~WELCOME TO KOLEJ~

~15.Bölüm~

Bütün herkes bana bakıyordu. Bu sefer Kuzey'de dahil herkes bana bakıyordu. Derin ve Sıla'nın kızgın bakışları, Batu ve Berk'in şaşkın, Kuzey'in ise durgun bakışları... Yalnış mı yapıyordum? Bana göre yalnış bir şey yoktu ortada ancak benim doğrum onların yanlışı ise ortalık karışıcaktı...

:Bencede iltifat olarak kabul etmelisin.

Burağın gülüşü büyüdü. Bende hafif bir tebessüm kondurdum dudaklarıma.

:Bizde bu sınıftayız.

Dedi tebessümünü koruyarak.

Heh birde bu sınıftalarsa işimiz zor anacım.

:Aaa ne güzel! Bu arada diğer arkadaşlarının adı neydi?

:Bak şu esmer olan Kaya. Kumral ise Efe.

İkisinide bakıp merhaba dercesine başımı salladım. Onlarda aynı şekilde başlarını salladı. Sonra Kaya'nın bakışları Derin'i buldu. Bakışları anında değişip hayranlıkla bakıyordu.

Yapmaa Kayaa yanarsın oğlumm.

:Çek lan o gözlerini sevgilimin üstünden!

Eyvah Berk'in sesi.

Kaya tek kaşını havaya kaldırdı.

:Sevgilin olduğunu bilmiyordum sakin ol biraz ne bu sinir.

:İyi bilmediğin her boku süzme o zaman baştan aşağıya.

Dedi ve Derin'in belini tutup kendine çekti. Ne çiftler var anasını satayım.

Kaya sakin kalmaya çalışıp önüne döndü. Bu sefer ise Efe'nin bakışları Sıla'nın üstündeydi. Noluyor olum!

:Önüne dön lan!

Heh Batuda girdi araya ortam iyi kızışıcak! 

:Ne bu olum herkesde bir sinir yemedik sevgilini.

:Hele bir yesene.

Tam Batu Efe'ye doğru bir adım atmıştı ki araya girmek zorunda kaldım.

:Beyler sakin mi olsak?

Batu sinirle önüne dönüp Sıla'yı yanına çekti. Tekrar önüme döndüğümde Burak'ta bana bakıyordu.

:Işıl senin sevgilin var mı? Malum bütün kızların varda.

Bakışlarım bir anlığına Kuzey'e kaydı ama onun umrunda bile değildim.

:Yok. Benim sevgilim yok.

Memnun olmuş bir ifadeyle sırıttı.

:İyi bari banada kız kalmış.

Lan bu benden mi hoşlanıyor? Tövbe bismillah tamam güzelim Allah nazarlardan saklasında geleli iki dakika oldu bu ne hız lan.

Bende cevabına karşılık sırıttım.

:Çocuklar bune böyle herkes kapının önüne dizilmiş geçin yerlerinize!

Herkes hemen yerlerine geçmek için dağıldı. İyide benim yerim Kuzey'in yanı ben nereye oturcam şimdi. Tam el mecbur kuzey'in yanına gidiyordum ki bir ses geldi.

:Işıl buraya gelsene güzelim!

Kuzey'in bir anda bakışları o tarafa kaydı. Lan Burak! Allah'ım Bismillah. Kuzey'in bakışları ne yapacağımı bekler gibi bana bakıyordu.

:Işıl hadi kızım geç bir yere!

:T-tamam hocam.

Kuzey'in yanından geçip Burağa doğru ilerledim. Yanına oturdum. Bütün herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Nerde yalnış yapıyordum?

:Evet çocuklar ben yeni edebiyat öğretmeniniz Ayça TAŞKIN bugün normalde ders işlemiycektim ama aklımda bazı sorular var o yüzden yavaştan seveceğiniz bir ders işli yicez.

Herkesten "Ama hocam yaa!" Sesleri yükseldi. Tatlı bir hocaydı kıvırcık saçları ve boncuk gibi mavi gözleri vardı. Boyu biraz kısaydı ama çok minnoş duruyordu.

:AA yok oyle ama hocam yaa Hadi şimdi ilk konumuz aşk.

Herkes bir anda susup bir bana bir Kuzey'e baktı tabi Melisa ve çetesi hariç. Burak sırıtarak bana döndü. Bu çocuğun çene kası ağrımıyor mu sürekli sırıtıyor?

:Bu konu kolay olucak desene.

Dedi göz kırparak. Bence benim açımdan zor olucak inşallah beni kaldırmaz.

:Evett ilk kim konuşmak ister bu konuyla ilgili?

Kimseden ses çıkmadı. Hoca bu böyle olmıycak anlaşılan bakışı atıp sınıf defterini açtı. Aha şimdi boku yedik.

:Evet çıkan kişi Berk. Berk söyle bakalım aşk nedir?

Berk hafifçe ayağa kalktı. Derine dönüp hayran hayran baktı.

:Hocam aşk kelimelerle anlatamıyacağım kadar özeldir o yüzden aşkı anlatamam ama gösterebilirim.

Dedi ve Derin'in elini tutup ayağa kaldırdı. Herkes bir anda"ooooo" dedi. Hoca ise hafif bir tebessüm belirtti.

:Aferim Berkçim oturabilir sin. Evett sırada çıkann Kaya. Evet Kayacım söyle bakalım aşk nedir?

Kaya bilmiş bilmiş ayağa kalktı. Yüzünde ise hafif bir sırıtma vardı.

:Hocam aşk bence yaşanan sade bir duygudur.

:He bok sade bir duygudur.

Lan ben onu dışımdan mı dedim!

:Sana katılmayan bir arkadaş var galiba Kayacım. Sen kızım sen söyle!

Hay ben ağzımın ayarını...

Sıkılarak ayağa kalktım.

:Hocam aşk...

Hafiften kafamı çevirip Kuzey'e baktım. Ama o hiç yüzüme bile bakmıyordu. Sinirle önüme döndüm.

:Hocam aşk kontrol edilemeyen ve engel olunamayan aşık olduğunda seni iyice dibe sürükleyen berbat bir duygu kırıntısıdır.

Derin bir nefes verdim. Bunları bir anda söylemek acı vermişti. Yavaşça yerime oturdum. Bu sefer Kuzey'in bana baktığını gördüm. Ama asla kafamı o yöne çevirmedim.

:Hocam ben Işıl arkadaşımıza katılmıyorum.

Kuzey?

:Sen söyle bakalım o zaman.

:Hocam aşk yaşayınca seni hayata döndüren gerçek aşksa seni asla hayal kırıklığına uğratmayan çok ama çok özel bir duygudur ve bu duyguyu önüne gelen herkes yaşayamaz hak etmek lazım.

Son sözlerini bana bakarak bastıra bastıra söyledi. Gözlerimin dolduğunu hissettim sonra sözlerini gözlerimin içine bakarak devam ettirdi.

:Ama hocam bazı insanlar aşkı çok yalnış anlamış hak edememişler.

Gözlerimden akan bir damla yaş...

Devam edicek...
(Oy verelim Lütfenn)