~WELCOME TO KOLEJ~

~42.Bölüm~

~Kaya~

Şu zamana kadar kimseye aşık olmadım olamadım. Hiç bir kız benim gibi katı bir adamı sevmez diye düşündüm. Onları üzmekten korktum. Sevmediler zaten kimse sevmedi beni. Ama şimdi tam karşımda masum masum bana bakan Bade'ye söyleyebilecek söz bulamıyordum. Onu kırmaktan korktuğumu fark ettim. Boyu kısaydı daha doğrusu benim boyuma göre kısaydı. Gözleri kahvenin en koyu tonuydu ve esmer teni... Neler oluyordu bana? Neden onun arkasından koşup şimdi onu durdurdum? Ne diyecektim?

:Kaya ne söyliyceksen söyle artık.

Bilsem keşke ne diyeceğimi.

:Neden Miray'a vurmak için elini kaldırdın?

Ne kadar mükemmel bir soru ama.

:Haddini aştı bende ağzına geçiricektim izin versen.

:Her haddini aşana geçiriyor musun sen?

Kabul etmem lazım güçlü bir kadındı.

:Her önüne gelen kızı fırlatıyor musun sen?

Heh buda girdimi Kaya. Gülmeme engel olamadım.

:Hayır sadece sevdiğim insanları sinir etmek hoşuma gidiy-

LAN ne diyorum ben?!

Bade'nin gözleri bir anda parladı. Bana doğru yaklaştı.

:Sevdiğim insanları mı?!

Dedi çocuksu bir tavırla. Böyle olunca çok tatlı oluyordu. Ama şuan buna izin veremem.

:Çekil şurdan Bade içime girdin.

Kaşlarını çatıp daha çok yaklaştı.

:Soruma cevap vermezsen çekilmem!

Öylemi dercesine bir bakış attım. Onu tek elimle bile kaldırabileceğimi bilmesi lazımdı.

:Öyle kaya bey.

:Sen kaşındın.

Tek elimi beline götürüp onu havaya kaldırdım. Bir anda düşücek gibi oldu. Hemen diğer elimide beline götürüp onu tuttum. O ise düşmemek için kollarını boynuma sardı. Kafasını boynuma gömdü. Kokusu... İçime çekmek istedim kokusunu ama kendimi durdurdum.

:Düşüyordum ayı!

:Bağırma kulağımın dibinde!

:Gıcıksın Kaya!

:Biliyorum.

Onu yere bırakıp yanından geçtim. Eminim şuan feci sövüyor.

~Bade~

Senin ben cibiliyetini sikeyim Kaya! Hem kucağına alıyor hem sevdiği bir insan olduğumu söylüyor hemde arkasını dönüp gidiyor gotik!

Ayayya ama kesin bana aşık Kurban olduğum! O neydi öyle! Beni kucağına aldı! Şaka mı! Olum keşke anlatacağım bir arkadaşım olsa içimde kalıyor böyle!

Bir dakika ışıl! O mala anlatabilirim. Hala sevmiyorum ama banane olum içimde kalıyor. Koşar adım kafeye doğru gittim. Salak kesin oturmuş 80. Kahvesini içiyordur. Midesi nasıl alıyor bu kadar kahveyi?

Kafeye girince gözümle etrafı taradım. Masalara baktım. Hiç birinde yoktu. Ama sarı yelloz oradaydı. İçimde kaldı acaba dövsem mi onu? Yok o yedekte dursun benim şuan Işıl malını bulmam lazım.

Masaların etrafında dolaşmaya başladım. Nerde bu? Sarı yellozun masasının tam arkasından geçerken dediği şey ile duraksadım.