~53.Bölüm~

1.5K 156 63
                                    

Gözlerimi açtığımda Kuzey'in odasında olmayı beklemiyordum. Yatakta kıvrandım. En son neler olduğu aklıma gelince bir anda yataktan fırladım. Başımın dönmesiyle gözlerimi yumdum. Kesinlikle yataktan bir anda kalkmamalıydım.

Kendime gelince seri adımlarla odadan çıktım. Merdivenlerden dikkatli bir şekilde inip evin saloluna girdim. Kuzey elinde telefonla sinirli bir şekilde konuşuyordu. Kapının arkasına saklanıp onu dinledim. Biliyorum yaptığım çok saçma ama ben odaya girersem telefonu kapatabilir. Kulağımı kapıya yaslayıp dikkatli bir şekilde dinledim.

:Ona ne olduğu sikimde değil! Dua etsin Işıl oradaydı!

Atlas'tan bahsettiğini anlayınca yutkundum. Her şey bir anda olmuştu.

:Işıl'ı buradan götürücem.

Elimle ağzımı kapattım. Gerçekten yapıcak mıydı?

:İster gelmek istesin ister istemesin. Umrumda değil bundan sonra ben nerdeysem Işıl'da orada olucak. Aynı şeyleri asla bir daha yaşamıycak.

Bu kadar şeyi hak ediyor muydum gerçekten? Ben her seferinde onu iteklerken o ise her seferinde dahada yaklaştı. Ben her seferinde Atlas'ın elini tutarken o ise inatla benim elimi tuttu. Şuanda onun suratına bakmaktan çok utanıyordum.

:Kapı dinlemek doğuştan gelen bir alışkanlık mı?

Hemen geri çekildim. O kadar dalmıştım ki Kuzey'in yanımda olduğunu bile fark etmemiştim.

:H-hayır değil.

Sesim titriyordu ama bu sefer korkudan değil utanç duygusundan. Kafamı yavaşça kaldırıp Kuzey'in gözlerine baktım. Aşk, sevgi, nefret, hüzün hiçbiri yoktu. Bom boş gözlerle bana bakıyordu. Tıpkı Atlas'ın elini tuttuğum zaman gibi.

:Bana öyle bakma diyemem biliyorum ama- 

Kolumu tutup beni kendine çekti. Diğer elini yavaşça belime götürdü.

:O şerefsiz sana neler yaşattıysa sana neler yaptıysa aynılarını senin izninle ve en güzel şekilde yaşatıcam Işıl.

Yutkunamadım bile. Bunu beklemiyordum bana bağırmasını ve kızmasını bekliyordum ama asla tahmin ettiğim gibi olmadı.

:Bunu hak etmiyoru-

:Işıl sakın!

Geriye doğru bir adım atacağım sırada belimdeki elini daha sıkı kavradı.

:Tamam kabul belki bir hata yapmış olabilirsin ama sakın kendini suçlama. Hele ki o şerefsiz için asla Işıl.

:Ama kuzey-

:Aması falan yok.

Sustum zaten konuşturmuyordu bile. Kafamı başka bir tarafa çevirdim. Yanaklarım kızarsın istemiyordum. Çenemdeki eli daha sıkı kavradı.

:Benden kaçma. Bana kendini göstermekten kaçınma.

:Öyle kolay değil.

:Neden? Zamanında deli gibi öpen kız şuanda utanıyor mu?

Bir anda ona döndüm. İşte o anda tek bir duygu gördüm gözlerinde.

Tutku.

~Bade~

:Çok iyi yaptı Kuzey o şerefsize.

:Az bile yaptı dua etsin benim elime düşmedi.

Gülerek Kaya'ya döndüm.

:Gerçekten sik aşiretinden mi geliyorsun?

"Şaka mı yapıyorsun" bakışı attı. Sonra ise dudaklarının kenarı kıvrıldı.

:Niye seni bir şey bir şey yapmamımı istersin Bade?

Ne ima ettiğini anlayınca kafamı başka yöne çevirdim.

:Ne alâka be sordum sadece.

:Bende soru sordum niye bu kadar utandın?

Benimle eğlendiğini anlayınca sinirle ona döndüm. Gülerek beni izliyordu.

:Şuan da daha önemli konularım var Kayacım Işıl'ı görmem gerek.

:Gör Badecim seni durduran ne?

Kaya niye bu kadar.... Ben niye bu çocuğun her haline ölüyorum?

:Beni durduran sensin! Niye bu kadar çekicisin be adam?!

Yeter artık yoruldum ama! Sevgili desen değiliz flört desen değiliz evli hiç değiliz neyiz biz amına koyayım!?

:Çekici miyim?

:Evet! Biz neyiz Kaya Allah aşkına flört değiliz sevgili değiliz evli de değiliz amına koyayım! Neyiz biz ne! Yoruldum artık!

:Valla ben insanı-

Ölümcül bir bakış attım ona. Şuan gereksiz fazla sinirliydim ve şaka kaldıracak Halim yoktu. İyice dibime girdi.

:Ne olmamızı isterdin? Söyle onu olalım.

Bende ona karşılık verip iyice yaklaştım.

:Şimdi sevgilim gelecekte kocam olmanı istiyorum.

:Bu evlilik teklifi mi?

:Kayaa!

Gülmeye başladı.

:Tamam şaka şaka. O zaman sormuyorum çık benimle Bade.

~Işıl~

:Kuzey ben özür dilerim.

:Ne için?

:Her şey için.

:Özür dilenicek bir şey yapmadın.

:Yaptım Kuzey seni üzdüm seni yarı yolda bıraktım ve bunu sana yapmıyacağıma söz vermiştim. Bana güvenmemeliydi-

Dudaklarıma kapanan dudaklarla kesildi sözüm. Bu sefer öyle bir öpüştü ki bu bunun  ilerisi olduğunu fark ettim.

Belimi kavradığı gibi beni kucağına aldı bacaklarımı beline bağlayıp saçını kavradım. İçimdeki bu özlem beni oldukça coşturuyordu. Alt dudağımı dişlerinin arasına aldığını hissettim. Bu oldukça keyif vericiydi.

Beni bir duvara yasladı. O kadar tutukulu öpüşüyorduk ki hiç bitmesin istiyordum. Dudaklarını dudaklarımdam ayırıp boynuma indirdi. Kafamı yan tarafa eğip ona daha çok yer açtım. Öpüşleri bayılmama sebep olucak cinstendi.

Eliyle boynumu kavrayıp ona bakmamı sağladı.

:Senin dudakların mümkünse sadece beni öpmek için açılsın.

Hafifçe güldüm.

:Konuşmama izin yok mu yani?

:Şuanlık hayır şuanlık sadece öp beni.

~Atlas~

:Her şeyi tamamladın mı Sarp?

:Evet abi.

:Işıl'ın her şeyini bilicem en küçük adımına kadar ben ne dersem o olucak.

:Tamam sen merak etme abi o iş bende.

:Aferin emin ol payını alıcaksın.

:Tamam abicim.

Yumruk olan ellerimi dahada sıktım. İntikam fazla zevk verici olucaktı.

Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)

Sonu dışında bence güzel bölümdü yaa 💗💗

~WELCOME TO KOLEJ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin