~52.Bölüm~

1.6K 162 128
                                    

~Kuzey~

:Kuzey dur!

Batu'nun bana seslenmesine rağmen cevap vermedim. Sinirliydim çok sinirliydim ama sinirim Işıl'a değildi o şerefsiz orospu çocuğunaydı.

:Kuzey dursana Atlas Işıl'a zarar veriyor!

Durdum. Anında arkamı döndüm.

:Ne dedin sen?

Batu nefes nefese yanıma geldi.

:Bade çok büyük olay çıkardı. Çok pis kavga var. Galiba Atlas Işıl'ı

:Atlas Işıl'ı ne Batu!

Dişlerimi sıktım. Geberticektim o iti.

:Tecavüz etmiş.

Yutkundum. İçimdeki öfke artık tamamıyla kontrolden çıkmıştı. Benim dokunmaya kıyamadığım bedenine dokunmuştu demek? Ben şimdi hayatına dokuncam orospu çocuğu!

~Işıl~

Bade? Bize doğru sinirli ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Kolumu kavradığı gibi Atlas'ın yanından uzaklaştırıp kendi arkasına çekti.

:Sen kimsinde benim kardeşime dokunuyorsun şerefsiz ibne!

Korkuyla Atlas'a bakıyordum. Belkide karanlığıma ışık tutucak kişi Bade'ydi ama kendini karanlığa hapis edicek olanda oydu. Bunu yapmamalıydı.

:Bade git burda-

:Kapa çeneni! Seninle sonra görüşücez gerizekalı! Beni dövmeye gelince ağzıma sıçıyorsun ama!

İyice korkmaya başladım. Yeterdi artık yeter!

:Bade! Aynı yumruğu tekrar suratına yemek istemiyorsan defol git burdan!

Artık sinirlerime hakim olamıyordum . Kime patladığım umrunda değildi. Bade ateş saçan gözlerle bana döndü.

:Kapa çeneni.

Kendine hakim olmaya çalışıyor gibiydi.

:Git burdan.

:Korkaklık yapma.

:Yeter be hepiniz tek tek mi geliyorsunuz bir yalnız kalamadık.

Bade tekrardan Atlas'a döndü.

:Seni öyle bir sikerim ki dünyan ekseninden kayar.

Gözlerimi kocaman açtım. Bade'yi bu kadar sinirli beklemiyordum. Atlas'ın sinirlenmeye başladığını fark ettim.

:O küçük ağzına rağmen fazla konuşuyorsun. Seni uyarıyorum defol burdan.

Büyük bir kahkaha attı Bade.

:Hangi filmdeki kötü karaktersin oğlum sen? Seni uyarıyorum falan? Noldu istediğin filme almadılar mı seni?

Korkuma rağmen neden sizce gülme isteği geldi ve kafamı başka tarafa çevirdim.

:Bak kızım defol git belanı benden bulma.

:Sen hayırdır aslan parçası bela falan?

Kafamı arkaya çevirdiğimde Kaya'yı görmeyi beklemiyordum. Bade'ye tekrar döndüğümde gözlerinin içi parlıyordu.

:Her yerden biri çıkıyor aşiret misiniz lan siz?

:He evet sik aşiretiyiz önümüze geleni sikiyoz.

Gülmemek için büyük bir çaba sarf ediyordum. Atlas'la çok pis oynuyorlardı ve bu beni çok keyiflendiriyordu.

:Yeter artık Işıl buraya gel.

Bade kolumu kavradı.

:Hiç bir yere gelmiyor.

:Işıl buraya gel dedim yoksa olucakakrdan ben sorumlu olmam.

Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordum. Eğer ki kendime hakim olamazsam acısını yine ben çekicektim.

:Işıl!

Olduğum yerde sıçradım ve Atlas'ın olduğu yöne doğru gidiyordum ki bir ses yükseldi.

:Sana ölmeni söylemiştim!

~Geçmişten Işıl~

Nefesim kesiliyor kusmamak için kendimi zor tutuyordum. Göz yaşlarım artık kurumuştu.

:Atlas lütfen bırak lütfen!

Kollarının altında çırpınmaya devam ettim ama hayır artık çok geçti.

:Kimse seni duyamaz bebeğim sakin ol ve kendini bana bırak.

Her yerim titriyordu. Kesik kesik nefesler alıp veriyordum.

:Yardım edin lütfen!!

Ses tellerim kopana kadar bağırdım ama yanağıma çarpan tokatla susmak zorunda kaldım.

:Kes sesini eğer daha fazla bağırırsan anneni öldü bil.

O an zaman durdu her şey durdu. Bir çember vardı. Çemberin içinde Atlas ve ben vardık çemberin içine girenler ise kendini benim için feda edenlerdi. Ama asla ve asla o çemberin içine kimseyi sokamazdım. Ben Işıl Acar, kendimi herkes adına feda ediyorum.

~Şimdiki Zaman~

Atlas'ın suratına çarpan yumrukla kapattığım gözlerimi açtım. Geçmişi hatırlamak kâbusun içine girmiş gibi hissettirmişti.

:Nasıl yaparsın lan böyle bir şeyi! Nasıl dokunursun sevgilime!

Atlas'ın suratına inen peş peşe yumruklarla yerimden sıçrıyordum.

:Kuzey lütfen

Sesim o kadar kısık ve sessiz çıktık ki ben bile zar zor duydum.

:Kuzey

Sesimi daha fazla çıkarmaya çalıştım ama sanki biri beni boğazlıyordu.

:Kuzey dur lütfen yapma!!

Kuzey sinirle bana döndü Atlas ise kanlar içinde yerde yatıyordu.

:Bade Işıl'ı götür buradan!

:Kuzey lütfen yapma! Ne olursun dur!

Artık göz yaşlarım benden bağımsız akıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kendimi öldürmek ister gibi ağlıyordum.

:Lütfen birini daha kaybedemem! Seni kaybedemem!

:Işıl kimseyi kaybetmiyorsun!

:Şuan belki kaybetmiyorum ama bundan sonra kaybedicem! Seni kaybedicem Kuzey!

:Işıl öyle bir şey olmıycak! Bade Işıl'ı götür!

:Oluca-

Bir anda gözlerim karardı. Nefes alamadım. Kuzey atlası bırakıp hemen yanıma geldi.

:Işıl iyi misin?

:Beni götür burdan. Kimsenin bulamıyacağı Atlas'ın bir daha bulamıyacağı bir yere götür. Kurtar beni Kuzey.

Daha sonrasında ne olduğu ile alâka en ufak bir fikrim dahi yoktu. Dengemi kaybetmiş ve kuzey'in kollarına kendimi bırakmıştım. Bilinç altım kapanmıştı. Şimdi ne olucaktı en ufak bir fikrim dahi yoktu ama iyi şeyler olmıycağı çok belliydi. Kaderim artık Kuzey'in ellerindeydi.

Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)

Okurlarının psikolojisini bozduktan sonra yazarlar💅🏻 Bölüm kısa farkındayım ama hemen atmam lazımdıı sizleri seviyorumm

~WELCOME TO KOLEJ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin