~WELCOME TO KOLEJ~

~13.Bölüm~

Burnuma gelen ağır bir parfüm kokusuyla gözlerimi açtım. Karşımda beni büyük bir tebessümle izleyen Kuzey vardı. Noluyor lan? Bu niye benim yanımda ve aynı yataktayız! Dün gece olanlar bir anda aklıma gelince sinirle gözlerimi yumdum. Göt korkusunun yaptırmadığı bir şey yok!

Bir anda yataktan fırladım. Bu hareketime "Noluyor be" dercesine baktı. Hay ben bir daha korku filmmi izlersem! Ayrıca saat kaçtı! Bugün okul vardı.

:Kuzey.

:Noldu Işıl?

:Bak şimdi dün gece korkuyordum o yüzden şuan yanımdasın okey?

:Okey.

:Heh aferim sana sakın bunuda olur olmadık yerde bahsedip beni iyice rezil etme!

Gözlerini devirip yataktan kalktı. Eline yastığını alıp yanıma geldi.

:İki dakika daha uyusaydın keşke. Uyanıkken hiç çekilmiyon.

Allah Allah!

:Sen her türlü çekilmiyon!

:Bunu gece göğsümde yatan kadın mı söylüyor?

Yanaklar iflas.

:N-ne alaka be! Korkuyoruz dedik! Ayrıca konuyu değiştirme saat kaç dedim sana.

:Ebenin am-

Derin bir nefes aldı.

:Saat 08.12 Işıl!

:Ne bağırıyon be! İyi bari hazırlanmak için vaktim var.

Ya sabır dercesine kafasını sallayıp odadan çıktı. Asıl sinirlenmesi gereken benim be! Düşünceleri bir kenara bırakıp hemen lavaboya koştum. Elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Okul kıyafetim yoktu ama Allah'tan Derin bana yedekten vermişti. Düşünceli kankam benim. Hemen üstümü giyip küçük bir makyaj yaptım parfümü sıktım ve evet hazırım. Ders kitapları okulda olduğu için sorun yoktu. Telefonumu alıp odadan çıktım. Salondan gülme sesleri gelince hafif sırıttım.

:Günaydın gençlerr!

Hepsi bir anda bana baktı. İlk Sıla konuştu.

:Günaydın bir an hiç uyanmıycaksın sandım.

Kınayıcı bir bakış attım. Sonra Derinin mutfaktan bağırma sesi geldi.

:Valla bence hala filmin etkisinde gece bir çığlık sesi geldi!

Derinin ağzın kırılsın emi! Aptal kuzey bam diye odaya dalarsa tabi korkarım! Berk sırıttı.

:Yengenin gecesi bu sefer harbi güzel geçmiş desene!

La havle la havlee!  Berke en sinirli halimle baktım.

:Bana bak Berk ben senin yengen değilim! Ayrıca neden herkes benim gecemi konuşuyorr!

Bu sefer Batu cevapladı.

:Çünkü yengecim evdeki tek sap sen ve Kuzey.

Hayır Işıl o senin arkadaşın onu asla boğup üstüne bıçaklayıp cesedini çöp kutusuna atamazsın! Sakin oll.

Arkamdan ayak sesleri gelince o tarafa döndüm. Evet asıl şahıs sahalara giriş yaptı. Kuzey!

:Noluyor olm bu ne ses?

Sorma Kuzey sormaa! Zorbalık görüyorummm!

Batu tekrar konuşmaya geçiyordu ki masadaki kurabiyeyi alıp ağzına tıktım. Şaşırarak bana bakıyordu.

:Bana bakın bir kişi daha bu konuyla ilgili ağzını açarsa kurabiye değil masayı sokarım ağzınıza!

Hepsi sustu. Ama Batu susar mı yine konuşmaya başladı hemde ağzındaki kurabiyeyle!

:Yöngö ayöp olöyorr!

:Lan sussana!

Oda sustu. Ohbe sessizlik. Aferim dercesine gülüp koltuğa geçtim. Derin salona girdi.

:Arkadaşlar okulda yeriz yemeği çok üşeniyorum şuan hadi gelin gidelim yavaştan okula.

Hepimiz başıyla onaylayıp ayaklandık. Ev sahibini daha fazla yoramazdık. Eşyağlarımızı alıp en sonunda evden çıktık. 20 dakikalık bir yolculuğun ardından okula vardık. Okulun önüne gelince hepimiz duraksadık. Sessizliği bozup konuşmaya başladım.

:O kalabalık ne lan?

Derin söze girdi.

:Harbiden lan noluyor orda? Hadi çok merak ettim gidip bakalım.

Hepimiz koşar adım kalabalığın yanına geldik. O kadar çok insan vardı ki yine ne olduğunu görememiştik. Hepsinin arasından yavaşça geçip en sonunda görebildik.

VAY ANAM BABAM BUNLAR NE BÖYLEE! Üç tane doğal taş var lan karşımda! Biri sarı biri kumral biri esmer! Allah'ım bu bir rüyamı! Tövbe bismillah! Yutkundum ve ağzım açık onlara baktım. Bizim okula yeni gelmiş olmalılardı. Yoksa ben bu afetleri bu kadar geç görmezdim!

:Analar neler doğuruyor bee!

Derin ve Sıla tiksinerek bana baktı. Ne beee şu yakışıklılara bakkk!

:Ne bakıyonuz şunlara bak üç element gibiler anasını satayım!

Derin bana döndü.

:Lan gerizekalı bizim başımız bağlı! Ayrıca nesi yakışıklı şunların! Benim sevgilim bunlara bin basar!

Bok basar Derincim.

:Derin haklı bune böyle gökkuşağı gibiler tövbe yarabbim.

Dedi Sıla ve ikiside sevgilisinin koluna girdiler. Ayy ne abarttılar afet lan bunlarr!

:Siz ne anlarsınız yakışıklıdan!

Batu durdu durdu ve bana baktı.

:Yenge ayıp oluyor yalnız. Biz varken bu sümsükler ne be?

:Harbiden yenge.

Dedi Berk hemen.

:Valla hiç kusura bakmayın! Üç tane taş var karşımda! Allah özene bözene yaratmış maşallah! Püüüğğğ

Hepsi yüzlerini büzüp önüne döndü. Bir dakika lan Kuzey nerde? Yanıma döndüm. Kuzey bütün siniriyle üçlü afete bakıyordu. Sonra bana döndü ve bakışlarımız bir birini buldu.

:Işıl şu üç hıyarı okuldan attırmamı istemiyorsan kapa çeneni tut şu elimi!

Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)