefendi dünden razı! Her neyse bunlarla ilgilenmiyorum şuan.

Sıla bana döndü.

:Işıl gerçekten gerizekalısın.

Artık patlama noktasına geldiğim için kendimi tutamadım.

:Yeter artık sırf Kuzey'i sevmiyorum diye bu muameleyi gördüğüme inanamıyorum! Sevme zorunluluğum mu var!

Derin kaşlarını çattı.

:Sana sevme zorunluluğun var mı dedik? Gözünün önündekini görmediğin için kızıyoruz.

:Gözümün önünde ki ne Derin!

:Kuzey sana sırıl sıklam aşık Işıl!

Bu kadar net söylemesini beklemiyordum.

Melisa bir anda bize döndü.

:Ne alaka be!

:Lan sende bir cırlama!

Diye ekledi Sıla.

Kuzey ise kırgın bir ifadeyle bana bakıyordu. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

:Kimseyi sevdiğim yok şu saatten sonra hiç yok.

Bu sözüyle rahatlamam lazımdı ama neden içimde bir şeyler kopmuştu? Bende ona baktım. Hiç konuşmuyorduk ama çok şey anlatıyorduk. Bakışmamızı ilk bölen ben oldum. Tam sınıftan çıkıyordum ki bir şeye çarpıp yere düştüm.

:Oha bune ne biçim cüsse lan bu-

Lan Burak? Az önce ben bunları dışımdan mı dedim? Sırıttı elini bana uzatıp ayağa kaldırdı.

:Bunu iltifat olarak kabul ediyorum.

Kuzeye döndüm. Bize bakmıyordu bile Melisayla gülerek bir şey konuşuyordu. Kaşlarımı çattım ve Burağa bakıp güldüm.

:Bencede iltifat olarak kabul etmelisin.

Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)

~WELCOME TO KOLEJ~Where stories live. Discover now