~44.Bölüm~

2.5K 193 142
                                    

Yalandan bir kahkaha döküldü dudaklarımdan.

:Çok komik şakaydı bir daha olmasın annecim ben odama çıkıyorum.

Ayağa kalktığım sırada kolumdan tutup geri oturttu beni.

:Işıl bir dinle kızım lütfen. Babandan sonra çok yalnızım onsuz hiç bir şeyim artık yeni insanlarla tanışmam gerekiyor kendimi çok yalnız hissediyorum lütfen anla beni.

İyice sinirlendiğimi hissediyordum. Babamın yerine birini hemen koyabiliyor muydu gerçekten?

:Anne!

:Işıl...

İsmimi ilk defa bu kadar çaresiz bir şekilde söylemişti. Benim zaten bir babam onunda zaten bir kocası vardı. Tanımadığımız bir insanı ailemize almamızın bir manası yoktu.

:Hayır anne. Ayrıca evleniyorum ne demek! Nasıl benim şimdi haberim olabiliyor böyle bir şeyden! Kim bu adam onu bile bilmiyorum ben be! Belki kötü biri nasıl bu kadar emin olabilirsin! Sana inanamıyorum!

:Işıl adamı sende tanıyorsun.

Yutkundum. Benim çevremde annesi olmayan sadece bir kişi vardı... Hayır hayır bir culpa mia faciasına katlanamam!

:Kim!

:Kızım bunu sana nasıl söyleyebilirim bilmiyorum ama...

~Derin~

Çantamı koltuğun üstüne atıp kendimi yatağa bıraktım. Yorucu hatta baya yorucu bir gündü. Elime telefonumu alıp biraz sosyal medyada gezindim. Üsten gelen mesajla kaşlarımı çattım.

Berk'im kişisinden 2 yeni mesaj.

Berk'im miş dedim alaylı bir tavırla. Bokumu yesin o Berk. Mesajlara girip okumaya başladım.

Berk: Derin aşşağıya iner misin yoksa ben mi duvara tırmanayım?

Berk: istediğini seçebilirsin.

Gözlerimi kocaman açıp ayağa kalktım. Balkona çıkıp aşşağıya baktığımda Berk'i görmemle dahada şaşırdım. Zaten neye şaşırıyorsam gelicek tabi başka şansımı var malın.

Balkonun kapısını açık bırakıp geri yatağa yattım.

:Öldürürüm seni Berk!

Berk: Bunu gel olarak algılıyorum.

Hafifçe gülümsedim ama sonra hemen kendimi toparladım. Daha çok süründürmem lazım. Balkondan gelen ayak sesleri ile başımı o tarafa çevirdim. Berk karşımda melül melül bana bakıyordu.

:Niye sürekli dibimde bitip seni bırakmamı engelliyorsun?

Sesimdeki hüzünü ben bile duymuştum. Yatakta oturur pozisyon alıp ona döndüm.

:Çünkü Derin biz ikimiz bir birimize bağlıyız ve asla bırakmayız. Ne kadar kavga edersek edelim biz en sonunda bir birimize döneriz.

:Belkide artık dönmek istemiyorumdur.

Bunu söylerken canımın acımaması gerekiyordu. Emin bir şekilde söylemem gerekiyordu ama Berk haklıydı biz çıkmaz sokaklardık dönüp dolaşıp hep aynı yere yani bir birimizin yanına ulaşırdık.

:Böyle bir şey olmıycağını ikimizde biliyoruz Deri-

:Derin Kızım! Geldin mi!

:Siktir! Babam! Berk çabuk saklan kaybol!

:Kızım nereye gireyim!

Telaşla ayağa kalkıp Berk'in kolunu tuttum ve ordan oraya çekiştirmeye başladım.

~WELCOME TO KOLEJ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin